Burcu Ateş
Köşe Yazarı
Burcu Ateş
 

Zordur kadın olmak…

Kadınlar günü… Her yıl kadını öven güzel sözlerle kutluyoruz ya. Âmâ gerçekte kim ne kadar değer görüp mutlu oluyor bilinmez… Sosyal medyada dolaşırken şöyle bir söze denk geldim. ’Suçtur kadın olmak…’’Çünkü herkesin sahip olmak istediği bir bedeni vardır. Korumak zorunda olduğu bir namusu ve sevmeye yasak töreleri… diye başlıyordu. En çok dikkatimi çeken ise Adam gibi derler de Kadın gibi demezler mesela… Adam gibi denirse onurlandırılır. Âmâ birisi kadın gibi dediğinde hakaret kabul edip kavga çıkartılır. Bu hissi yaratan hayatın dayatmasından başka bir şey değil. Yaşamında yücelttiği eril tahakküm, kadını bedensel güvensizlik, hatta sembolik bağımlılık halinde o yasaya tabi tutar. Bu yasa, kadına yaşamın her adımda algılanan varlığa, başkalarının bakışıyla var olan ve o bakış için var olması öğretilen kimliğe dönüşür. Adına gelenek, töre, ahlak, ar koyup dikenli tellerle çevirdiği kurallardır. Onu bu hale dönüştüren. Sıcakkanlı, çekici, el altındaki nesne olmalıdır hep kadın… öyle görmek isterler. Oturup kalkmasını bilen ,kendini geri plana atan ,kahkahanın sınırını bilen, erkeğin egosunu her daim önem çıkaran sıcakkanlı nesne olsun isterler. Zordur kadın olmak… Elde ederler basit olursun, elde edemezler dedikodularına meze olursun. Gözü açılmamalı, sırtından sopa, karnından sıpa eksik olmamalıdır. Oysa erkektir kadını eksik hale getiren namusunu alıp etek altına iten, inançlarını yok eden. Eril tahakkümdür, bir melekten ruhunda şeytan yaratan. Kadın yüzeyseldir görünürde. Ve karmaşıktır. Erkekten istediği, şeylerde derinden ve derine dalmasını bilir; vurgun yeme ihtimalini de göze alır. Cesurdur, erkek gibi tartıp biçmez. Seviyorsa bodoslama atlar, sevdiği için tüm engelleri aşar. Oysa ki erkek kaçak dövüşür. Ne kadının ilgisini kaybetmek ister, ne de ona bir gelecek vaat eder; hep yedekte bi yerlerde tutar. Daha iyisini bulana kadar  elinin altındaki ile idare edeyim der. Çelişki doludur. Malesef böyle ..Bir çoğunuz yaşamıştır bu duyguları. Cesareti olmayan bir erkek tarafından üzülmüştür her kadın bir kez…Sonra onlar erkek gibi, kadın gibi olan biziz. Hâlbuki, erkek gibi nice kadınlar tanıyorum ben … Her işini kendi halleden, evladına hem anne hem baba olan, ayakları üzerinde duran cesur kadınlar … Sonra kadınlar çiçektir, her şeyin en iyisini hak eden varlıklardır. İyi ki varlar güzellemeleri. Bir kadının çiçek açması için, sevilmesi değer görmesi öncelik olması yeterlidir. Sonra zaten sizin hayatınızı çiçek bahçesine çevirecektir. Ne paradokstur ki Dünya kadınları,8 Mart’ı ülkelerinde meydanlarda kutlarken, bizde o meydana çıkmasında korkulur hatta yasaklanır. Oysa ki kadının istediği üç şey vardır; Sevgi, saygı, dürüstlük Birde sınırlanmamış özgürlük… BEN KADINIM SAYIKLARIM İKİNDİ GÜNEŞLERİNDE YANARDÖNER IŞIKLARIM KUMRU GÖĞSÜ GİBİ BAZEN ESER, UFUKLARA UZANIRIM YORGUN,HARAP,CAHİL KOCAM, EVİM, ANAM UTANIRIM BEN KADINIM AYNALARDA UYANIRIM. İÇİMİ SARAN ÇİRKİNLİK YÜZÜMDEN OKUNUYOR UFALIRIM Behçet Necatigil Hep hatırlanıp, kıymetimizin bilindiği günlere…
Ekleme Tarihi: 11 Mart 2025 - Salı
Burcu Ateş

Zordur kadın olmak…

Kadınlar günü…

Her yıl kadını öven güzel sözlerle kutluyoruz ya. Âmâ gerçekte kim ne kadar değer görüp mutlu oluyor bilinmez…

Sosyal medyada dolaşırken şöyle bir söze denk geldim. ’Suçtur kadın olmak…’’Çünkü herkesin sahip olmak istediği bir bedeni vardır. Korumak zorunda olduğu bir namusu ve sevmeye yasak töreleri… diye başlıyordu.

