Suna Ülger
Köşe Yazarı
Suna Ülger
 

Yönetim sanattır

  Sanatçılık kişinin genleriyle gelen bir özelliktir. İyi yönetici olmak yetenektir. Her yönetici bu yeteneğe sahip değildir. Sahip olan yöneticiler daha başarılı olurlar. Liderlik özelliği de sanatçı özelliği gibi doğuştan gelir.   Liderlik özelliği doğuştan gelen bir yetenektir. Neden mi? Hemen geçmişimize çocukluğumuza dönelim: Okul yıllarımızda teneffüslerde oyun oynamak üzere okul bahçesine çıktığımızda hatırlayalım! Grubumuzdan bir arkadaş hemen yönetici vasfına bürünür, kişileri bir araya getirir oyunu kurardı. İşte bu kişiler liderlik vasfı olan, gelecekte yöneticiliği meslek edinmek istedikleri takdirde başarılı olabilecek kişilerdir.   Yetki devrini bilmeyen bir yönetici başarılı olamaz. Neden mi? İnceleyelim: Küçük ölçekli kurumlarda/işletmelerde yetki genelde tek elde toplanmış olup merkeziyetçi bir yönetim tarzı genellikle daha çok tercih edilir. Benim sizlere bahsettiğim, kurumsal, büyük ölçekli veya özelliği gereği birden fazla hizmeti fonksiyonunu bir arada yaşatan işletmeler veya kurumlar. Kısaca karmaşık hizmet veren işletmeler diyebiliriz buna.   Yetkiyi tek elde toplayan yönetici hem çok yorulur, belli bir zaman sonra enerjisi düşer, hem de her işe yetişemez. Bir koltukta iki karpuz taşınmaz misali, işletmelerde huzursuzluk ve yetki karmaşası olur. Bu da hizmetin aksamasına, girdi ile elde edilmesi umulan çıktının aynı doğrultuda olmamasına sebebiyet verir.   Asıl olan yetkinin devredilmesi fakat geribildirim yapılarak, yapılan işlerin en üst konumdaki idarecinin kontrol mekanizması ile kontrol etmesinin sağlanmasıdır.  Yetki devrini sevmeyen idareciler ya henüz yeni idarecilerdir, acemilerdir, bazı konulardaki bilgisizlikleri dolayısıyla işletme sırlarının öğrenilmemesi için tüm yetkiyi ellerinde tutarak her şeyi aslında kendileri kontrol etsin hedeflemektedirler veya egoları çok güçlüdür ve her konunun kendilerine sorularak, danışılarak yapılması böylece kendilerinin ön plana çıkmasını arzularlar. Maalesef ülkemizde birçok kurum ve kuruluşlarda bu tarz yönetici örneği görmek çok mümkündür.   Bu tercihler uzun vadede işletmelere idareye zararlar getirir. Başarısızlık getirir. Verimi düşürür. Kriz yönetimini bilemeyen yönetici başarılı olamaz. Aniden ortaya çıkan işletmeyi / kurumu zarara uğratabilecek, işleyişi fonksiyonlarının yavaşlamasına sebep olabilecek konularda nasıl davranılacağını bir yöneticinin iyi bilmesi gerekir.     İyi bir yöneticinin bu gibi durumlara her zaman hazırlıklı olması, tabir-i caizse acil eylem planını her zaman yanı başında bir dosyada hazır bulundurması gerekir.   İletişimi iyi olmayan bir yönetici başarılı olamaz. Burada iletişimi iyi bilmesindeki kasıt, sosyal medyada yazışmaları iyi bilmesi kesinlikle değildir! Empati kurabilme yeteneği, neyin nasıl olduğu, karşısındaki kişiyle konuşurken jestler ve mimiklerle vermek istediği mesajları ile sözlü vermek istediği mesajların birbirine tutup tutmamasıdır.   Bir işletme veya kuruluşta çalışanlar arasında gruplaşmalar var ise tabir-i caizse lobileşmeler… Kişiler mutsuz ise proje üretimi azalır. İnsanlar daha çok kişiler ve olaylar üzerinde odaklanır. Bu da o işletme veya kurumun hiçbir zaman hedeflerine ulaşamaması sonucunu doğurur.   Kişilerin söylemine değil eylemine bakılması gerekir. Her çalışana eşit fırsat verilmesi gerekir. Herhangi bir konuda olumlu eleştiri yapılacak kişinin sosyal medya üzerinden değil bizzat kişisel olarak uyarılması etiktir. Diğer türlüsü kalp kırıcıdır. Yöneticinin kendi egosunu gösterme şeklidir.        İyi bir yönetici geri bildirim alan yöneticidir. Yöneticinin hedeflemiş olduğu hedeflerden sapmalar yetki devri vermiş olduğu ortamı, şahısları olayları ve çevresel faktörleri incelemesini gerektirir. Eğer hedefler yerine ulaşmıyor ise bu kişilerin uygun işe uygun kişi olmayışı; kişilerin bilgi- yetenek liyakatlerinin eksik olabileceği gibi çevresel faktörler de olabilir.  Kişinin başarısını engellemek isteyen başka çalışanlar olabilir. Çalışma arkadaşlarının bu tip olayları iyi analiz etmesi gereklidir. Bilgi eksikliği veya liyakat eksikliği var ise hizmet içi eğitimler ile bu eksiklikler tamamlanmalıdır.   İyi bir yöneticinin tarafı olmalıdır. Tarafsız yönetici olmaz. Neden diyeceksiniz!  Çünkü haklıdan taraf, iyi çalışandan taraf, doğru ve dürüstten taraf olmaz ise asıl o zaman tarafsızlık ilkesi bozulmuş olur. Astlar tarafından sevileyim, kötü idareci olarak görünmeyeyim diye herkese iyi davranan; doğruya da haklısın, haksıza da haklısın diyen kişilerden yönetici olamaz. Olmamalı. Yerine göre yönetici tatlı sert olmasını da bilmeli.   Sonuç olarak iyi yönetici adı üzerinde idare edebilendir. Barış güvercinlerinin bolca uçurulduğu bir çalışma zemini oluşturan idareci, en iyi idarecidir.      
Ekleme Tarihi: 04 Eylül 2024 - Çarşamba
Suna Ülger

