Eşber Oktay
Köşe Yazarı
Eşber Oktay
 

Başkalarının Güç Alanı (The Para – Güç, itibar ilişkisi yazımın devamı)

Güç = Nefes almak + Üretmek + Para kazanmak Bu tanıma göre, nefes alsanız dahi üretmiyor ve para kazanmıyorsanız güçlü değilsiniz. Bu durumda siz, güç sahibi insanlar ya da şirketler tarafından kullanılmayı bekleyen bir ürünsünüz demektir. Üretip para kazanamadığınız için, kullanılmak sizin için caziptir. Güçlü bir insanın ya da güçlü bir kurumun yanında olmak istersiniz çünkü sizde güçlenmek istersiniz. İnsan kendi gücüne güvenmediği zaman, gücün içinde olmak ister, güçlünün yanında olmak ister. Bu gayet insani bir tepkidir çünkü insan her zaman güçlü olamaz. İşte bu durumlarımızda ‘’ İnsan ‘’ olduğumuzu tekrar hatırlamaya ve fark edip dinlenmeye ihtiyacımız vardır. İnsanın bir tanımı da ‘’Unutan’’ demektir ve hayat içerisinde tekrar ve tekrar hatırlamaya ihtiyaç duyarız. İnsan olduğunu unutan ve kendi kapasitesinin üzerinde yük ile yoluna devam etmeye çalışanları etrafımızda görmüşüzdür. Bunlardan biri de benim ve insan olduğumu her unuttuğumda, istisnasız olarak ya Hayat ya da vücudum bunu bana hatırlattı. Takdir edersiniz ki kendi bilincim dışında insan olduğumu hatırlatan Hayat ya da vücudum, bana acılar içerisinde hatırlamamı sağlamışlardır... İnsan olduğumu ve unutan olduğumu bildiğim halde, Hayat ve vücudum bana her defasında kendimi acılar içeresinde hatırlatmasına rağmen, ben hala neden aynı çukura düşüyorum? Bunun acı çekmeden yaşayabilmenin bir yolu yok mu?... Bu soruları çok kıymetli buluyorum ve bu soruların cevaplarının her insan için biricik ve benzersiz olduğunu düşünüyorum. Ben burada kendi izlemeye çalıştığım yoldan bahsedeceğim. Canlı cansız, her şeyin, hepimizin sahip olduğu bir güç alanı vardır. Kendi güç alanımıza kimsenin rızamız dışında girmesine izin vermemek ve başkalarının güç alanına da rıza almadan girmeye teşebbüs etmemek, kendi adıma yapmaya çalıştığım bir düstur olduğu gibi kendi güç alanımı büyütebilmek için de bunun en faydalı, en verimli yol olduğunu düşünüyorum. Saldırmadan ve ihtiyaçlarımdan vazgeçmeden, dengede durabilmek… Şiddetsiz İletişim’de de olan görevden değil gönülden yaşayabilmek, İslamiyet te de olan ‘’İfrat ve Tefrit’’ anlayışını benimseyebilmek ve bunu hayatımızın her anında uygulamaya çalışmaktan bahsediyorum. Yukarıdaki ‘’ İnsan=Unutandır’’ tanımına göre, her an dengede durabilmek insan için imkansızdır. Bu durumda insanın acı çekmesi kaçınılmazdır. İnsan, başkalarının güç alanına girse de girmese de acı çeker ve insan tekil olamaz, kişisel kalamaz. İnsan tek başına yapamaz, başkalarının desteğine ihtiyaç duyar. ‘’İnsan, sosyal bir varlıktır’’ sözü buradan gelir. Kendi seçimiyle başkalarının alanına rızasıyla girebilen ve yine kendi seçimiyle güç alanına başkalarının girmesine izin veren insan, güçlü insandır. Şimdi burada, gücün 2 farklı tanımı oldu diye düşünebilirsiniz. Seçim yapabilen insan = Güçlü insandır.   Seçim yapabilmek = Kendi hür iradenle baskı olsa bile karar vermek ve uygulamaktır. Karar verip uygulamak = üretmektir. ‘’ En kötü karar, kararsızlıktan iyidir’’ sözü buradan gelir. Üretmemek= güçsüzlüktür. Güç= Nefes almak + Üretmek + Para kazanmak İnsan, hayatı boyunca ‘’seçim’’ yapabilmek için, kendini var edebilmek için mücadele eder. Bunun içinde güçlü olmaya ihtiyacı vardır. Kendi güç alanıyla, başkalarının güç alanını karşılıklı fayda sağlayacak şekilde yönetmek, gücünü erdemli kullanmaktır ve itibar beraberinde gelir. Gücünü teslim etmeden ve tahakküm uygulamadan da bir dünyanın var olduğunu ben biliyorum ve elimden geldiğince herkese orayı anlatmaya çalışacağım. Orada, milyarlarca insanla beraber buluşmayı çok isterim… 3 bölümlük yazı dizimin sonuna geldim.   Yazıma dair sizde canlananları, yorumlarda paylaşıp beraber öğrenmemize katkınız olursa memnun olurum. Sağlıkla kalın  
Ekleme Tarihi: 13 Mayıs 2024 - Pazartesi
Eşber Oktay

Başkalarının Güç Alanı (The Para – Güç, itibar ilişkisi yazımın devamı)

Güç = Nefes almak + Üretmek + Para kazanmak

Bu tanıma göre, nefes alsanız dahi üretmiyor ve para kazanmıyorsanız güçlü değilsiniz. Bu durumda siz, güç sahibi insanlar ya da şirketler tarafından kullanılmayı bekleyen bir ürünsünüz demektir.

