Antalya’nın toplu taşıma ve çile haline gelen trafik sorunları giderek büyüyor. Büyükşehir Belediyesi, toplu taşıma için yeni otobüsler alsa da ulaşımdaki sorun devam ediyor. Halk, sefer sayısının az olmasından duraklarda saatlerce beklemekten şikâyetçi. Saat başı gelen araçları, zaman zaman 2 saate kadar beklediklerini ifade ediyorlar. Herkes belediyeye isyan etmeye başladı. Bu sorunlar defalarca dile getirilmiş, çözüm bulmak bir yana dursun sorunlar katlanarak devam etmiş. Duraklara yanaşmayan, durmadan geçen ya da yaz kış kapasitesinin üstünde balık istifi gibi yolcu alan otobüsler…
İnsanlar, ikinci seferi beklemeye mecbur bırakılıyor. Sabahları yüzleri gülen, birbirine günaydın diyen, mutlu insanlar görmek neredeyse mümkün değil. Sabahın ilk ışıklarında işe ya da okula gitmek için evden çıkan vatandaşın, içinde bulunduğu birçok sorunun yanı sıra gitmek istediği yere ulaşamayınca tansiyon daha da çok yükseliyor. Durakta bekleyen yolcular, geç kalma stresiyle iyice geriliyorlar. Akaryakıta gelen zamlardan sonra kendi aracı yerine toplu taşımayı tercih edenler…
Toplu taşıma fiyatları da baya cep yakıyor. Ant kartı olan herkes tek sefer için 15 TL öderken, kredi kartı kullanan yolculardan 18 TL ücret alınıyor. Daha önceleri aktarma yapmak ücretsizken şimdi aktarma yapmanın bedeli 5 TL olmuş. Yaklaşık bir kişinin, aylık ulaşım bedeli 800 TL ye yakın. Aynı aileden en 3 kişinin daha otobüs kullandığını düşünürsek asgari ücretin yarısını, yine maaş almak için gittiğimiz işimize harcamış oluyoruz. Sanki para sadece devir daim yapıyor ama hep aynı yerde alıyor.
Kişi başına düşen araç sayısında zirve yapmış bir il Antalya. Bununla birlikte trafikte, kaos haline geliyor. Yol ortasında duran, sinyal vermeden çıkan, kendisini yolların hâkimi sanan otobüs şoförleri bunun yanında özel aracıyla trafiğe çıkan sabırsız, tahammülü kalmamış araç sürücüleri…
Eminim sabahları herkes korna sesiyle uyanıyordur. Artık Antalya'da bir yerden bir yere gitmek büyük sorun. Trafik ilerlemiyor. Hele birde ufak bir yol çalışması var ise ya da bir damla yağmur düştüyse, kendinize güzel playlist hazırlamanızı öneririm zira çok bekleyeceksiniz. İşine yada evine gitmek için trafikte uzunca süre bekleyen sürücüler, patlamaya hazır bir bomba gibi sanki ufak bir hareketinizle alev alacaklar. İnsanların birbirine saygısı kalmamış. Herkesin çok acele işi var, herkesin geçiş üstünlüğü var gibi davranılıyor. Bir de bunun üzerine akan trafikte sağa sola park edilen araçlar, trafiği büyük ölçüde sıkıntıya sokuyor. Otopark ücretleri de almış başını gidiyor onlar da ayrı mesele. İnsanlar da çaresiz kalıyor. Yayalar içinse durum pek iç açıcı değil ‘’ Yaya öncelikli ‘’ yollarda sürücülerin onları görmezden gelmesi herkesin sabrını taşırıyor. Bu kadar gerginlik bünyeye zarar.
Avrupa’da yol boş olsa dahi insanlar yaya geçidini kullanırlar. Yayalara saygının en üst seviyede olması da ölümcül kazaların önüne geçilmesine neden olur. Fakat Türkiye'de işler sadece teori de kalır pratikte pek işlemez. Çünkü Antalya’nın trafik meselesi hemen çözülecek gibi durmuyor. Antalya Valisinin yaptığı açıklamaya göre; Çok yakın zamanda Antalya-Alanya otoyolun inşaatına başlanacağını ve bu yakınmaların kısmen son bulacağını söylüyor. Karayolları, sürücüleri ışıklardan kurtarmak için yeni kavşak ve alt geçit projeleri üstünde çalışmalı veya yollar ve şeritler yeniden düzenlenmeli. Birde yayalar için kullanışlı üst geçitler. Ülkemizde, o kadar çok sorunla boğuşuyoruz ki bari trafikle, toplu taşıma ile uğraşmak zorunda kalmayalım biraz da bizim adımıza düşünülsün… ULAŞIMA bir çözüm bulunsun.
Unutma Sevgili Okuyucu,
Bugünün sorunları dünün çözümlerinden kaynaklanır.