Seda Kul
Köşe Yazarı
Seda Kul
 

Tehlikenin farkına varmak

Bu hafta konumuza girerken geçtiğimiz günlerde gördüklerimi, duyduklarımı, gözlemlerimi konu alacağım. Bu sıralar halk olarak herkesin dilinde olan bir mesele var ve bu mesele çoğu aileyi derinden etkiliyor. Ve maalesef ki bu mesele yüzünden çoğu evde tedirginlik söz konusu oluyor. Şimdi diyeceksiniz ki bu mesele nedir? Evet, hepimizi tüm halkı yakından ilgilendiren yani daha doğrusu dar gelirli vatandaşı yakından ilgilendiren asgari ücret, emekli ve memur maaşları... Bir yılı daha geride bırakırken gelecek olan yıl hakkında her geçen gün beklentilerimiz umutlarımızda tükeniyor. Çünkü her gelen yıl bir önceki yılı maalesef ki bizlere arattırıyor. 2024 yılı biz Türk halkı için çok zor geçen bir yıl oldu. Bunların başında ise ev kiraları, barınma, beslenme ve sağlık sorunları yer aldı. Hayatlarımız ne yazık ki bir kaç insanın ağzından çıkacak kelimelere göre şekillendi ve en kötüsü gelecek yıl için hiç kimsenin hiçbir gencin, çocuğun en ufak tutunacak umudu kalmadı. Gençleri bırakın çocuklar bile yaşadığımız bu durumlardan maalesef ki etkilendiler. Şuan gündem dediğim gibi asgari ücret ev sahibinden tutunda bakkalına kadar herkes asgari ücrete gelecek olan zammı bekliyor çünkü bir taraftan dar gelirlinin bütçesine artış yapılırken diğer yandan da yeme içme giyinme barınma her şeye maaşa yapılan zammın üstünde bir zam geliyor ve doğal olarak maaşlara yapılan zamlar jet hızıyla kayboluyor. Bu durumda da gene etkilenen biz dar gelirli vatandaş oluyor.  Halk olarak gene bataklıkta boğulmaya terk ediliyoruz ve hiçbir yetkili bu durumları göz önünde bulundurmuyor. Tersine verilen üç beş kuruş zamla ovunup dar gelirli halkın geçim sağlaması bekleniyor. Bir de işin. Farklı boyutu var ne olursa olsun şükreden bir toplum. Bu toplum yüzünden de maalesef ki her şeyi hak eder pozisyona düşüyoruz. Aç kalıyorlar hallerine şükrediyorlar, sokağa atılıyorlar gene şükrediyorlar kimse de çıkıp demiyor ki neden bu haldeyiz neden herzeye şükrediyoruz demiyorlar.  Türk halkı olarak kendi ülkemizde mülteci gibi yaşıyoruz ama halimize şükrediyoruz. Şükretmeyi bırakıp insan gibi yaşamak için mücadele edemiyoruz ve bu durum geleceğimizi de bizi de tehlikeye dehada çok sürüklüyor. Yani biz Türk halkı için tehlike çanları yankılanıyor. Buna rağmen hala bir umut yönetimden geçinebilmemiz adına adımlar bekliyoruz fakat bu adımların atılmayacağını halkın kölelik sistemine alıştığını göz ardı ediyoruz. Bu durumu kabullenmek istemiyoruz fakat durumumuz tam olarak bundan ibaret olduğu da kaçınılmaz bir şekilde yüzümüze çarpıyor. Halk olarak köle gibi çalışıyoruz fakat aldığımız maaşlarla geçinemiyoruz bırakın geçinmeyi evimizin kirasını bile karşılayamıyoruz.
Ekleme Tarihi: 05 Aralık 2024 - Perşembe
Seda Kul

Tehlikenin farkına varmak

Bu hafta konumuza girerken geçtiğimiz günlerde gördüklerimi, duyduklarımı, gözlemlerimi konu alacağım. Bu sıralar halk olarak herkesin dilinde olan bir mesele var ve bu mesele çoğu aileyi derinden etkiliyor. Ve maalesef ki bu mesele yüzünden çoğu evde tedirginlik söz konusu oluyor. Şimdi diyeceksiniz ki bu mesele nedir?

Evet, hepimizi tüm halkı yakından ilgilendiren yani daha doğrusu dar gelirli vatandaşı yakından ilgilendiren asgari ücret, emekli ve memur maaşları...

Bir yılı daha geride bırakırken gelecek olan yıl hakkında her geçen gün beklentilerimiz umutlarımızda tükeniyor. Çünkü her gelen yıl bir önceki yılı maalesef ki bizlere arattırıyor. 2024 yılı biz Türk halkı için çok zor geçen bir yıl oldu.

Bunların başında ise ev kiraları, barınma, beslenme ve sağlık sorunları yer aldı. Hayatlarımız ne yazık ki bir kaç insanın ağzından çıkacak kelimelere göre şekillendi ve en kötüsü gelecek yıl için hiç kimsenin hiçbir gencin, çocuğun en ufak tutunacak umudu kalmadı. Gençleri bırakın çocuklar bile yaşadığımız bu durumlardan maalesef ki etkilendiler.

Şuan gündem dediğim gibi asgari ücret ev sahibinden tutunda bakkalına kadar herkes asgari ücrete gelecek olan zammı bekliyor çünkü bir taraftan dar gelirlinin bütçesine artış yapılırken diğer yandan da yeme içme giyinme barınma her şeye maaşa yapılan zammın üstünde bir zam geliyor ve doğal olarak maaşlara yapılan zamlar jet hızıyla kayboluyor. Bu durumda da gene etkilenen biz dar gelirli vatandaş oluyor.

 Halk olarak gene bataklıkta boğulmaya terk ediliyoruz ve hiçbir yetkili bu durumları göz önünde bulundurmuyor. Tersine verilen üç beş kuruş zamla ovunup dar gelirli halkın geçim sağlaması bekleniyor.

Bir de işin. Farklı boyutu var ne olursa olsun şükreden bir toplum. Bu toplum yüzünden de maalesef ki her şeyi hak eder pozisyona düşüyoruz. Aç kalıyorlar hallerine şükrediyorlar, sokağa atılıyorlar gene şükrediyorlar kimse de çıkıp demiyor ki neden bu haldeyiz neden herzeye şükrediyoruz demiyorlar.  Türk halkı olarak kendi ülkemizde mülteci gibi yaşıyoruz ama halimize şükrediyoruz. Şükretmeyi bırakıp insan gibi yaşamak için mücadele edemiyoruz ve bu durum geleceğimizi de bizi de tehlikeye dehada çok sürüklüyor. Yani biz Türk halkı için tehlike çanları yankılanıyor.

Buna rağmen hala bir umut yönetimden geçinebilmemiz adına adımlar bekliyoruz fakat bu adımların atılmayacağını halkın kölelik sistemine alıştığını göz ardı ediyoruz. Bu durumu kabullenmek istemiyoruz fakat durumumuz tam olarak bundan ibaret olduğu da kaçınılmaz bir şekilde yüzümüze çarpıyor. Halk olarak köle gibi çalışıyoruz fakat aldığımız maaşlarla geçinemiyoruz bırakın geçinmeyi evimizin kirasını bile karşılayamıyoruz.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.