Üretip para kazanamadığınız için, kullanılmak sizin için caziptir. Güçlü bir insanın ya da güçlü bir kurumun yanında olmak istersiniz çünkü sizde güçlenmek istersiniz. İnsan kendi gücüne güvenmediği zaman, gücün içinde olmak ister, güçlünün yanında olmak ister. Bu gayet insani bir tepkidir çünkü insan her zaman güçlü olamaz.

İşte bu durumlarımızda ‘’ İnsan ‘’ olduğumuzu tekrar hatırlamaya ve fark edip dinlenmeye ihtiyacımız vardır. İnsanın bir tanımı da ‘’Unutan’’ demektir ve hayat içerisinde tekrar ve tekrar hatırlamaya ihtiyaç duyarız.

İnsan olduğunu unutan ve kendi kapasitesinin üzerinde yük ile yoluna devam etmeye çalışanları etrafımızda görmüşüzdür. Bunlardan biri de benim ve insan olduğumu her unuttuğumda, istisnasız olarak ya Hayat ya da vücudum bunu bana hatırlattı. Takdir edersiniz ki kendi bilincim dışında insan olduğumu hatırlatan Hayat ya da vücudum, bana acılar içerisinde hatırlamamı sağlamışlardır...

İnsan olduğumu ve unutan olduğumu bildiğim halde, Hayat ve vücudum bana her defasında kendimi acılar içeresinde hatırlatmasına rağmen, ben hala neden aynı çukura düşüyorum? Bunun acı çekmeden yaşayabilmenin bir yolu yok mu?...

Bu soruları çok kıymetli buluyorum ve bu soruların cevaplarının her insan için biricik ve benzersiz olduğunu düşünüyorum.

Ben burada kendi izlemeye çalıştığım yoldan bahsedeceğim.

Canlı cansız, her şeyin, hepimizin sahip olduğu bir güç alanı vardır. Kendi güç alanımıza kimsenin rızamız dışında girmesine izin vermemek ve başkalarının güç alanına da rıza almadan girmeye teşebbüs etmemek, kendi adıma yapmaya çalıştığım bir düstur olduğu gibi kendi güç alanımı büyütebilmek için de bunun en faydalı, en verimli yol olduğunu düşünüyorum.

Saldırmadan ve ihtiyaçlarımdan vazgeçmeden, dengede durabilmek… Şiddetsiz İletişim’de de olan görevden değil gönülden yaşayabilmek, İslamiyet te de olan ‘’İfrat ve Tefrit’’ anlayışını benimseyebilmek ve bunu hayatımızın her anında uygulamaya çalışmaktan bahsediyorum.

Yukarıdaki ‘’ İnsan=Unutandır’’ tanımına göre, her an dengede durabilmek insan için imkansızdır. Bu durumda insanın acı çekmesi kaçınılmazdır.

İnsan, başkalarının güç alanına girse de girmese de acı çeker ve insan tekil olamaz, kişisel kalamaz.

İnsan tek başına yapamaz, başkalarının desteğine ihtiyaç duyar.

‘’İnsan, sosyal bir varlıktır’’ sözü buradan gelir.

Kendi seçimiyle başkalarının alanına rızasıyla girebilen ve yine kendi seçimiyle güç alanına başkalarının girmesine izin veren insan, güçlü insandır.

Şimdi burada, gücün 2 farklı tanımı oldu diye düşünebilirsiniz.

Seçim yapabilen insan = Güçlü insandır.  

Seçim yapabilmek = Kendi hür iradenle baskı olsa bile karar vermek ve uygulamaktır.

Karar verip uygulamak = üretmektir. ‘’ En kötü karar, kararsızlıktan iyidir’’ sözü buradan gelir. Üretmemek= güçsüzlüktür.

Güç= Nefes almak + Üretmek + Para kazanmak

İnsan, hayatı boyunca ‘’seçim’’ yapabilmek için, kendini var edebilmek için mücadele eder. Bunun içinde güçlü olmaya ihtiyacı vardır.

Kendi güç alanıyla, başkalarının güç alanını karşılıklı fayda sağlayacak şekilde yönetmek, gücünü erdemli kullanmaktır ve itibar beraberinde gelir.

Gücünü teslim etmeden ve tahakküm uygulamadan da bir dünyanın var olduğunu ben biliyorum ve elimden geldiğince herkese orayı anlatmaya çalışacağım.

Orada, milyarlarca insanla beraber buluşmayı çok isterim…

3 bölümlük yazı dizimin sonuna geldim.

 

Yazıma dair sizde canlananları, yorumlarda paylaşıp beraber öğrenmemize katkınız olursa memnun olurum.

Sağlıkla kalın

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.