Her toplumda Allah inancı, sonsuz güç sahibi Tanrı kavramı vardır. Her insan, kendi inancı doğrultusunda ona ya da onlara dua eder ve arkasını bu güce yaslamak ister. İnancı olmayanlar bile bir gün, onun varlığının ve desteğinin gerçek olduğunu bilmek isterler. Her insanın Tanrı ile bağlantısı kişiye özeldir. Çaresiz hisseden insan, ona sığınmak ister ve yapılan dualardan biri de aşağıdadır: “Bana dirayet nasip et. Devam etme gücü ve aklı nasip et. Önümü görmemi sağla. Bana neden güçlü olmayı nasip etmiyorsun? Neden, benim iyiliğim için mücadele etmeyenlere ve kötülüğüm için mücadele edenlere karşı beni güçlü kılmıyorsun? Neden bana faydası olmayanlara ve bana zararı olanlara karşı kendimi savunabilmemi ve bana tekrar zarar vermelerini engellememi sağlamıyorsun? Sağlığım yerindeyken hayata sunmayı istediğim katkıları kabul edip neden beni insanların gözünde değerli ve vazgeçilmez kılmıyorsun? Sağlığım yerindeyken, kendi çabalarımla ekonomik bağımsızlığımı ve gelecek kaygım olmadan yaşamamı neden sağlamıyorsun? Yapmak istediklerim hâlâ varken, beni neden görmezden gelip yalnız bırakıyorsun? Bunlar olmadan da sana şükrediyorum ve beni kimseye muhtaç etme. Benim boynumu bükme, çünkü ya ben istediğimi alırım ya da bu yolda sen canımı alırsın. Yanlış yapıyorsam da neden bu kadar aramama rağmen bana doğrusunu göstermiyorsun? Ben senin evladın değil miyim? İnsan onuruna yakışır şekilde özgürce yaşamayı, hayata katkı sunmayı, insanlar tarafından takdir edilip beğenilmeyi, sevilmeyi ve onurlu şekilde ölmeyi ben hak etmiyor muyum? Dediklerim isyan değil, çaresizliğimin sesidir. Bana sonsuz bilgeliğinden ve sonsuz kudretinden yararlanmayı nasip et.”     Dua etmeyi sevenlere faydalı olabileceğini düşündüğüm için paylaşmak istedim.   Peki en büyük korkumuzun nedir?  Allah mı?   “Bizim en derin korkumuz yetersiz oluşumuz değildir, Bizim en büyük korkumuz ölçemeyeceğimiz kadar güçlü oluşumuzdur. Karanlığımız değil, ışığımızdır bizi en çok korkutan şey. Kendi kendimize sorarız; Ben kimim ki akıllı, muhteşem, yetenekli ve harika olayım? Neden olmayasınız? Siz Tanrı’nın bir çocuğusunuz. Sizin yaşamda küçük oynuyor olmanız dünyaya hizmet etmez. Etrafınızdaki insanlar kendilerini güvensiz hissetmesinler diye küçülerek aydınlanamazsınız. Bizler içimizdeki Tanrı’nın ihtişamını tezahür ettirmek için doğduk. Bu sadece bazılarımızın içinde değil, hepimizde vardır. Ve kendi ışığımızın parlamasına izin verdiğimiz zaman, Başka insanlara da aynısını yapmaları için bilinçdışından izin vermiş oluruz. Ve kendi korkularımızdan özgürleştiğimiz zaman, Varlığımız başkalarını da otomatik olarak özgür kılacaktır.” – Marianne WILLIAMSON   İnsan haysiyetine esir yaşamak yakışmaz.   İnsan olmanın nasıl bir güç olduğunu sadece icraatlerimle gösterebilirim Sağlıkla kalın.