İnsanlar arasındaki ilişkilerde en temel duygu güvendir.Güvendiğimiz insanları severiz,saygı duyarız.Güven varsa en gizli sırlarımızı açabiliriz.Güven duygusuyla her tür işbirliğine açık oluruz.Bu açıdan insanların yemek,içmek gibi fizyolojik ihtiyaçlarıyla beraber hayati önem taşıyan en önemli gereksinimin güven duygusu olduğunu söyleyebiliriz.
Ancak, böylesine önemli bir ihtiyaç olan bu duyguyla ilgili hep sorunlar yaşarız.Ya çok kolay güven duyarız ya da yoğun güvensizlikler yaşarız.Her iki halde de etkenler farklıdır ve kökenini çocuklukta aramak gerekir.Çünkü sağlıklı bir ailenin çocuğa kazandırdığı ilk temel duygu güvendir.Doğdugu andan itibaren bir bebek, annenin kokusunda sesinde güven arar. Sevildiği ve değer gördüğünü bilerek büyüyen çocuklar özgüven duygusu yüksek bireyler olarak yetişirler.
Fakat büyük bir çoğunluğun güven sorunu yaşadığını görmekteyiz.Bu korku, bütün ilişkiler de etkisini gösteriyor.Arkadaşlık,evlilik,sevgili olma,aileye olan güvensizlik,çevreye olan güvensizlik.İçinizde çığ gibi büyüdüğünde bir daha hiçbir şeyin aynı olmayacağını bildiğiniz güvensizlikler…
Halbuki,yeni kurulacak olan ilişkide şefafflıkla beraber gelişecek ilk duygu güven duygusudur.Onun üzerine kurulur bütün ilişki.Karşı tarafın dürüstlüğüne inanır,sizde kendinizi ona rahatça ifade etmeye başlarsınız.Kim olduğunu bilmediğimiz, biri hakkında aşk,sevgi,tutku duygularından daha çok saygı ve güven duyguları ön planda olmalıdır.Güvenmediğiniz, saygı duymadığınız birini sevemezsiniz.Keza sizde aynı duyguları karşı tarafa vererek sağlıklı bir iletişim kurmalısınız.
Kendine güven sorunu yaşayan insanlarda belirgin iki tip davranış göze çarpar.Ya pasif ve içe dönüktürler,ya da baskıcı ve saldırgandırlar.
Pasif olanlar özellikle toplum içinde mümkün olduğunca geri planda kalmaya çalışır.Çünkü, karşısındaki insanların kolaylıkla etkisi altına girebilirler.Bu yönleri ile bağımlı kişilik özellikleri gösterdiklerini söyleyebiliriz.
Baskıcı ve saldırgan yapıdaki kişiler ise, özellikle yakın çevrelerindeki insanlara karşı oldukça katı,hoşgörüsüz ve kıskançlık duyguları ile hareket ederler.Kendilerine olan güvensizlikleri yüzünden herşeyi denetleme,kontrol etme ihtiyacında olurlar.
Kendilerine güvenmedikleri gibi sizlere de ,o güven duygusunu veremezler.Hakkınızda herşeyi bilmek isterler ama kendilerinde de bir gizem yaratırlar.Bu durum sizin içinizde karmaşaya sebep olarak uzaklaşma isteği yaratacaktır.Öyle de olmalıdır.Esas olan anneye,babaya,arkadaşa,eşe ,sevgiliye olan bu duyguyla kendinizi, samimi bir iletişim içinde bularak, ilişkiyi daha iyi bir noktaya taşımanıza sebep olacaktır.
İnsanlara olan güvensizlik, yaşanılan kötü tecrübelerle beraber yanlızlığı içe dönüklüğü getirir.Hiçbir şeyinizi paylaşmak istemezsiniz.Kendinizi açıkça ifade etmekten kaçınır zaman zaman yalana bile başvurabilirsiniz.Kendinizi olmadığınız biri gibi anlatarak…
Güven,bir kere bozulduktan sonra tekrar kazanılması zor olabilir.Güvensizlik duygusuyla baş etmek epey de zordur.Kaynağını belirlemeden girişilecek her çözümleme biraz eksik olacaktır.
Sonuç olarak;İnsanlara güvensizlik,çeşitli nedenlerden kaynaklanabilen ve hayatımızı olumsuz etkileyen bir duygudur.Bu duyguyu inşaa etmek ve sağlıklı ilişkiler kurabilmek için öncelikle her duyulanın yalan olmadığını kabul etmek, karşımızdaki kişiye karşı önyargısız davranmak güven oluşturmanın ilk adımıdır.Zamanla anlaşılan tek şey güvenmenin sevmekten daha önemli olduğudur.
UNUTMA SEVGİLİ OKUYUCU;
HER İNSAN YERİNİ VE DEĞERİNİ KENDİ BELİRLER.SÖZLERİYLE ,DAVRANIŞLARIYLA,YAPTIKLARIYLA VE YAPMADIKLARIYLA…