En çok dikkatimi çeken ise Adam gibi derler de Kadın gibi demezler mesela…

Adam gibi denirse onurlandırılır. Âmâ birisi kadın gibi dediğinde hakaret kabul edip kavga çıkartılır.

Bu hissi yaratan hayatın dayatmasından başka bir şey değil. Yaşamında yücelttiği eril tahakküm, kadını bedensel güvensizlik, hatta sembolik bağımlılık halinde o yasaya tabi tutar.

Bu yasa, kadına yaşamın her adımda algılanan varlığa, başkalarının bakışıyla var olan ve o bakış için var olması öğretilen kimliğe dönüşür.

Adına gelenek, töre, ahlak, ar koyup dikenli tellerle çevirdiği kurallardır. Onu bu hale dönüştüren.

Sıcakkanlı, çekici, el altındaki nesne olmalıdır hep kadın… öyle görmek isterler.

Oturup kalkmasını bilen ,kendini geri plana atan ,kahkahanın sınırını bilen, erkeğin egosunu her daim önem çıkaran sıcakkanlı nesne olsun isterler.

Zordur kadın olmak…

Elde ederler basit olursun, elde edemezler dedikodularına meze olursun.

Gözü açılmamalı, sırtından sopa, karnından sıpa eksik olmamalıdır. Oysa erkektir kadını eksik hale getiren namusunu alıp etek altına iten, inançlarını yok eden.

Eril tahakkümdür, bir melekten ruhunda şeytan yaratan.

Kadın yüzeyseldir görünürde. Ve karmaşıktır. Erkekten istediği, şeylerde derinden ve derine dalmasını bilir; vurgun yeme ihtimalini de göze alır.

Cesurdur, erkek gibi tartıp biçmez. Seviyorsa bodoslama atlar, sevdiği için tüm engelleri aşar.

Oysa ki erkek kaçak dövüşür. Ne kadının ilgisini kaybetmek ister, ne de ona bir gelecek vaat eder; hep yedekte bi yerlerde tutar. Daha iyisini bulana kadar  elinin altındaki ile idare edeyim der. Çelişki doludur. Malesef böyle ..Bir çoğunuz yaşamıştır bu duyguları. Cesareti olmayan bir erkek tarafından üzülmüştür her kadın bir kez…Sonra onlar erkek gibi, kadın gibi olan biziz. Hâlbuki, erkek gibi nice kadınlar tanıyorum ben … Her işini kendi halleden, evladına hem anne hem baba olan, ayakları üzerinde duran cesur kadınlar …

Sonra kadınlar çiçektir, her şeyin en iyisini hak eden varlıklardır. İyi ki varlar güzellemeleri.

Bir kadının çiçek açması için, sevilmesi değer görmesi öncelik olması yeterlidir. Sonra zaten sizin hayatınızı çiçek bahçesine çevirecektir.

Ne paradokstur ki Dünya kadınları,8 Mart’ı ülkelerinde meydanlarda kutlarken, bizde o meydana çıkmasında korkulur hatta yasaklanır.

Oysa ki kadının istediği üç şey vardır;

Sevgi, saygı, dürüstlük

Birde sınırlanmamış özgürlük…

BEN KADINIM SAYIKLARIM

İKİNDİ GÜNEŞLERİNDE

YANARDÖNER IŞIKLARIM

KUMRU GÖĞSÜ GİBİ

BAZEN ESER, UFUKLARA UZANIRIM

YORGUN,HARAP,CAHİL

KOCAM, EVİM, ANAM

UTANIRIM

BEN KADINIM AYNALARDA

UYANIRIM.

İÇİMİ SARAN ÇİRKİNLİK

YÜZÜMDEN OKUNUYOR

UFALIRIM

Behçet Necatigil

Hep hatırlanıp, kıymetimizin bilindiği günlere…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.