Esra Sarıca
Köşe Yazarı
Esra Sarıca
 

Belirsizlikle nasıl baş ediyorsunuz?

Belirsizlikle ilgili yazmak istediğim bu ara karşılaştığım en iyi bakış açısı diyebilirim. Aslına bakarsanız hayatımızda bazı şeylere güvenmek istiyoruz çünkü belirsizliğin bizi sarstığı en hassas nokta sanırım güven. Zamana güven, o olaya güven, o insana güven, akışa güven olarak karşımıza çıkıyor. Bu mümkün mü peki? Bu kadar belirsizliğin söz konusu olduğu dünyada her şey tepetaklak olmasa da belirli standart rutinler hariç çok mümkün değil… Gerçekçi olmak gerekirse iş, çalışma alanı, seçtiğimiz eşler, sahip olduğumuz maddi şeyler ve belirli rutinler hariç, en azından güvenimizi sarsacak kaotik durumlar olmazsa konfor alanı dediğimiz o belirlilik alanında huzurumuz pek kaçmıyor. İnsanız ne zaman biteceğini bilmediğimiz bir hayatta nasıl ki hiç ölmeyecekmişçesine planlar yapıyor ve yaşıyorsak o kadar akışa ve insanlara güvenmek istiyoruz.  Hayata karşı güvensizlik bizi konforsuz duygulara taşıyor, zaten toplumsal ve kültürel normlar bu kadar kafamızı karıştırırken hayata ya da insanlara bütünsel olarak güvenememek oldukça sarsıcı. Belirsizliğin bizi sınadığı noktalarda tam olarak buralarda devreye giriyor sanırım. Belirli alanlara netlik istiyor olmamızda sorun yok bence, elbette ki ön görülebilir ve o anki hislerimizi yansıtıyorsa. Yaşamımızın tümünde her şeyin belirli ve planlı olduğu süreçler ne yazık ki mümkün değil. Düşünsenize o gün bir trafik kazasına karışacağınız belli olabilir mi mesela ya da biriyle tartışacağınız, üzüleceğiniz. Bizim kontrol alanımızda olmayan bir sürü durum yaşıyoruz gün içinde, insanlarla ilişkilerimizde. Sanırım burada belirli olmasını istediğimiz olay ve durumları netleştirirsek ve bununla ilgili bir muhatap bulup netleştirmek istersek belirsizlik bizi o kadar da zorlamayacak. Elbette uzun vadede hiçbir şeyin garantisi yok hayatta hele ki beklentilerin. Eğer belirsizlik yaşadığımız durumlar kişiler arası ilişkilerdeyse muhakkak her iki kişinin de ihtiyaçlarını, dürüstlüğünü ve empati becerilerini alarak tüm samimiyetiyle bunları konuşması gerekir. Yolda kararlar, fikirler ya da duygu birliği değişebilir fakat bu durumlarda bile süreç içerisinde güncellenme yapılırsa bizlerin güven zemininde sağlıklı ilişkiler kurmasını sağlar. Böylece dürüstlükle akış içerisinde yol alınabilir ve belirsizlikle bir savaş içerisine girilmez diye düşünüyorum. Hepimizin hayattaki belirsizliklerle baş etme biçimleri bambaşka. Akışa güvenmeyi sevdiğim, hayatın getirdiklerini tatlı ya da tatsız hediyeler olarak kabul ettiğim, yol aldıkça öğrendiğim kısacık ömrümde ben de bazı şeylerin belirli olmasını isterdim. Özellikle kısa sürede belli olmasını istediğim ihtiyaçlarım söz konusuysa. Fark ediyorum ki ben ne kadar istesem de bazen her şeyin belli olması ne yazık ki mümkün değil, gerçekten bununla baş etmek oldukça zor. Bu konuda beni rahatlatan tek şey sanırım her şeyin kontrolümde olmadığını bilmek, hayatı getirdikleriyle kabul etmem, bir şeyin bir anda değişebilir olması ve sahip olduğum ya da olamadığım şeylere nasibim olarak bakmam. Bazen o çok istediğimiz şeyler asla olmaz ve kim bilir olmaması daha büyük şanstır belki de. Belirsizliğe bir oyun gibi bakıp hayatın sürprizlerini kollarımızı açarak kucaklamayı seçersek belki de istediklerimizden daha güzeline sahip oluruz kim bilir. Belirsizliğin getirdiği güzellikler bizi bulsun sevgiler…
Ekleme Tarihi: 20 Şubat 2024 - Salı
Esra Sarıca

Belirsizlikle nasıl baş ediyorsunuz?

