Seda Kul
Köşe Yazarı
Seda Kul
 

Sağlığımız kimlere emanet

Bugün gene yaşanılan konulardan yola çıkarak sizlere yazımı yazacağım. Antalya'da yaşadığım ve benim gibi her gün milyonlarca insanın yaşadığı bir sıkıntı olan hastane personelinin kendini yüksek dağlarda görmesi hakkında konuşacağız. Personel bıkmış durumda ve bunu hastaneye giden hastalardan ve yakınlarından çıkartıyorlar. Bir çare dertlerine derman bulmaya giden hasta ve hasta yakınları bir şey dememek için kendilerini tutsalar da her zaman şahit olduğumuz sonuç birileri birilerine bağırıyor ve sadece tatsızlık çıktığında halkın sorunu çözülüyor. Kendi yasadığım olaydan ve gördüklerimden bahsedecek olursam malum geçtiğimiz günlerde bayram tatili idi ve sadece aciller çalışıyordu. Benim çocuğum bir kaza geçirdi ve her gün çocuğumun pansumanının yapılması gerekiyor Antalya sıcağında gündüz çocuğu dışarı çıkarmak istemeyince akşam saat 16:30 gibi devlet Hastanesi'ne götürdüm. Ve pansuman yapılması gerektiğini söyleyip sıra almak istedim acilde aldığım cevap adeta benim beynimden kaynar sular akmasına vesile oldu. Çocuğumun dikişleri ortada ve enfeksiyon riski var,  acilde pansuman saatinin bittiğini bugün gidip yarın gelmem gerektiğini söylediler. Bunu duyduğumda her anne gibi bende tepkimi gösterdim orası bir devlet hastanesi ve aciller giden hastalara yardımcı olmak için varlar.  Fakat eleman yok devlet eleman almıyor pansumanın saati var o saat dışında gelen hastaya pansuman yapmıyoruz cevabı gerçekten o ortamda kafayı yemeye yetiyor. Ben biraz tatsızlık çıkarttığım da beni cerrahi bölümüne yönlendirdiler. Yapamazlarmış ama inisiyatif kullanırlarsa şansımı denememi istediler. Şimdi düşünüyorum hastanelerde kavgalar boşu boşuna olmuyormuş bazen hasta yakınlarına kızıyoruz ama bazı durumlarda gerçekten insanların sabırlarını sınayan doktorlara denk gelebiliyorsunuz. Acil cerrahi bölümüne gittiğimde çocuğumun pansuman olması gerektiğini fakat yapmadıklarını söylediğimde oradaki doktorlarda bana yapılamayacağını nerde dikişi atıldıysa oraya gidebileceğimi ya da özele götürüp pansuman yaptırabileceğimi söylediler.  Durumu olmayan bir anne o durumda çocuğunu dikişleri ile ya alıp eve götürecek yada oradan çocuğunu alıp hastane hastane gezecek. Bu duruma susmadım tabii ki tatsızlık çıkarttım ve çocuğumu bir hışımla içeri alıp batikon dökeyim diğer hastaneye götürün dediler ve daha sonrasında baktılar ki biraz bilgiliyim şikâyet edeceğim de ortada kızımın koluna bir bant yapıştırdı pansumanı tamam deyip bizi gönderdiler. Bizlerin yaşadığı bu sıkıntı gibi acillerde sürekli bir bağırma bir tartışma söz konusu yapacakları beş dakikalık işlemi yapmayıp oturmayı tercih ediyorlar. Hani şimdi şey düşünülebilir yoğunluk vardı yapmak istemediler gibi tersine yoğunluk yoktu ve doktorlar içerde oturuyorlardı. Bir çocuğun söz konusu olduğu durumda pansumanın saati olamaz orası acil müdahale ise ve sadece tatilden dolayı orası çalışıyorsa saate bakmaksızın bu işlemin yapılması gerekmektedir. Bizler canlarımızı hekimlere emanet ederken artık düşünüyoruz acaba sinirliler mi acaba yanlış mı bir şey yapacaklar veya bir şey dersek ilgilenmezler mi diye… Yani kısacası hastanede yaşanan olaylar öyle havadan olmuyor her şeyin bir sebebi var ve bu sebeplerin maalesef ki üzerleri kapatılıyor. Sağlığın saati olmaz. Bugün git yarın gel denilmez. Herkes görevini gerektiği şekilde yapsa kimse kimse ile tartışmaz. Ama bizim insanlarımız görevlerini maaşlarıyla orantılı tutup maaşları kadar çalışmak istedikleri için bu tartışmaların da önüne geçilemiyor. Allah Türk milletinin yardımcısı olsun her yerden artık sınanıyoruz.  Parası ile giden bir yabancı  el üstünde tutulurken bizim gibi kendi vatandaşı rastgele gönderilmek isteniyor ve kimse bu duruma dur demiyor. Şikâyet etmek de artık fayda sağlamıyor çünkü Türk halkının adalete güveni kalmadı kimse kimsenin kuyruğuna basmıyor ve gereken hiçbir şey yapılmıyor. Şimdi soruyorum sizlere dar gelirli vatandaşın sağlığı sadece özel hastanelerde mi kıymetli , devlet hastanelerinde tedaviye giden hastalar çalışan personelin aldığı maaş kadar mı değerli ..hastanelerde sürekli olan kavgalar hasta yakını doktora vurdu hasta yakını ile doktor kavga etti haberlerinin içeriğinde acaba neler yatıyor . O hasta yakınları neden o hallere geliyor artık diye sorguluyorum. Birimizin yavrusu birimizin annesi  birimizin babası  kıymetlilerimiz söz konusu olduğunda ve karşımızda aşağılayan umursamayan bir personel gördüğümüzde hiç kimse sinirlerine hakim olamayabiliyor. Her personeli aynı kefeye koymuyoruz tabii ki fakat bazıları bu konuda gerçekten insanları sınıyor. Sağlık bakanlığı tez zamanda bu durumlara bir çözüm getirmesi gerekiyor. Personelini değerlendirmesi orada halka nasıl yaklaşılıyor araştırması gerekiyor. Çünkü herkes bir çare o doktorlardan umut bekliyor.  Kısacası düşünüyoruz hepimiz sağlığımız paramız olursa mı kıymetli, parası olmayan ne yapacak diye ve diyoruz ki sağlığımızı kimlere emanet ediyoruz. İşini layıkıyla yapan herkese de ayrıca saygı duyuyoruz. 
Ekleme Tarihi: 27 Haziran 2024 - Perşembe
Seda Kul

