Rotasyon isteğiyle görüştüğüm pozisyonlar, "Bu departmanda tecrüben yok" denilerek olumsuz sonuçlanıyordu. Eylül 2023’te, şirket içi bir pozisyon için İngiltere, Coventry’de görüştüğüm yönetici, beni beğendi ve benimle çalışmak istediğini söyledi. Benden yöneticimin ve insan kaynakları partnerimin bilgilerini istedi. Sevinmiştim… artık bu süreç bitiyor ve yeni bir pozisyona başlayacağım diye heyecanlanmıştım.
Eğer bir yönetici görüşme sırasında sizden yönetici bilgilerinizi istiyorsa, bu kaba tabirle şu demektir: "Ben seninle flört ettim, seni beğendim, seninle ciddi düşünüyorum ve seni babandan isteyeceğim"
Bunun üzerine, yöneticime şu bilgiyi verdim: "Ben İngiltere’den şu kişiyle görüştüm ve görüşme sonrası sizin bilginizi istedi, ben de paylaştım. Bu pozisyonla ilgili beni desteklerseniz memnun olurum." Sonuçta rotasyon istediğimi ve bölüm değiştirmek için uğraştığımı biliyordu. Bu pozisyonu da ben bulmuştum, beni destekleyeceğini düşünmüştüm.
Şimdiki aklımla diyorum ki: "Ah be ne kadar safmışım…"
İngiltere’deki yönetici, buradaki yöneticimle görüştükten sonra beni aradı. Tabii ben epey heyecanlıydım, "Oldu herhalde ve bana sonucu bildirmek için arıyor" sandım.
Bu İngiltere’deki yönetici, şimdiye kadar tanıdığım en zeki insanlardan biri olabilir.
Bana telefonda, "Yöneticinle görüştüm. Sence yöneticin senin hakkında neler söylemiş olabilir?" diye sordu. Şaşırdım... Yani benimle ilgili ne demiş olabilir diye düşündüm. "Çalışkan biri demiş olabilir," dedim. Dürüst biri demiş olabilir," dedim. "Bir de duygusal biridir," demiş olabilir, dedim.
Ben bu cevapları verdikten sonra bana şunu sordu: "Neden buraya gelmek istiyorsun? Neden rotasyon yapmak istiyorsun?"
Burada durdum, çünkü bu soruların cevaplarını zaten mülakat sırasında ona anlatmıştım ve ikna olmuştu. Şimdi bu soruları tekrar sormaya başladı ve sonrasında kendisi şunları paylaştı: "Seninle ilgili şöyle bir izlenimim oluştu. Eğer burada başlarsan ve altı ay- bir sene sonra yine rotasyon istiyorum dersen ben ne yapacağım?"
Bu konuşmayı, o yöneticimle görüştükten sonra yaptık.
Ben de ona, "Hala benimle devam etmek istiyor musun?" diye sordum. Cevap olarak, "Bilmiyorum, insan kaynaklarıyla görüşmem gerekiyor" dedi ve başka konulardan devam edip telefonu kapattık.
Ertesi gün, bu İngiliz yöneticiye şu maili attım: "Benimle ilgili endişenizi anlıyorum. Sistemde benim geçmiş yıl sonu performans notlarıma isterseniz bakabilirsiniz ve şimdiye kadar hepsi ortalama üzeridir. Ben geçen sene de ortalama üzeri zam almış bir mühendisim. Şu an bulunduğum pozisyonda da her zaman elimden gelenin en iyisini yaptım. Sizinle devam edersek bu yine böyle devam edecektir, şüpheniz olmasın," şeklinde teşekkür içerikli profesyonel bir mail attım ancak eşeğin kulağına bir kez su kaçmıştı…
Bir hafta sonra, İngiliz yönetici beni aradı: "Çok iyi bir adaydın, son ikiye kalmıştın ama başkasıyla devam ediyorum," dedi. İlave olarak "Eğer şirket içi ya da İngiltere’de başka pozisyonlar için görüşürsen ve referansa ihtiyacın olursa ben senin için referans olmak isterim” dedi.
Beni vicdanına sığmayacak şekilde ancak profesyonelliğe uygun şekilde harcadığı için, kendince bana referans olmak isteyerek kefaretini ödemeye çalıştı.
Bu yöneticiyi asla unutmam ve şimdiye kadar tanıdığım onlarca yönetici arasında en cesuru, en zekisi ve en dürüstüydü çünkü bu konuşmaları yapan bir Türk yönetici, 11 senelik çalışma hayatımda henüz görmedim. Benim de ileride ekibimde çalışacaklara ve etrafımdaki bütün insanlara yapacağım dürüstlük bu olacaktır.
Gerçekler acıtır ama yalanlar kadar değil…
Bu bölümü burada bırakıyorum. Sonraki bölümde, İngiliz yöneticiyle görüşmemiz sonrasında mevcut yöneticimle olayların nasıl ilerlediğini anlatacağım. "The Oyun" devam ediyor…