Yönetim sanattır

 

Sanatçılık kişinin genleriyle gelen bir özelliktir. İyi yönetici olmak yetenektir. Her yönetici bu yeteneğe sahip değildir. Sahip olan yöneticiler daha başarılı olurlar. Liderlik özelliği de sanatçı özelliği gibi doğuştan gelir.

 

Liderlik özelliği doğuştan gelen bir yetenektir.

Neden mi? Hemen geçmişimize çocukluğumuza dönelim: Okul yıllarımızda teneffüslerde oyun oynamak üzere okul bahçesine çıktığımızda hatırlayalım! Grubumuzdan bir arkadaş hemen yönetici vasfına bürünür, kişileri bir araya getirir oyunu kurardı. İşte bu kişiler liderlik vasfı olan, gelecekte yöneticiliği meslek edinmek istedikleri takdirde başarılı olabilecek kişilerdir.

 

Yetki devrini bilmeyen bir yönetici başarılı olamaz.

Neden mi? İnceleyelim: Küçük ölçekli kurumlarda/işletmelerde yetki genelde tek elde toplanmış olup merkeziyetçi bir yönetim tarzı genellikle daha çok tercih edilir. Benim sizlere bahsettiğim, kurumsal, büyük ölçekli veya özelliği gereği birden fazla hizmeti fonksiyonunu bir arada yaşatan işletmeler veya kurumlar. Kısaca karmaşık hizmet veren işletmeler diyebiliriz buna.

 

Yetkiyi tek elde toplayan yönetici hem çok yorulur, belli bir zaman sonra enerjisi düşer, hem de her işe yetişemez. Bir koltukta iki karpuz taşınmaz misali, işletmelerde huzursuzluk ve yetki karmaşası olur. Bu da hizmetin aksamasına, girdi ile elde edilmesi umulan çıktının aynı doğrultuda olmamasına sebebiyet verir.

