Bu hafta gene halkın en büyük sorunlarından biri olan madde bağımlılığı ile ilgili düşüncelerimi sizlere aktarmak istiyorum.
Son zamanlarda herkesin de bildiği üzere madde bağımlılığı yaş ortalaması ilkokul öğrencilerine kadar düşmüş bulunuyor. Çocuklarımızı, gençlerimizi bu illete kurban ediyoruz. Kendi başına gelmeyen bunun nasıl bir dert olduğunu maalesef ki bilmiyor sadece dışarıda bir bağımlı gördüğümüzde hepimiz korkuyoruz ya bize bir şey yaparsa diye. Ama onlar kendi âlemlerinde farklı dünyalarda yaşıyorlar. Onlarda bir ananın bir babanın evladı.
Bazen bir bağımlı gördüğümüzde ailesini suçladığımız durumlar bile illaki oluyor fakat bu durumda ailede bazen yetersiz kalıyor ne yapsın çocuğunu atsa atamıyor, satsa satamıyor.
Bağımlılık aslında gençlerimizde çok küçük yaşlarda başlıyor. Yeni nesil aileler çocukları ağladığında, susmadığında veya hareketli oldukları dönemde anti depreşenlerle, uyku ilaçları ile çocuklarını bu bağımlılığa alıştırıyorlar. Şimdiler de ise uyuşturucu ile mücadele kapsamında kendini adamış bir hayat bir hayattır diyen bir toplum var ve bu toplulukta yer alan insanlar sadece yardım istiyor. Bağımlıların ailelerinden iş birliği bekliyor, topluma mal olmuş, toplumun kanayan yarası olmuş bu durumda da birlik beraberlik çok büyük bir önem arz ediyor.
Peki, birlik olunduğunda neler oluyor bundan da bahsedelim. Birlik olunduğunda bir gencimizin bile hayatına dokunduğumuzda dünyalar bizlerin oluyor.
Toplum olarak bazen ise bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyerek kenara çekilmek istiyoruz fakat bu işler kenara çekilerek duyarsız olarak yürümüyor. Bugün bir genç için banane diyen insanlar yarın kapımıza yakınım veya evladım bu batağa düştü diyerek geliyor ve bu döngü hep böyle devam ediyor. Buradan aslında topluma. Çağrı yapacak olursak bana gelmez, bana bulaşmaz, beni ilgilendirmez içmeseydi, alışmasaydı dememeliyiz. Çünkü yarının bizlere ne getireceğinin maalesef ki garantisi bulunmuyor. Çocuklarımızı geleceğe hazırlarken onları ilaçlara bağlı olarak yetiştirmemeye onlarla her şeyi konuşup paylaşmaya özen göstermeliyiz. Aksi halde çocuklarımızı bataklıklar da bulabiliriz ve bu durum hepimizi derinden etkiler. Bağımlı gençleri tedavi etmek varken onları bataklıklara itmek istemiyorsak eğer toplum olarak birliği sağlamak zorundayız. Hiçbir anne çocuğunu ceza evine sokmak için uğraşmasın istiyorsak bağımlı annelerinin yaşadığı durumları görmezden gelmemeliyiz. Maddeye değil hayata bağlan sloganıyla çıkılan bu yolda hayata kazandıracağımız her genç için mücadele etmeliyiz ve mücadeleden asla korkmamalıyız. Annelerin babaların çocukların sessiz çığlıklarını görmezden gelmemeliyiz. Her ilde bu konu ile alakalı iyileştirme merkezleri kurulması için canla başla mücadele vermeliyiz. Uyuşturucu değil mücadele hayat kurtarır.