Geçmişe özlem duyduğumuz bu günlerde aslında çocuklarımıza yasatamadığımız bayramların üzüntüsü içerisindeyiz. Bizlerin çocuklukları kalabalıklarla doludizgin geçerken şimdiki çocukların sadece sosyal medyada zaman geçirdiğini görüyoruz.
Bu durum beni derinden üzüyor. Eskiden apartmanlarda mahallelerde bayramların tadı olurdu. Arife günleri şeker toplamaya çıkan çocukların sevinçleri kahkahaları bizleri de mutlu ederdi. Ama şimdi çocuklar bayramın ne olduğunu bile bilmiyorlar. Bayram sevincini yaşayamıyorlar. Çünkü kimse çocuğunu yaşadığımız bu ülkede güvenip de kapı komşusuna bile gönderemiyor. Yeni nesil maalesef ki çok kötü bir zamanda büyümeye çalışıyor. Bazı illerde hala akraba ziyaretleri mezarlık ziyaretleri devam etse de çoğu illerde insanlar artık bayramı bayram olarak değil de tatile gitmek olarak görüyorlar. Gurbette yaşayıp bayrama bir tatlı dile güler yüze hasret kalanlar ise derin biz üzüntü yaşıyorlar. Kalabalık bir ailesi olan bayramlarda çalacak kapısı olanlara çok imreniyorum. Çünkü memleket özlemi bayramlarda daha da hissediliyor.
Hele hele gurbetteysen ve gidecek kapın yoksa bayram senin evine hiç uğramıyor. Bizlerin doludizgin geçirdikleri çocuklukları bayramları bizlerin çocukları yeni neslimiz hiçbir şekilde öğrenemiyor. Sosyal medya etkisi bilgisayara telefona bağlılık da zaten aile içindeki ilişkileri bitiriyor.
Her bayram olduğunda şöyle bir düşünüyorum ve geçmişe çok özlem duyuyorum. Kendi çocukluğumu düşünüyorum da günler yetmezdi doludizgin bayramlar olurdu. Büyüklere saygı küçüklere sevgi vardı. Yeniden o günlere dönmenin özlemi ve hasretliği ile herkese hayırlı bayramlar diliyorum.
Bir gün yeniden o eski bayramlara kavuşmak ümidiyle