Toplumsal olarak haddimiz olmayan o kadar çok şeye yorum yapıyoruz ki, bu durum beni şaşırıyor hatta artık fazlaca kızdırıyor.
Yahu sizin konuşacak hiç mi bir şeyiniz yok.
Özel günlerde ya da uzun zaman sonra birbirinizi gördüğünüzde akla ilk gelen sorular evlendin mi, çocuk yaptın mı, ikinciyi yap, niye boşandın, yaşın geçiyor gibi yersiz söylemlerle hiç sizi ilgilendirmeyen konularda yorum yapıyorsunuz?
Son yıllarda kendime sıkça biri hakkında bir şey merak ediyorsam ve o şey magazinselse “bana ne” diyorum ve kendisi bana anlatmadıkça insanların özel hayatlarıyla ilgili soru sormuyorum.
Hatta mizah ya da tatlışlık kisvesi altında da yorum yapmıyorum. Sizlere de tavsiye ederim inanın insanlık aleminde level atlarsınız…
Siz bunların altına sığınarak bir soru sorduğudunuzda ya da imada bulunduğunuzda inanın anlıyoruz. Bazen mizaha eşlik edip geçiştiriyoruz ama çoğunlukla içimizden “sana ne” demek geçiyor.
Bayramlarda bir araya gelince konu komşunun her seferinde sorduğu sorulara ve kendince yaptıkları yorumlara, bekarsanız size bulup buluşturduğu adaylara, uzun zamandır evliyseniz ve çocuk yapmadıysanız yatak odası önerilerine katlanamıyor insan.
Kibarlığından da ödün vermeden nezaket çerçevesinde nasip, kısmet diyor ama içinden de kocaman bir “sana ne” geçiyor.
Bir de seni seven ve işin geyiğinde olan çok da görüşmedin ama karşılaştığında her seferinde ee yok mu biri ya da biri varsa düğün ne zaman, evliysen çocuk ne zaman diye soran kendince muhabbet açmaya çalışan bir kitle var. Bildiğiniz mahreminiz olan hayatınız hakkında o kadar çok yorum yapılıyor ki şaşırıyorum, evliliği tercih etmek durumunda mıyız hepimiz ya da çocuk yapmayı, hadi tercih ettik diyelim bu bir iş görüşmesi ya da sınav mı teknik olarak istemek yetiyor mu?
Siz şimdi bu soruları sorunca ne sanıyorsunuz? Biz birden aydınlanacağız ve haklı ya kadın/adam zaman da geçti yarın niyeti ilk ciddi olanla evleneyim akşama da çocuk işlemlerine başlarız diye mi düşünelim?
Bilgi sahibi olmadığınız konularda fikir sahibi olmanız, insanların hayatına yorum yapma hakkınız ve haddiniz olmamasına rağmen konuşmanız sakıncalı sevgili insanlar.
Bence herkes bu yazımdan kendine düşeni alsın zira bu söylemlerde bulunanlar sadece akraba ya da yerel halk değil. Statüsü ve yakınlığı fark etmeksizin başkalarının hayatına burnumuzu sokmaya bayılıyoruz. Şimdilerde bir de sosyal medya var hayatımızda kimi nerde nasıl görürsek yapıştırıyoruz etiketi, bayılırız çünkü çıkarımlarda bulunup ahkam kesmeye.
Oysa başkalarının hayatlarıyla uğraştığımız kadar kendi hayatımızla, içimizle uğraşsak daha az sorun yaşar ve sorun yaşatırız insanlara. İnsan önce kendi içine bakmalı, iç karmaşalarını çözmeli kendi sorunlarını halının altına süpürüp başkalarının hayatını duvara asmak için malzeme etmemeli.
Birileriyle sohbet edeceğimiz konular illa ki özel hayatı olmamalı dedikodudan daha önemli gündemlerimiz var oysa…
Ama ben konuşkan bir insanım hiç tutamıyorum kendimi diyorsanız soracağınız sorulardan önce şunu düşünün kendi içinizde;
1-Bana ne? Öğrendiğim şey beni ilgilendirir mi?
2-Sana ne? Soracağım şey ya da cevapladığım şey karşımdakini ilgilendirir mi?
Bakın çok basit, sonrası güllük gülistanlık keyifli bir sohbet.
Rahatsız hissettirilmediğimiz keyifli sohbetlerin içinde var olabilmeyi diliyorum sevgili okur…