Bilinen üzere Antalya Büyükşehir belediyesine bağımsız olarak başkan adayıyım. Malum seçim çalışmaları dolayısı ile her zamankinden daha fazla sahalardayım. Ve görüyorum ki bu halk bizlerinde bildiği üzere terkedilmiş ve sahipsiz bırakılmış. Herkesin derdi var fakat kimseye ne dertlerini nede sorunlarını anlatamıyorlar. Seçim zamanı kısaca hatırlanıyor gibi yapılıp kandırılıyor daha sonrasında unutuluyorlar. Dolaşırken düşünüyorum bazen konuştuklarını, dertlerini not ediyorum insanların. Bana sorulan sorulara taleplere bakıyorum ama tabi ki bu arada insanların iktidardan muhalefetten korktuğunu görüyorum ne oluyor bu insanlara neden bu kadar korkuyorlar diye düşünüyorum. Sonra bakıyorum insanlar küskün siyasilere. Dedikleri şu oluyor sende seçilirsen sende bir daha uğramazsın bu sokaklara. Çünkü her seçim öncesi başkan adayları dolaşıyor sandığa gidilene kadar vaatler veriyorlar seçim sonrası kimse kimseyi ne görüyor ne duyuyor. Bana bu soruları yönelttiklerinde oturup yanlarına başlıyorum anlatmaya. Çileyi çekmeyen, derdi bilmeyen, evlatlarına bir lokma yemek yedirmek için çaresizlikleriyle baş başa kalmamış halkı anlamayan, halkın ne çektiğini bilmeyen insanlar unutur bu sokakları. Ben bu yola çıkarken geleceği kararmış olan gençlerimiz çocuklarımız için çıktım. Onların geleceği göz göre göre yok oluyor onlar için ne yapabiliriz diye  Bazen de korkularında haklı olduklarını da düşünüyorum. Çünkü bu zamana kadar derdi olan, müşkül olan zora düşen insanlar belediyelerden bir destek almamış ki hep göz ardı edilmişler. Bu algıyı yıkmak için uğraşıyorum. Ama hepimiz biliyoruz işimiz çok zor çünkü insanlarda ne adalete, ne hukuka, nede verilen sözlere hiçbir şeye güven kalmadı. İçlerinden biri olarak bir buçuk senedir verdiğim mücadelede şahsım adına hiçbir belediyeye hiçbir başkana ulaşamadım. Onlara ulaşmak için ya bir tanıdık buluyorsun ya da hep geçiştiriliyorsun. Halk kimsenin umurunda olmuyor. Bu yüzden diyorum ya bu düzeni gelin hep birlikte bozalım bu halkın bu kadar ucuz hiçe sayılacak olmadığını gelin birlikte gösterelim. Ha birde unutmadan işin farklı bir boyutundan da bahsedeyim sizlere… Ben onlar gibi erzak, hediye, para dağıtamıyorum sizlere. Sizler satılık değilsiniz ki ben sizleri satın almak için uğraşayım. Ben sizlere hizmet etmek isteyen, Antalya’nın kaybolan ihtişamını kazandırmak isteyen biriyim. Ben onlar gibi boy boy reklamlar, hediyeler yaptıramam. Bunlarla sizlere bir şey vererek sizleri satın alıp ne diyorsam o diyemem. Ben bu yola çıkarken biz olmak için çıktım. Hiç birimizin birimizden üstünlüğü olmadığını göstermek için çıktım. Başkan seçildiği zaman insan değişmiyor sadece kıyafeti değişiyor bunu göstermek için çıktım. Bu yüzden sizlerden rica ediyorum iradenizi, oyunuzu, evlatlarınızın geleceğini hiçbir şey uğruna satmayın,  satmayın ki ilerde evlatlarınız size teşekkür etsin. Derdi olduğunda nereye kime giderim diye düşünmesin.