Seda Kul
Köşe Yazarı
Seda Kul
 

Uyuyan halk uyanıyor

Hayat durdu desem yeri… Bu yağışta aslında Antalya’da ne kadar çok eksik varmış hep birlikte görmüş olduk. Alınmayan önlemler bir kişiyi canından etti. Tamam, şunu anlıyorum seldir, depremdir hepsi doğa olayı, birer afet fakat bunların olması durumuna karşı tedbir almakta başımızdakilerin ve bizlerin görevi değil mi? Sorguluyorum iki gündür kendimi o vefat eden vatandaş ne için vefat etti… Tedbir alınsaydı eğer bugün ailesiyle birlikte olabilirdi. Bununla ilgili sosyal medya hesaplarında paylaşımlar yaptım. Yeri geldi eleştirildim, yeri geldi desteklediler. Bizim halkımız kör, sağır, dilsiz olmaya gerçekten ne kadar da alıştırmış kendini. Diyorum ki alt yapı sorunu var Antalya’da bunun için belediyeler bir tedbir almamış sonucunu halk olarak bizler ödüyoruz diyorum biri kaldırıyor sel doğa olayı belediye ne yapsın diyor. Alt yapı sağlam olsa en azından daha az hasarla çıkılabilirdi işin içinden veya her vatandaşa mesaj gelirken belediye olarak sağanak yağışta en azından alt geçitlere giriş yasağı getirilebilirdi. Çünkü alt geçitler yağmur yağdığında en sıkıntılı olan yerler.  Ben bunları savunurken halkımızın hala belediyeleri savunmasını gerçekten anlamıyorum. Biri canından olmuş, bir çocuk babasız kalmış, bir kadın eşsiz kalmış neden  Alınmayan önlemlerden… Hiç kimse hissediyor mudur acaba bu yaşananlarda benimde kabahatim var diye. Bırakalım rantı şunu bunu halk sorun yaşıyor, halk en ufak bir olayda perişan oluyor neden önlem alınmıyor? Neden bu halkı hiç kimse görmüyor? Bazen diyorum ki sosyal medya da olmasa çoğu şeyin üstü kapatılacak ülkemizde çokça olduğu gibi buralarda en azından insanlardan bazıları içine sinmeyeni yazabiliyor, birilerini konuşması için cesaretlendiriyor. Aslında yanlış olanı birlikte konuşsak bu yanlışlar bugün hayatlarımızda olmaz ama biz Türk halkı birliği beraberliği bu konuda sağlayamıyoruz. Çocuklarımıza birliği, beraberliği, haksızlık karşısında susmamayı öğretemiyoruz. Çünkü hepimiz haksızlık karşısında susmayı biliyoruz. Aksini kabul etmiyoruz. Mesela 17 Şubatta Kiracılar Dayanışması Platformumuzun basın açıklaması var ve insanları korkacakları bir durum yaşanmadığına inandırmaya çalışıyoruz. İnsanlar meydanlarda olmaktan korkuyor, arka planda çekiyor çileyi, ıstırabı ama meydan da olmaktan utanıyor, korkuyor. Artık siz adına ne derseniz… Bizi yönetenlerde bu durumlardan cesaretleniyor çünkü onlarda biliyor halk meydana inmeye cesaret edemiyor. Bu şekilde de sorunların çözülmesi zaman alıyor. Türk halkı uyuyor, uyuduğu uykudan bir türlü uyanmıyor, fakat artık rüyadan uyanma zamanı çoktan geldi de geçiyor. Bu ülkede ekonomik sıkıntı falan yok olsa zaten insanlar durmaz sokaklara çıkar diyorlar. Artık uyansak mı rüyalarımızdan güzel günler gelsin diye birlik olup başarsak mı zor günleri geçirmeyi… Halkı sadece seçimlerde tanıyan yöneticilerin gözünü korkutsak mı halk olarak meydanlara inerek, sorunlarımızı dile getirerek göstersek mi?  Var mısınız bizimle 17 Şubat’ta saat kulesi önünde toplanmaya… Cevabınız evet ben varım çocuklarım için geleceğim için diyorsanız bizler sizi16:30 da bekliyor olacağız. Ben inanıyorum bu halk artık uyanacak ve başaracağız…
Ekleme Tarihi: 15 Şubat 2024 - Perşembe
Seda Kul

Uyuyan halk uyanıyor

Hayat durdu desem yeri… Bu yağışta aslında Antalya’da ne kadar çok eksik varmış hep birlikte görmüş olduk. Alınmayan önlemler bir kişiyi canından etti. Tamam, şunu anlıyorum seldir, depremdir hepsi doğa olayı, birer afet fakat bunların olması durumuna karşı tedbir almakta başımızdakilerin ve bizlerin görevi değil mi?

