Seda Kul
Köşe Yazarı
Seda Kul
 

Suç kimde yöneten de mi, yönetilen de mi?

Son zamanlarda artan kiralar alıp başını giderken bir yanda da yönetimin duyarsızlığı ile verdiğimiz savaş bizleri ciddi anlamda zor durumda bırakıyor. Ben burada yazarken halkın sesi olabilmek adına yazılarımı yazıyorum ve görüyorum ki halkın en büyük sorunu duyarsız bir yönetim. Çocuk hakları yaşlı hakları en önemlisi insan olarak anayasal haklarımız varken biz bu haklarımızı maalesef ki kullanamıyoruz. Çocukların ve yaşlıların daha doğrusu tüm insanlarımızın temel hakkı olan barınma hakkını bile ne yazık ki kaybediyoruz. Biz toplum olarak neden sürekli bir şeyleri kaybediyoruz ve bu kayıplar neticesinde sessiz kalıyoruz diye düşünüyorum zaman zaman. Ama ne yazık ki sebebini bir türlü bulamıyorum ya da şöyle diyeyim sebebini Türk halkının duyarsızlığına yakıştıramıyorum. Bizler Türk halkı olarak ezilmeye hor görülmeye layık bir milletmişiz gibi davranıyor ve her başımıza geleni hemen kabulleniyoruz. İşte tam da bu yüzden bir adım ileriye gidemiyor çocuklarımızın haklarını savunamıyoruz. Oysaki Türk halkı olarak en önemlisi Türk olarak yapılan haksızlıklar karşısında susmayan çocuğunun hakkı için Savaşan bir milletken bastırılmayı kabul edemiyorum. Bizler bastırılmış bir toplum olma yolundan ayrılmalıyız yani daha doğrusu ayrılmak zorundayız çünkü bu bastırılmış toplumda gelecek neslimizin hayata yaşama dair hiç bir umudu kalmıyor.   Gençler evlenmekten korkuyor yaşlılar hasta olmaktan. Şimdiki nesil ne evlenmeyi düşünüyor nede çocuk sahibi olmayı çünkü şuan neslin hiç bir şekilde yaşadığı hayattan umudu kalmıyor.  Peki, bizler halk olarak yaşanılan bu durumlarda neler yapabiliriz bu sorunlar nasıl asılır diye düşündüğümüzde araştırdığımızda sadece yollarımız halkın birlik ve beraberlik içinde olmasına çıkıyor fakat bizlerde bunu sağlayamıyoruz. Çünkü ülkemizde her şey gibi adalet hak arama bilinci de sınıfta kalıyor. Ülkemizde yaşamak bir sınav olsaydı emin olun ki Türk halkı olarak çoğumuz bu sınavdan sınıfta kalırdık durumumuz o derece vahim sizin anlayacağınız. Çünkü adaletsiz bir ülkede hak aramaya çalışmak maalesef ki sanılan kadar kolay olmadığı gibi aksine hayatımızda verdiğimiz en büyük en zor sınavdan oluşuyor. Adalet sadece Türk halkı için kelime olarak kalıyor. Çünkü hiçbirimiz adalete güvenmiyoruz bizleri bu duruma ülkemizde yaşanılan durumlar getiriyor. Bir taraftan bakıyoruz adalet  vardır diye umut ediyoruz sorguluyoruz ama sonrasında görüyoruz ki adalet yok Adalet sadece kelime anlamı .. Ve gerçekten dediğim gibi sınavımız bu yüzden daha da zorlaşıyor ve hepimiz maalesef ki sınıfta kalıyoruz. Ve soruyoruz suç kimde yöneten de mi yönetilen demi?
Ekleme Tarihi: 21 Kasım 2024 - Perşembe
Seda Kul

Suç kimde yöneten de mi, yönetilen de mi?

Son zamanlarda artan kiralar alıp başını giderken bir yanda da yönetimin duyarsızlığı ile verdiğimiz savaş bizleri ciddi anlamda zor durumda bırakıyor.

Ben burada yazarken halkın sesi olabilmek adına yazılarımı yazıyorum ve görüyorum ki halkın en büyük sorunu duyarsız bir yönetim.

Çocuk hakları yaşlı hakları en önemlisi insan olarak anayasal haklarımız varken biz bu haklarımızı maalesef ki kullanamıyoruz. Çocukların ve yaşlıların daha doğrusu tüm insanlarımızın temel hakkı olan barınma hakkını bile ne yazık ki kaybediyoruz. Biz toplum olarak neden sürekli bir şeyleri kaybediyoruz ve bu kayıplar neticesinde sessiz kalıyoruz diye düşünüyorum zaman zaman.

Ama ne yazık ki sebebini bir türlü bulamıyorum ya da şöyle diyeyim sebebini Türk halkının duyarsızlığına yakıştıramıyorum. Bizler Türk halkı olarak ezilmeye hor görülmeye layık bir milletmişiz gibi davranıyor ve her başımıza geleni hemen kabulleniyoruz. İşte tam da bu yüzden bir adım ileriye gidemiyor çocuklarımızın haklarını savunamıyoruz. Oysaki Türk halkı olarak en önemlisi Türk olarak yapılan haksızlıklar karşısında susmayan çocuğunun hakkı için Savaşan bir milletken bastırılmayı kabul edemiyorum. Bizler bastırılmış bir toplum olma yolundan ayrılmalıyız yani daha doğrusu ayrılmak zorundayız çünkü bu bastırılmış toplumda gelecek neslimizin hayata yaşama dair hiç bir umudu kalmıyor.

 

Gençler evlenmekten korkuyor yaşlılar hasta olmaktan. Şimdiki nesil ne evlenmeyi düşünüyor nede çocuk sahibi olmayı çünkü şuan neslin hiç bir şekilde yaşadığı hayattan umudu kalmıyor.  Peki, bizler halk olarak yaşanılan bu durumlarda neler yapabiliriz bu sorunlar nasıl asılır diye düşündüğümüzde araştırdığımızda sadece yollarımız halkın birlik ve beraberlik içinde olmasına çıkıyor fakat bizlerde bunu sağlayamıyoruz. Çünkü ülkemizde her şey gibi adalet hak arama bilinci de sınıfta kalıyor. Ülkemizde yaşamak bir sınav olsaydı emin olun ki Türk halkı olarak çoğumuz bu sınavdan sınıfta kalırdık durumumuz o derece vahim sizin anlayacağınız. Çünkü adaletsiz bir ülkede hak aramaya çalışmak maalesef ki sanılan kadar kolay olmadığı gibi aksine hayatımızda verdiğimiz en büyük en zor sınavdan oluşuyor. Adalet sadece Türk halkı için kelime olarak kalıyor. Çünkü hiçbirimiz adalete güvenmiyoruz bizleri bu duruma ülkemizde yaşanılan durumlar getiriyor.

Bir taraftan bakıyoruz adalet  vardır diye umut ediyoruz sorguluyoruz ama sonrasında görüyoruz ki adalet yok Adalet sadece kelime anlamı .. Ve gerçekten dediğim gibi sınavımız bu yüzden daha da zorlaşıyor ve hepimiz maalesef ki sınıfta kalıyoruz. Ve soruyoruz suç kimde yöneten de mi yönetilen demi?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.