Belirsizlikle ilgili yazmak istediğim bu ara karşılaştığım en iyi bakış açısı diyebilirim. Aslına bakarsanız hayatımızda bazı şeylere güvenmek istiyoruz çünkü belirsizliğin bizi sarstığı en hassas nokta sanırım güven. Zamana güven, o olaya güven, o insana güven, akışa güven olarak karşımıza çıkıyor. Bu mümkün mü peki? Bu kadar belirsizliğin söz konusu olduğu dünyada her şey tepetaklak olmasa da belirli standart rutinler hariç çok mümkün değil…

Gerçekçi olmak gerekirse iş, çalışma alanı, seçtiğimiz eşler, sahip olduğumuz maddi şeyler ve belirli rutinler hariç, en azından güvenimizi sarsacak kaotik durumlar olmazsa konfor alanı dediğimiz o belirlilik alanında huzurumuz pek kaçmıyor. İnsanız ne zaman biteceğini bilmediğimiz bir hayatta nasıl ki hiç ölmeyecekmişçesine planlar yapıyor ve yaşıyorsak o kadar akışa ve insanlara güvenmek istiyoruz.  Hayata karşı güvensizlik bizi konforsuz duygulara taşıyor, zaten toplumsal ve kültürel normlar bu kadar kafamızı karıştırırken hayata ya da insanlara bütünsel olarak güvenememek oldukça sarsıcı. Belirsizliğin bizi sınadığı noktalarda tam olarak buralarda devreye giriyor sanırım.

Belirli alanlara netlik istiyor olmamızda sorun yok bence, elbette ki ön görülebilir ve o anki hislerimizi yansıtıyorsa.

Yaşamımızın tümünde her şeyin belirli ve planlı olduğu süreçler ne yazık ki mümkün değil. Düşünsenize o gün bir trafik kazasına karışacağınız belli olabilir mi mesela ya da biriyle tartışacağınız, üzüleceğiniz. Bizim kontrol alanımızda olmayan bir sürü durum yaşıyoruz gün içinde, insanlarla ilişkilerimizde. Sanırım burada belirli olmasını istediğimiz olay ve durumları netleştirirsek ve bununla ilgili bir muhatap bulup netleştirmek istersek belirsizlik bizi o kadar da zorlamayacak.

Elbette uzun vadede hiçbir şeyin garantisi yok hayatta hele ki beklentilerin. Eğer belirsizlik yaşadığımız durumlar kişiler arası ilişkilerdeyse muhakkak her iki kişinin de ihtiyaçlarını, dürüstlüğünü ve empati becerilerini alarak tüm samimiyetiyle bunları konuşması gerekir. Yolda kararlar, fikirler ya da duygu birliği değişebilir fakat bu durumlarda bile süreç içerisinde güncellenme yapılırsa bizlerin güven zemininde sağlıklı ilişkiler kurmasını sağlar. Böylece dürüstlükle akış içerisinde yol alınabilir ve belirsizlikle bir savaş içerisine girilmez diye düşünüyorum.

Hepimizin hayattaki belirsizliklerle baş etme biçimleri bambaşka.

Akışa güvenmeyi sevdiğim, hayatın getirdiklerini tatlı ya da tatsız hediyeler olarak kabul ettiğim, yol aldıkça öğrendiğim kısacık ömrümde ben de bazı şeylerin belirli olmasını isterdim. Özellikle kısa sürede belli olmasını istediğim ihtiyaçlarım söz konusuysa. Fark ediyorum ki ben ne kadar istesem de bazen her şeyin belli olması ne yazık ki mümkün değil, gerçekten bununla baş etmek oldukça zor.

Bu konuda beni rahatlatan tek şey sanırım her şeyin kontrolümde olmadığını bilmek, hayatı getirdikleriyle kabul etmem, bir şeyin bir anda değişebilir olması ve sahip olduğum ya da olamadığım şeylere nasibim olarak bakmam. Bazen o çok istediğimiz şeyler asla olmaz ve kim bilir olmaması daha büyük şanstır belki de. Belirsizliğe bir oyun gibi bakıp hayatın sürprizlerini kollarımızı açarak kucaklamayı seçersek belki de istediklerimizden daha güzeline sahip oluruz kim bilir. Belirsizliğin getirdiği güzellikler bizi bulsun sevgiler…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.