Sağlığımız kimlere emanet

Bugün gene yaşanılan konulardan yola çıkarak sizlere yazımı yazacağım.

Antalya'da yaşadığım ve benim gibi her gün milyonlarca insanın yaşadığı bir sıkıntı olan hastane personelinin kendini yüksek dağlarda görmesi hakkında konuşacağız. Personel bıkmış durumda ve bunu hastaneye giden hastalardan ve yakınlarından çıkartıyorlar. Bir çare dertlerine derman bulmaya giden hasta ve hasta yakınları bir şey dememek için kendilerini tutsalar da her zaman şahit olduğumuz sonuç birileri birilerine bağırıyor ve sadece tatsızlık çıktığında halkın sorunu çözülüyor.

Kendi yasadığım olaydan ve gördüklerimden bahsedecek olursam malum geçtiğimiz günlerde bayram tatili idi ve sadece aciller çalışıyordu. Benim çocuğum bir kaza geçirdi ve her gün çocuğumun pansumanının yapılması gerekiyor Antalya sıcağında gündüz çocuğu dışarı çıkarmak istemeyince akşam saat 16:30 gibi devlet Hastanesi'ne götürdüm. Ve pansuman yapılması gerektiğini söyleyip sıra almak istedim acilde aldığım cevap adeta benim beynimden kaynar sular akmasına vesile oldu. Çocuğumun dikişleri ortada ve enfeksiyon riski var,  acilde pansuman saatinin bittiğini bugün gidip yarın gelmem gerektiğini söylediler. Bunu duyduğumda her anne gibi bende tepkimi gösterdim orası bir devlet hastanesi ve aciller giden hastalara yardımcı olmak için varlar.  Fakat eleman yok devlet eleman almıyor pansumanın saati var o saat dışında gelen hastaya pansuman yapmıyoruz cevabı gerçekten o ortamda kafayı yemeye yetiyor. Ben biraz tatsızlık çıkarttığım da beni cerrahi bölümüne yönlendirdiler. Yapamazlarmış ama inisiyatif kullanırlarsa şansımı denememi istediler. Şimdi düşünüyorum hastanelerde kavgalar boşu boşuna olmuyormuş bazen hasta yakınlarına kızıyoruz ama bazı durumlarda gerçekten insanların sabırlarını sınayan doktorlara denk gelebiliyorsunuz.