 

Asıl olan yetkinin devredilmesi fakat geribildirim yapılarak, yapılan işlerin en üst konumdaki idarecinin kontrol mekanizması ile kontrol etmesinin sağlanmasıdır.  Yetki devrini sevmeyen idareciler ya henüz yeni idarecilerdir, acemilerdir, bazı konulardaki bilgisizlikleri dolayısıyla işletme sırlarının öğrenilmemesi için tüm yetkiyi ellerinde tutarak her şeyi aslında kendileri kontrol etsin hedeflemektedirler veya egoları çok güçlüdür ve her konunun kendilerine sorularak, danışılarak yapılması böylece kendilerinin ön plana çıkmasını arzularlar. Maalesef ülkemizde birçok kurum ve kuruluşlarda bu tarz yönetici örneği görmek çok mümkündür.   Bu tercihler uzun vadede işletmelere idareye zararlar getirir. Başarısızlık getirir. Verimi düşürür.

Kriz yönetimini bilemeyen yönetici başarılı olamaz.

Aniden ortaya çıkan işletmeyi / kurumu zarara uğratabilecek, işleyişi fonksiyonlarının yavaşlamasına sebep olabilecek konularda nasıl davranılacağını bir yöneticinin iyi bilmesi gerekir.

   

İyi bir yöneticinin bu gibi durumlara her zaman hazırlıklı olması, tabir-i caizse acil eylem planını her zaman yanı başında bir dosyada hazır bulundurması gerekir.

 

İletişimi iyi olmayan bir yönetici başarılı olamaz.

Burada iletişimi iyi bilmesindeki kasıt, sosyal medyada yazışmaları iyi bilmesi kesinlikle değildir! Empati kurabilme yeteneği, neyin nasıl olduğu, karşısındaki kişiyle konuşurken jestler ve mimiklerle vermek istediği mesajları ile sözlü vermek istediği mesajların birbirine tutup tutmamasıdır.

 

Bir işletme veya kuruluşta çalışanlar arasında gruplaşmalar var ise tabir-i caizse lobileşmeler… Kişiler mutsuz ise proje üretimi azalır. İnsanlar daha çok kişiler ve olaylar üzerinde odaklanır. Bu da o işletme veya kurumun hiçbir zaman hedeflerine ulaşamaması sonucunu doğurur.

 

Kişilerin söylemine değil eylemine bakılması gerekir. Her çalışana eşit fırsat verilmesi gerekir. Herhangi bir konuda olumlu eleştiri yapılacak kişinin sosyal medya üzerinden değil bizzat kişisel olarak uyarılması etiktir. Diğer türlüsü kalp kırıcıdır. Yöneticinin kendi egosunu gösterme şeklidir.

    

 

İyi bir yönetici geri bildirim alan yöneticidir.

Yöneticinin hedeflemiş olduğu hedeflerden sapmalar yetki devri vermiş olduğu ortamı, şahısları olayları ve çevresel faktörleri incelemesini gerektirir. Eğer hedefler yerine ulaşmıyor ise bu kişilerin uygun işe uygun kişi olmayışı; kişilerin bilgi- yetenek liyakatlerinin eksik olabileceği gibi çevresel faktörler de olabilir.  Kişinin başarısını engellemek isteyen başka çalışanlar olabilir. Çalışma arkadaşlarının bu tip olayları iyi analiz etmesi gereklidir. Bilgi eksikliği veya liyakat eksikliği var ise hizmet içi eğitimler ile bu eksiklikler tamamlanmalıdır.

 

İyi bir yöneticinin tarafı olmalıdır.

Tarafsız yönetici olmaz. Neden diyeceksiniz!  Çünkü haklıdan taraf, iyi çalışandan taraf, doğru ve dürüstten taraf olmaz ise asıl o zaman tarafsızlık ilkesi bozulmuş olur. Astlar tarafından sevileyim, kötü idareci olarak görünmeyeyim diye herkese iyi davranan; doğruya da haklısın, haksıza da haklısın diyen kişilerden yönetici olamaz. Olmamalı. Yerine göre yönetici tatlı sert olmasını da bilmeli.

 

Sonuç olarak iyi yönetici adı üzerinde idare edebilendir. Barış güvercinlerinin bolca uçurulduğu bir çalışma zemini oluşturan idareci, en iyi idarecidir.

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (3)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Berna
(04.09.2024 09:43 - #320)
Çok güzel bir yazı. Ellerinize sağlık.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Esma Dağcı İstanbul
(05.09.2024 08:53 - #321)
Kaleminize sağlık.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Esma Dağcı İstanbul
(05.09.2024 08:53 - #322)
Kaleminize sağlık.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.