Eşber Oktay
Köşe Yazarı
Eşber Oktay
 

The Oyun - 4.bölüm

Şirket içi rotasyon ile dünyanın neresine giderseniz gidin, sürecinizin içinde yöneticinizden icazet alınması doğaldır. Bu sebeple, İngiliz yönetici benimle çalışmak istediğini söylediğinde, durumu yöneticime bildirip onun desteğini isterken şunu beklemiştim: “Eşber burada çalışmaya başladığından itibaren yurtdışında çalışma konusunda istekli, 3.5 senedir burada çalışıyor ve bu süre içerisinde gösterdiği performans ile ortalama üzeri bir çalışan olduğu ona verdiğimiz notlardan anlaşılabilir. Yurtdışında çalışabileceği bir pozisyonu ona sunamadık ve yakın gelecekte de sunamayacağız. Görüştüğünüz pozisyonu da zaten kendi bulmuş… O zaman hayırlısı olsun…” demesini beklemiştim çünkü bunun dışında ifade edeceği her şey benim önümü tıkamaktan başka bir işe yaramayacaktı. Nitekim öyle de oldu… Önüm tıkandı. Yöneticimle bir sonraki görüşmemizde, her zamanki gibi önce “Ee ne zaman gidiyorsun?” diye sordu. Ben de İngiltere’deki pozisyonun olumsuz sonuçlandığını ve İngiliz yöneticinin bana “Sen buraya başlasan ve bir sene içinde rotasyon istesen ne yapacağım?” diye sorduğunu söyledim. Yöneticim bana “Senin gibi 3-4 senede bir pozisyon değiştirmiş birine bu sorunun sorulması normal” diye cevap verdi. Tabii burada açıkça “Senin önünü kestim” demeyeceği için, bu cevabı verdi. Bunları okurken içinizden geçirdiğiniz küfürler varsa rahatça kullanabilirsiniz. Bende yüz kat fazlası var ve çayınızdan bir yudum daha alıp okumaya devam edebilirsiniz. Bu süreç devam ederken, destek beklediğim yöneticim ve insan kaynakları partnerim bana “feedback” toplantısı düzenlediler ve toplantıya katıldım. Toplantı yaklaşık 1,5 saat sürdü. İlk kez beni dinlediklerine dair bir algım oluşmuştu çünkü son 4 ayda yaşadıklarımı ilk kez anlatıyordum. Üç yetişkin insan gibi konuştuğumuzu ve bana yardımcı olmaya çalıştıklarına dair bir düşüncem oluşmuştu çünkü dışarıdan her şey böyle gözüküyordu. Şimdiki aklımla yine söylüyorum ki, “Amma safmışım…” Toplantı sırasında konuşulanları insan kaynakları not aldı ve bana not almama gerek olmadığını, bunları zaten toplantı notu olarak paylaşacağını söyledi. Üç gün sonra bana bu toplantının notları geldi. PDF formatında 5 sayfa yazı ve altında yöneticimle insan kaynakları partnerimin imzası vardı. Gelen mailde de yöneticimin yöneticisi ve insan kaynakları partnerimin de yöneticisi vardı. PDF içinde bana dair yazılar ve yeni görevlerim tanımlanmıştı. Normal şartlarda katıldığım toplantılarda, toplantı notları yayınlanırken benim imzam alınırdı çünkü aynı konuyu o toplantıdaki herkes tartışırdı ve toplantı notlarında fikir birliği sağlandığının göstergesi olarak katılımcıların imzalarının atılması sağlanırdı. Bu şekilde onlarca toplantı tutanağına imza atmışlığım vardır. Ben orada konuştuklarımızı çözümlemeye çalışan üç yetişkin insan olduğumuzu ve sıfırdan temiz bir sayfa açmaya çalıştığımızı zannediyordum… Bana gelen PDF doğrudan imzalı şekilde geldi ve bana sadece bildirildi. İyi ki bildirildi çünkü ben o toplantı notuna asla imza atmazdım. 1,5 saatlik toplantı sırasında benim konuştuklarım notlara geçmemişti ve karşımdaki iki insan kendilerince yazıp, çizip altına imzalarını atarak bana dokümanı bildirmişlerdi. İmzalı olduğu için artık şirket içinde resmi bir evraktı. Neden asla imza atmayacağımı yazayım; o PDF içerisinde benden şu şekilde bahsediyordu: “Verilen görevleri zamanında yerine getirmediğimden, bu durumu da onların fark ettiğinden ve gerekli destek ve feedback vermelerine rağmen benim bunları almadığımdan, departmanın itibarını zedelediğimden ve daha sonra görev değişikliği istediğimden ve bu süreç içerisinde ikinci bir şans olarak bu yeni görevleri yapmamı beklediklerinden…” bahsediyordu. Bu dokümanı okuyunca bir kez daha şoke olmuştum… İçimden “Bunu okuyan 10 yaşındaki çocuk bile bana iş vermez” diyordum ve ben bu dokümana asla imza atmazdım çünkü yanlış bilgilerle doluydu ve doğrudan bana iftira atılıyordu… Bu PDF bende diğer kanıtlarım gibi durmaktadır çünkü bu dokümanda benim imzam yok, sadece onların imzaları var. Benden imza beklenseydi, reddeder ve revizyon isterdim. Ama tabii bu toplantının asıl amacının süreç içerisinde ellerini yıkayıp benim üzerime sifon çekmek olduğunu, doküman bana gelince anladım. Bir çalışana sayfalarca yazı yazarak, ondan beklenen görevlerin bildirilmesi başlı başına mobbing konusudur çünkü bu uygulama diğer çalışanlara da uygulanan standart tutum değildir. Bana yapılan uygulamanın Türkçe ’si “Sen umurumuzda bile değilsin, tek düşüncemiz kendimizi bu süreçten kazasız belasız sıyırmak” demektir. Bir sonraki yöneticimle toplantımız yine hoş geçmedi… Bu bölümde bu kadar. Devamını sonraki yazımda anlatacağım.  
Ekleme Tarihi: 09 Eylül 2024 - Pazartesi
Eşber Oktay

