Sevdiklerimiz tarafından sevilmek, ilgi görmek onların hayatında önemli bir yerimiz olduğunu bilmek…
Bunlar hepimizin kalbinde olan, ancak her zaman istediğimiz kadar karşılanmayan istekler. Sevginin iyileştirici gücü olduğunu, daha iyi hissetmemizi sağlayabildiğini açıkça söyleyebiliriz.
Ancak sevgi iyileştirir mi, yoksa sevgi hissinin kendisi mi bizi mutlu eder?
Sağlıklı ve uzun dönemli ilişkileri inceleyen bilim insanları, sevilmenin mental ve fiziksel olarak faydalı olduğu birçok alanı incelemiş. Bu araştırmalara göre, sevginin insan psikolojisi üstündeki etkileri için şu örnekleri verebiliriz:
Sizi güvende hissettirir.
Problemlerinizi biriyle paylaşıyor olabilmek zihninizi rahatlatır.
Uyku problemine yardımcı olur.
Yalnızlık ve izolasyon hislerini azaltır.
Stres seviyesini azaltır.
Duygusal stabiliteyi artırır.
Kendinize daha iyi bakmak istemenizi sağlar ve sağlıklı bir yaşam sürdürmeye motive eder.
Peki, Sevilmek Bir İhtiyaç mı?
Psikolog Abraham Maslow tarafından oluşturulan ihtiyaçlar Hiyerarşisi Pramidi’nde sosyal ilişkilerin yeri oldukça önemli bir noktada yer alıyor. Ancak bu sevilme ihtiyacı, yemek ve barınma gibi temel ihtiyaçlardan sonra geliyor. Kısacası ‘’ihtiyaç’’ kavramına nereden baktığınıza bağlı olarak bu sorunun cevabı gelişebiliyor. Psikolojide sevilme isteği gerçek anlamıyla ‘yaşamak’ için ihtiyacımız olarak değerlendirilmese de mutlu olmak ve sevilmenin önemli olduğunu söyleyebiliriz.
Bunlar işin teoride yazan kısımları birde yürekte hissedilenler var ki, nasıl tarif edeceğinizi bilemedikleriniz…
Hiç beklemediğiniz ve ummadığınız anda çalar kapınızı…
Hatta kimileri için hayattan bağını kopardığı anda. Herşey kötü gidiyorken stres ve mutsuzlukla boğuşuyorken. Biri gelir ve sevgisiyle iyileştirir her şeyi.
Umut olur, mutluluk olur size en güvendiğiniz liman, sarsılmaz sırtınızı dayadığınız dağınız olur.
Sevgi neyi iyileştirmez ki… Sevmek bekleme halidir. Kabullenme hoşgörüye sahip olma hali. Sevmek sabretmek, dinlemek, onunla gülüp onunla ağlama halidir. Sevmek, hayal kurmak gerçekleştirmek için çabalamaktır. Kıskanmak, günün yarısı onu düşünmektir. Hayatın en tatlı şarkısı, ruhun gıdası, her şeyi mümkün kılandır.
Bazen de hikâyenin sonu baştan bellidir. Ama sana iyi gelme halinden vazgeçmek istemezsin. İnadına okumak istersin o kitabı… Sevgi her zaman yan yana olmakta değildir. Arada mesafeler olsa da hissetmektir birbirini. Bir gülüşe tebessüme yenik düşmektir. Karanlıkta beliren ışık, uzakları yakın edendir. Bir arası ölçüsü de yoktur ya çok seversin ya da hiç. Mantığın aradan çıkar kalp verir yapacaklarına. Aşk, sevgi her zaman kavuşturacak değil ya sizi. Bazen destan olursunuz ya da anlatılmaya değer hikâye. Efsanelere konu… Belki bir Leyla ile Mecnun, Tahir ile Zühre, Ferhat ile Şirin, belki de Frida ile Diego. Kavuşamamak ta sevdaya dâhildir. Umuttur, yeşerten her şeyi. Beklemeye değer bazen…
Gerçekten seven kıymet verenler bulsun sizi. Hayatının önceliği yapan. Geçirdiğiniz her ana değecek insanlar olsun yaşamınızda. Sevginin iyileştirici gücüne inanın. Bu duygu mesafeleri de aşar, geçmez denen ağrıları da dindirir, tüm yaraları iyileştiren en güçlü ilaçtır. Siz yeter ki inanın. SEVDİĞİNİZ, SEVİLDİĞİNİZ YERLERDE HEP ÇİÇEK AÇMANIZ DİLEĞİYLE…
UNUTMA SEVGİLİ OKUYUCU;
Sen çiçek olup etrafa gülücükler saçmaya söz ver. Toprak olup seni başının üstünde taşıyan bulunur.