Sorguluyorum iki gündür kendimi o vefat eden vatandaş ne için vefat etti… Tedbir alınsaydı eğer bugün ailesiyle birlikte olabilirdi. Bununla ilgili sosyal medya hesaplarında paylaşımlar yaptım. Yeri geldi eleştirildim, yeri geldi desteklediler. Bizim halkımız kör, sağır, dilsiz olmaya gerçekten ne kadar da alıştırmış kendini.

Diyorum ki alt yapı sorunu var Antalya’da bunun için belediyeler bir tedbir almamış sonucunu halk olarak bizler ödüyoruz diyorum biri kaldırıyor sel doğa olayı belediye ne yapsın diyor. Alt yapı sağlam olsa en azından daha az hasarla çıkılabilirdi işin içinden veya her vatandaşa mesaj gelirken belediye olarak sağanak yağışta en azından alt geçitlere giriş yasağı getirilebilirdi. Çünkü alt geçitler yağmur yağdığında en sıkıntılı olan yerler.  Ben bunları savunurken halkımızın hala belediyeleri savunmasını gerçekten anlamıyorum. Biri canından olmuş, bir çocuk babasız kalmış, bir kadın eşsiz kalmış neden 

Alınmayan önlemlerden…

Hiç kimse hissediyor mudur acaba bu yaşananlarda benimde kabahatim var diye. Bırakalım rantı şunu bunu halk sorun yaşıyor, halk en ufak bir olayda perişan oluyor neden önlem alınmıyor?

Neden bu halkı hiç kimse görmüyor?

Bazen diyorum ki sosyal medya da olmasa çoğu şeyin üstü kapatılacak ülkemizde çokça olduğu gibi buralarda en azından insanlardan bazıları içine sinmeyeni yazabiliyor, birilerini konuşması için cesaretlendiriyor. Aslında yanlış olanı birlikte konuşsak bu yanlışlar bugün hayatlarımızda olmaz ama biz Türk halkı birliği beraberliği bu konuda sağlayamıyoruz. Çocuklarımıza birliği, beraberliği, haksızlık karşısında susmamayı öğretemiyoruz. Çünkü hepimiz haksızlık karşısında susmayı biliyoruz. Aksini kabul etmiyoruz. Mesela 17 Şubatta Kiracılar Dayanışması Platformumuzun basın açıklaması var ve insanları korkacakları bir durum yaşanmadığına inandırmaya çalışıyoruz. İnsanlar meydanlarda olmaktan korkuyor, arka planda çekiyor çileyi, ıstırabı ama meydan da olmaktan utanıyor, korkuyor. Artık siz adına ne derseniz…

Bizi yönetenlerde bu durumlardan cesaretleniyor çünkü onlarda biliyor halk meydana inmeye cesaret edemiyor. Bu şekilde de sorunların çözülmesi zaman alıyor. Türk halkı uyuyor, uyuduğu uykudan bir türlü uyanmıyor, fakat artık rüyadan uyanma zamanı çoktan geldi de geçiyor.

Bu ülkede ekonomik sıkıntı falan yok olsa zaten insanlar durmaz sokaklara çıkar diyorlar. Artık uyansak mı rüyalarımızdan güzel günler gelsin diye birlik olup başarsak mı zor günleri geçirmeyi…

Halkı sadece seçimlerde tanıyan yöneticilerin gözünü korkutsak mı halk olarak meydanlara inerek, sorunlarımızı dile getirerek göstersek mi?

 Var mısınız bizimle 17 Şubat’ta saat kulesi önünde toplanmaya…

Cevabınız evet ben varım çocuklarım için geleceğim için diyorsanız bizler sizi16:30 da bekliyor olacağız. Ben inanıyorum bu halk artık uyanacak ve başaracağız…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.