The Oyun - 4.bölüm

Şirket içi rotasyon ile dünyanın neresine giderseniz gidin, sürecinizin içinde yöneticinizden icazet alınması doğaldır. Bu sebeple, İngiliz yönetici benimle çalışmak istediğini söylediğinde, durumu yöneticime bildirip onun desteğini isterken şunu beklemiştim: “Eşber burada çalışmaya başladığından itibaren yurtdışında çalışma konusunda istekli, 3.5 senedir burada çalışıyor ve bu süre içerisinde gösterdiği performans ile ortalama üzeri bir çalışan olduğu ona verdiğimiz notlardan anlaşılabilir. Yurtdışında çalışabileceği bir pozisyonu ona sunamadık ve yakın gelecekte de sunamayacağız. Görüştüğünüz pozisyonu da zaten kendi bulmuş… O zaman hayırlısı olsun…” demesini beklemiştim çünkü bunun dışında ifade edeceği her şey benim önümü tıkamaktan başka bir işe yaramayacaktı.

Nitekim öyle de oldu… Önüm tıkandı.

Yöneticimle bir sonraki görüşmemizde, her zamanki gibi önce “Ee ne zaman gidiyorsun?” diye sordu. Ben de İngiltere’deki pozisyonun olumsuz sonuçlandığını ve İngiliz yöneticinin bana “Sen buraya başlasan ve bir sene içinde rotasyon istesen ne yapacağım?” diye sorduğunu söyledim. Yöneticim bana “Senin gibi 3-4 senede bir pozisyon değiştirmiş birine bu sorunun sorulması normal” diye cevap verdi.

Tabii burada açıkça “Senin önünü kestim” demeyeceği için, bu cevabı verdi.

Bunları okurken içinizden geçirdiğiniz küfürler varsa rahatça kullanabilirsiniz. Bende yüz kat fazlası var ve çayınızdan bir yudum daha alıp okumaya devam edebilirsiniz.

