Evine geçtikten sonra güçlenmek için fizik tedavisi devam ediyordu, bu sırada yıllar önce geçirdiği kalp ameliyatı ve yaşanan beyin kanaması sonrası durumunu anlayabilmek için  hastaneye düzenli kontrollere gidiyordu. Yapılan ilk incelemeler sonucunda yıllar önce değiştirilen kalp kapakçığında küçük seviyede kaçak tespit edildi. Tekrar operasyon önerilmiyordu ve daha sık kontrol edilmesi kararı alındı.   Bunlarla beraber fizik tedavisi devam ederken, eve çıkmasından yaklaşık iki ay sonra yine beyin kanaması geçirdiği gibi belirtiler gösterince, 112 Acil ile hastaneye kaldırıldı ve bu kez beyinde pıhtı attığını söylediler. Benzer evham içerisine girmiş olsakta bu kez olan, beyin kanamasına göre çok daha kolaydı. Ameliyat olmasına gerek kalmamıştı ve kan sulandırıcı ilaçların miktarını arttırarak pıhtının açılmasını sağlamaya çalıştılar, bir kaç gün takip ettikten sonra beyin anjiyosu yaparak pıhtıyı açtılar. Yaklaşık iki hafta hastanede tedavi gördükten sonra evine geri döndü. Fiziksel olarak gerilemişti çünkü her nekadar pıhtıdan kurtulmuş olsada orada kaldığı süre boyunca yataktan çıkamamıştı.   Eve tekrar döndüğünde, fizyoterapist eşliğinde haftada üç kez çalışmaya başladı ve iki hafta içinde tekrar eski gücüne geri geldi.   Bunlarla beraber, haftalık kalp kontrolleri devam ediyordu ve kapakçıktaki kaçak seviyesi yükselmişti. Bu durumda Dr’lar “Aktif şekilde iş hayatın yok, daha önce geçirdiğin ameliyatlardan dolayı tekrar ameliyatı önermiyoruz. Şuan ki seviyede kaldığı sürece hayatına devam edebilirsin” dediler. Bu bilgilerle beraber iki kızı ve eşi gelecek için hayaller kurmaya ve tekrar beraber yapacaklarımızı planliyorları.   Yılbaşında hep beraberdik.   Kayınpederimin sağlığı stabil kaldığı sürece, sürekli iyileşme göstermeye devam ediyordu. Ocak ayının son gününde göğüs kısmında ağrı hissetmiş ve artık hastaneye gitmek istememiş. İki kızıda “Baba zaten düzenli doktora gidiyoruz madem ağrı hissettin bu kez daha erken gidelim“ diye ikna etmişler ve hastaneye gitmişler. Meğer kalp krizi geçiriyormuş.   Krizi atlatacağı ilaçlarla beraber tedavisine başlamışlar. Sonraki günlerde anjiyo için kaldığı odadan alınıp, sonrasında odaya geri getirmeden direk yoğun bakıma aldıklarında kolundaki damar yolunu sökmüş “Ailemin burada olduğumdan haberi yok, odaya geri dönmemi bekliyor olabilirler … “diye düşünüp kendince yoğun bakımdan çıkıp haber vermeye çalışmış.   Sonrasındaki günlerde daha iyiye gitti ve taburcu olacağını beklerken, Dr’lar ilave testlerde istediler. TEE testi sonucunda artık kalp kapakçığının çalışmadığını ve bu durumda hayati riskin olduğunu söylediler. Cerrahi müdahale önerdiler. Bu kararı vermek kolay olmadı çünkü ameliyat olmadan devam ederse mevcut şartlarını korumakta zorlanıyordu, kalbi çabuk yoruluyordu. Daha önceden kalp ameliyatı olması, beyin kanaması geçirmesi durumlarından dolayı tekrar ameliyat olması riski arttırıyordu. Kararı kendi verdi ve ameliyat olmak istedi. Aileside onu destekledi çünkü ameliyattan başarıyla çıkarsa bu kez kök sebebi çözebilecektik. Kalbi güçlendiğinde diğer rahatsızlıkları en zor şartlarda bile atlatabiliyordu çünkü her şartla çok iyi savaştığını defalarca göstermişti.   İki kızı ve eşi onun herşeyiydi. Ailesi dışında en sevdiği ise mesleğiydi.   Dr’lar gerekli hazırlıkları başlattı ve üç gün sonra sabah 6:00’da ameliyata alındı. Ameliyatı yaklaşık 10 saat sürdü …   Ameliyat devam ederken, uzun sürmesinin sebebini, Dr’lar ameliyat sırasında kalbinin durduğunu sonra tekrar çalıştırdıklarını ve gerekli bütün müdahaleler yapıldıktan sonra makineden ayırmakta zorlandıklarını bu sebeple uzadığını ve durumunun ciddi olduğunu söylediler.   Bu haberden 20dk sonra kalbi son kez attı...