Bolu’nun eşsiz doğasına ev sahipliği yapan Kartalkaya’nın eteklerinde yükselen Grand Kartal Otel, bir zamanlar huzurun ve keyfin sembolüydü. Ancak o güzelim manzara, 21 Ocak 2025 tarihinde kara dumanlara boğuldu. Bir yangın… Belki basit bir kıvılcımla başlayan, ama ardında ne acılar ne sorgular bırakan bir felaket.
Bir otel, sadece bir bina değildir. O dört duvarın içinde hayatlar, hayaller, anılar birikir. İnsanlar aileleriyle birlikte güzel anlar yaşamak için gelir. Ama ne yazık ki, ihmalin soğuk yüzü, bu hayalleri yıkmaya yetiyor. Grand Kartal Otel’deki yangın, yalnızca bir tesisin değil, aynı zamanda insan canının ne kadar ucuz görüldüğünün sessiz bir çığlığı oldu.
İhmal…
Belki düzgün çalışmayan bir yangın alarmı, belki de yangın merdiveninin geçit vermeyen kapısı… Kim bilir, belki de yıllardır kontrol edilmeyen elektrik tesisatı. Bir yangın felaketi, asla sadece bir “kaza” değildir. Her felaket, ardında ihmaller zinciri taşır. O ihmaller ki, göz ardı edilmiş denetimler, ucuza kaçılmış malzemeler ve alınmayan önlemlerden oluşur. Bu zincirin her halkasında, hayatını kaybeden bir insanın anısı yankılanır.
Peki, biz neden insan canını bu kadar ucuz görüyoruz? Neden bir yangın çıkmadan önce değil, çıktıktan sonra önlem almayı düşünüyoruz?
Bu olayda sadece otelin değil, hepimizin sorumluluğu var. Sorgulayan, uyaran bir toplum olmayı unuttuk. Tatil planlarımızı yaparken, “Bu otel güvenli mi?” diye sormayı bile ihmal ediyoruz. Oysa insan hayatının korunması bir öncelik değil, zorunluluk olmalı.
Grand Kartal Otel’de yaşanan bu acı olay, umarız ki bize bir ders olur. Umuyoruz ki bir daha hiçbir otelde, hiçbir evde, hiçbir iş yerinde yangın çıktığında “Neden önceden önlem almadık?” demek zorunda kalmayız. İnsan hayatı, bir otelin dekorasyonundan, bir işletmenin maliyet hesaplarından daha değerlidir. Bunu unutmamalıyız.
Yangında hayatını kaybedenlere rahmet, yakınlarına sabır diliyoruz. Onların acısını paylaşmak, hepimizin görevidir. Ama daha da önemlisi, bu acıların tekrarlanmaması için harekete geçmek zorundayız. İnsan hayatını korumayı, her şeyden önce öğrenmeliyiz. Çünkü her kayıp, insanlıktan bir parçanın eksilmesidir.
Bir kıvılcım belki binlerce ateşi yakar, ama ihmallerle dolu bir sistem, o ateşi asla söndüremez.