Bu süreç devam ederken, destek beklediğim yöneticim ve insan kaynakları partnerim bana “feedback” toplantısı düzenlediler ve toplantıya katıldım. Toplantı yaklaşık 1,5 saat sürdü. İlk kez beni dinlediklerine dair bir algım oluşmuştu çünkü son 4 ayda yaşadıklarımı ilk kez anlatıyordum. Üç yetişkin insan gibi konuştuğumuzu ve bana yardımcı olmaya çalıştıklarına dair bir düşüncem oluşmuştu çünkü dışarıdan her şey böyle gözüküyordu. Şimdiki aklımla yine söylüyorum ki, “Amma safmışım…”

Toplantı sırasında konuşulanları insan kaynakları not aldı ve bana not almama gerek olmadığını, bunları zaten toplantı notu olarak paylaşacağını söyledi. Üç gün sonra bana bu toplantının notları geldi. PDF formatında 5 sayfa yazı ve altında yöneticimle insan kaynakları partnerimin imzası vardı. Gelen mailde de yöneticimin yöneticisi ve insan kaynakları partnerimin de yöneticisi vardı. PDF içinde bana dair yazılar ve yeni görevlerim tanımlanmıştı.

Normal şartlarda katıldığım toplantılarda, toplantı notları yayınlanırken benim imzam alınırdı çünkü aynı konuyu o toplantıdaki herkes tartışırdı ve toplantı notlarında fikir birliği sağlandığının göstergesi olarak katılımcıların imzalarının atılması sağlanırdı. Bu şekilde onlarca toplantı tutanağına imza atmışlığım vardır. Ben orada konuştuklarımızı çözümlemeye çalışan üç yetişkin insan olduğumuzu ve sıfırdan temiz bir sayfa açmaya çalıştığımızı zannediyordum… Bana gelen PDF doğrudan imzalı şekilde geldi ve bana sadece bildirildi. İyi ki bildirildi çünkü ben o toplantı notuna asla imza atmazdım. 1,5 saatlik toplantı sırasında benim konuştuklarım notlara geçmemişti ve karşımdaki iki insan kendilerince yazıp, çizip altına imzalarını atarak bana dokümanı bildirmişlerdi. İmzalı olduğu için artık şirket içinde resmi bir evraktı.

Neden asla imza atmayacağımı yazayım; o PDF içerisinde benden şu şekilde bahsediyordu: “Verilen görevleri zamanında yerine getirmediğimden, bu durumu da onların fark ettiğinden ve gerekli destek ve feedback vermelerine rağmen benim bunları almadığımdan, departmanın itibarını zedelediğimden ve daha sonra görev değişikliği istediğimden ve bu süreç içerisinde ikinci bir şans olarak bu yeni görevleri yapmamı beklediklerinden…” bahsediyordu.

Bu dokümanı okuyunca bir kez daha şoke olmuştum… İçimden “Bunu okuyan 10 yaşındaki çocuk bile bana iş vermez” diyordum ve ben bu dokümana asla imza atmazdım çünkü yanlış bilgilerle doluydu ve doğrudan bana iftira atılıyordu… Bu PDF bende diğer kanıtlarım gibi durmaktadır çünkü bu dokümanda benim imzam yok, sadece onların imzaları var. Benden imza beklenseydi, reddeder ve revizyon isterdim. Ama tabii bu toplantının asıl amacının süreç içerisinde ellerini yıkayıp benim üzerime sifon çekmek olduğunu, doküman bana gelince anladım.

Bir çalışana sayfalarca yazı yazarak, ondan beklenen görevlerin bildirilmesi başlı başına mobbing konusudur çünkü bu uygulama diğer çalışanlara da uygulanan standart tutum değildir. Bana yapılan uygulamanın Türkçe ’si “Sen umurumuzda bile değilsin, tek düşüncemiz kendimizi bu süreçten kazasız belasız sıyırmak” demektir.

Bir sonraki yöneticimle toplantımız yine hoş geçmedi…

Bu bölümde bu kadar. Devamını sonraki yazımda anlatacağım.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.