Her yapıyı oluşturan farklı bileşenler vardır.
Dere ve deniz kenarındaki kumlar çakıllar ve inşaat malzemelerinin harcındaki kumlar çakıllar gibi.
Bu çakıl taşları bir dere kenarından bir deniz kenarından bir taş ocağının bulunduğu yerden ve benzeri çok, çok değişik yerlerden gelmiş olabilir.
Çakıl taşlarının nereden geldiği ne renk olduğu ne biçim olduğu hiç önemli değil. Sonuçta yapmış olduğu işlev önemli.
Aynı renkte aynı biçimde aynı ölçüde olmuş olsaydı, katıldığı inşaat harcı sağlam olmazdı.
Bugün bu sabah çakıl taşları aklına nereden geldi diye sorarsanız; çevreme şöyle bir bakıp incelediğimde her insan farklı kişilikte farklı yapıda ve farklı özellikler taşıyor.
İnsanlar bu toplumun yapı taşları değil midir?
Böylece her birimiz bir diğerine katlı sağlıyoruz.
Tıpkı okur medyanın her renkteki çakıl taşları gibi olan biz köşe yazarları da topluma farklı fikirler, farklı ufuklar açıyoruz.
Farklı içerikte yazılarımızla kâh zaman tünelinde geçmişe yolculuklar yapıyor.
Kâh öğrendiğimiz bu bilgilerin ışığında geleceğe ışık tutuyoruz
Aydınlık yarınlara giden yollarda birer çakıl taşı olmak her insanın toplumsal görevidir
Biz de bu toplumsal görevimiz ile aydınlık yarınlara giden yolda birer çakıl taşıyız.