Siyasal partiler, iktidarı elde etmeyi ve ya ona ortak olmayı amaçlayan, faaliyetlerini sürekli örgütler vasıtasıyla yürüten topluluklardır. Siyasal partilerin bilinçli ve temel amacı, hükümet mekanizmasını denetlemek üzere kamu görevine tek başına yada başkalarıyla ortak olarak kadrolar yerleştirmek ve onları görevde tutmaktır. Bunu yaparken, toplumdaki farklılıklar ve benzerlikleri en iyi şekilde organize etmelidirler. Sizlere beş parti tipinden bahsetmek isterim; Siyaset Aracısı Partiler: Bu tip partiler, programlarını ve eylemlerini seçmen kitlesinin çoğunluğunun dikkatini çekecek şekilde belirler. Temel amaç iktidara gelmek olduğu için siyasete yaklaşımları pragmatiktir.   İdeolojik Partiler: Kuşku yok ki, bu partilerin içinde de iktidara gelmek önemli bir amaçtır. Ancak, bunun gerçekleşmesi için ideolojilerinden taviz vermeyi uygun bulmazlar. Kendi fikirlerinin doğru yolu gösterdiğine dair toplumu ikna etmeye çalışırlar.   Çıkar Grubu Olan Partiler: Çıkar gruplarının, partileşme isteği sonucu ortaya çıkarlar. Bazı çıkar gruplarını, amaçlarına daha kolay ulaşmak için kamu görevlerinin bir kısmını ele geçirmek isteyebilirler. Bu istek partileşmenin yolunu açar.   Kişi Partileri: Liderin şöhreti ve ya ona duyulan bağlılıkla siyasal yaşamda varlık gösteren partilerdir. Söz konusu liderin, herhangi bir nedenle siyasal yaşamdan uzaklaşması halinde partililerinin de varlığı son bulur.   Kalıntı Partiler: Geçmişin sorunlarına ve kurumlarına bağlı kalarak varlıklarını sürdürmeye çalışan partilerdir. Hedeflerinin bugün için gerçekleşmesi mümkün olmadığı için geçmişte yaşayan, kalıntı partiler olarak nitelendirilirler. Parti türleri arasında en yaygın görülen siyaset aracısı partilerdir. Literatürde ‘’toplayıcı parti’’ olarak da adlandırılan bu tür partiler, siyasal iktidarı elde etmek konusunda oldukça başarılıdırlar. Peki siz hangi partinin mensubusunuz? Desteklediğiniz ideolojisini beğendiğiniz lider kim? Bir partinin içine, arkadaş hatırına ya da boş vakitlerinizi geçirmek için katıldığınızı düşünmüyorum. Gerçek bir parti sempatizanı iseniz parti ve ülke için çalışmayı tercih edersiniz. İşgal edilen koltuklarda ego tatmin etmez halka daha iyi hizmet vermek için uğraşırsınız.  Partilerin, ayakta kalmasının yolu kim ne derse desin, onu yöneten iyi bir liderden geçer. Yakın dönem de partilerin genel başkanlarında, olan değişiklik kimi partiye taze kan getirirken, kimi partide istifalara sebep oldu. Büyük bir rüzgar yakalayarak İYİ Partiyi kuran Meral Akşener’in genel başkanlığı bırakması kulislerde bir çok şey konulmasına sebep oldu. Ben bir siyasetçi değilim, bunlara neyin sebep olduğunu bilemem. Fakat, halkın içinden biri olarak yanlış olduğunu düşündüğüm tutum şudur ki; (bu her parti için geçerlidir).Genel Başkanlıklarını yaptıkları, parti oluşumun içinde kraldan çok kralcı olan kişilikleri yok ederek ortak payda da buluşabilen, dürüst, doğru, amacı millete hizmet olanlarla çalışmak başarıya daha hızlı götürür diye düşünüyorum. Oluşumun içinde herkes kendisi için bir koltuk seçmeye çalışır ve savaşırsa kirli siyaset ortaya çıkar. Buda halkı güvensizliğe ve öfkeye sürükler. Bir ideolojiyi benimseyen partilerde kimse kendi çıkarlarını gözetmemelidir. Âmâ günümüzde biraz çevresi ve parası olan herkes siyaset yapmakta. Bence her şeye olduğu gibi siyasete de mülakat getirilmelidir. Yeterli donanım ve bilgiye sahip olanlar bizleri temsil etmelidir. Bir kadın olarak; düşüncesini benimseyelim ya da benimsemeyelim kadın bir lider beni olduğu kadar herkesi heyecanlandırmıştı başta. Ben kadının elinin değdiği her yeri güzelleştirebileceğine inananlardanım. Ve meclislerde bakanlıklarda partiler de daha çok kadın görmek ülke için umut verici olacaktır. Unutma Sevgili Okuyucu; Kendine güvenen, sınırlarını zorlayan ve hayatın her alanına dokunabilen kadın dünde, bugünde ve yarında hep kutsal olacaktır.