Acil cerrahi bölümüne gittiğimde çocuğumun pansuman olması gerektiğini fakat yapmadıklarını söylediğimde oradaki doktorlarda bana yapılamayacağını nerde dikişi atıldıysa oraya gidebileceğimi ya da özele götürüp pansuman yaptırabileceğimi söylediler. 

Durumu olmayan bir anne o durumda çocuğunu dikişleri ile ya alıp eve götürecek yada oradan çocuğunu alıp hastane hastane gezecek. Bu duruma susmadım tabii ki tatsızlık çıkarttım ve çocuğumu bir hışımla içeri alıp batikon dökeyim diğer hastaneye götürün dediler ve daha sonrasında baktılar ki biraz bilgiliyim şikâyet edeceğim de ortada kızımın koluna bir bant yapıştırdı pansumanı tamam deyip bizi gönderdiler. Bizlerin yaşadığı bu sıkıntı gibi acillerde sürekli bir bağırma bir tartışma söz konusu yapacakları beş dakikalık işlemi yapmayıp oturmayı tercih ediyorlar. Hani şimdi şey düşünülebilir yoğunluk vardı yapmak istemediler gibi tersine yoğunluk yoktu ve doktorlar içerde oturuyorlardı. Bir çocuğun söz konusu olduğu durumda pansumanın saati olamaz orası acil müdahale ise ve sadece tatilden dolayı orası çalışıyorsa saate bakmaksızın bu işlemin yapılması gerekmektedir. Bizler canlarımızı hekimlere emanet ederken artık düşünüyoruz acaba sinirliler mi acaba yanlış mı bir şey yapacaklar veya bir şey dersek ilgilenmezler mi diye…

Yani kısacası hastanede yaşanan olaylar öyle havadan olmuyor her şeyin bir sebebi var ve bu sebeplerin maalesef ki üzerleri kapatılıyor. Sağlığın saati olmaz. Bugün git yarın gel denilmez. Herkes görevini gerektiği şekilde yapsa kimse kimse ile tartışmaz. Ama bizim insanlarımız görevlerini maaşlarıyla orantılı tutup maaşları kadar çalışmak istedikleri için bu tartışmaların da önüne geçilemiyor. Allah Türk milletinin yardımcısı olsun her yerden artık sınanıyoruz.  Parası ile giden bir yabancı  el üstünde tutulurken bizim gibi kendi vatandaşı rastgele gönderilmek isteniyor ve kimse bu duruma dur demiyor. Şikâyet etmek de artık fayda sağlamıyor çünkü Türk halkının adalete güveni kalmadı kimse kimsenin kuyruğuna basmıyor ve gereken hiçbir şey yapılmıyor. Şimdi soruyorum sizlere dar gelirli vatandaşın sağlığı sadece özel hastanelerde mi kıymetli , devlet hastanelerinde tedaviye giden hastalar çalışan personelin aldığı maaş kadar mı değerli ..hastanelerde sürekli olan kavgalar hasta yakını doktora vurdu hasta yakını ile doktor kavga etti haberlerinin içeriğinde acaba neler yatıyor . O hasta yakınları neden o hallere geliyor artık diye sorguluyorum. Birimizin yavrusu birimizin annesi  birimizin babası  kıymetlilerimiz söz konusu olduğunda ve karşımızda aşağılayan umursamayan bir personel gördüğümüzde hiç kimse sinirlerine hakim olamayabiliyor.

Her personeli aynı kefeye koymuyoruz tabii ki fakat bazıları bu konuda gerçekten insanları sınıyor. Sağlık bakanlığı tez zamanda bu durumlara bir çözüm getirmesi gerekiyor. Personelini değerlendirmesi orada halka nasıl yaklaşılıyor araştırması gerekiyor. Çünkü herkes bir çare o doktorlardan umut bekliyor.

 Kısacası düşünüyoruz hepimiz sağlığımız paramız olursa mı kıymetli, parası olmayan ne yapacak diye ve diyoruz ki sağlığımızı kimlere emanet ediyoruz. İşini layıkıyla yapan herkese de ayrıca saygı duyuyoruz. 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.