Bu hafta bitmek bilmeyen dertlerimize bir de okul alışveriş ve kayıt masraflarını ekliyoruz. Tek düşüncemiz bu günler nasıl geçecek…
Bugünlerde her anne de babada bir telaş var. Okullar açılıyor ve bu duruma ne yazık ki veliler olarak sevinemiyoruz. Çünkü masraflar ardı arkası kesilmeden artmaya, çoğalmaya başlıyor. Asgari ücretli ev geçindirmeye çalışan anne ve babaları büyük bir hüzün ve korku kapladı bile. İnsanlar çocuklarının karnını nasıl doyururum derken şimdi de kitabı kalemi nasıl alırım diye düşünüyorlar. Beslenme çantasına ne koyarım düşüncesi zaten sürekli akıllarda. Bir çocuk sahibi bunları düşünürken, düşünmek zorunda bırakılırken!
Hele hele bir iki üç çocuk okutuyorlarsa vay geldi o ailelerin başına.
Okullar açılmadan daha masraflar bu kadar gözlerimizi korkutuyorsa açıldığında karşılaşılacak manzaralar karşısında ne yapacağımızı bilmiyoruz. Bir defterin, bir kalemin 40, 50 lira olduğu dönemimizde insanlar çocuklarını nasıl okula gönderecekler. Birini karşılasak diğerini karşılayamayacağız. Ve gene maalesef ki intihar eden babaları anneleri görmeye başlayacağız. Hiçbir anne baba evladının üzülmesini kaldıramaz ve artık çocuklarımızın yüzleri maalesef ki hiç gülmüyor. Birde okullarda daha kayıt döneminde yaşanılan sıkıntılar var ve asil problem de orada başlıyor her ne kadar milli eğitim bakanlığı bağış adı altında para alınmayacak dese de bizim insanlarımız bunların bir yolunu buluyorlar.
Bir de anasınıfı bildiğiniz üzere artık zorunlu hale getirildi ve maalesef ki burada da dar gelirli gene eziliyor. Burada da daha kayıt aşamasında aylık olarak ödenen bakıcı abla ücreti devreye giriyor ve oldukça dar gelirli bir aileyi zorlayacak bir miktarlar talep ediliyor ödeyemeyen ailenin çocuğu maalesef ki okula alınmıyor. Peki, bunların karşısında aile ve eğitiminden geri kalan çocuğumuzun sesini kim duyuyor. Bizim ülkemizde yaşadığımız şehirde asgari ücretliysen ve sigortalı çalışıyorsan maalesef ki ihtiyaçlı sınıfına girmiyorsun ve kimse sana yardımcı olmuyor. Bu durumlarda da olan yine çocuklara oluyor.
Aileler çocuklarına beslenme koyamazken bakıcı parası ek kitap parası gezi parası derken gittikçe büyük bir çıkmaza sürükleniyorlar ve kimse bu durumlara başkaldırmıyor. Devlet okullarında parası olan çeşit çeşit çocuğuna bir şeyleri alıp yollarken garibanın çocuğu bu durumda da akran zorbalığına maruz kalıyor. Eğitim sistemimiz günden güne bozuluyor. Ve hiç kimse çocuklarımızın geleceğini düşünmüyor...
Yani kısacası okul sezonu çocuklar için açılıyor olsa da dert sezonu biz veliler için çoktan açılmış bulunuyor.