Seda Kul
Köşe Yazarı
Seda Kul
 

Keşke kıyamet kopsa

Geçen sene yaşanan depremde bir sürü canımız gitti ama unuttuğumuz bir şey vardı ki canlarımızla birlikte bizlerinde insanlığı gitti. Herkes sadece bir gün hatırladı, her yerden paylaşımlar yapıldı. Ama hala deprem bölgelerinde sokaklarda yaşayan teyzemizi, amcamızı, kardeşlerimizi kimse görmedi. Hükümet tarafı yapıyor gibi göründü yapmadı… Muhalefet tarafı gene aynı şekilde… Herkes düşmüş bir rant peşine kimse halkın ne çektiğini görmedi. Halk acı çekiyor, halk öfkeli kimse ne gördü ne duydu sadece görüyor, duyuyor, biliyor gibi yaptılar. Öyle olmasaydı Antakya’daki pazarcı teyzemiz arabada bir senedir yaşamazdı. Bulduğu kovaya lavabom demezdi, poşetleri kovalara geçirip banyosunu yapmazdı. Bizim yaşlılarımız bu şekilde yaşayıp acı çekmezdi. Acılarını derinden hissediyoruz kelimesi bile bizlerin ağzına yakışmıyor. Çünkü yaşamıyoruz onların şartları ile bizlerin şartları aynı değil. Onlar hala sokaklarda, çadırlarda yaşarken bizler iyi, kötü demeden kendi çatılarımızın altındayız. Bu yüzden de acınızı derinden yaşıyoruz, hissediyoruz kelimesi bana samimi gelmiyor. Sahi bizler neden bu kadar rahatız… Şuan meydanlarda hem iktidar hem muhalefet oy peşinde… Soruyorum size bu halk sadece sandıkta mı var? Sandık için mi var? Neden bu halkı sadece seçim öncesinde görüyor gibi davranıyorsunuz. Ama şu da bir gerçek ki artık inandırıcı gelmiyorsunuz. Ödenen vergiler bu günler için ödenmiyor mu? Hala insanlar neden sokakta yaşıyor. Bazı insanların başına evleri yıkılmadı ama geçim derdi her dar gelirliye mezar oluyor. Neden her ilde sokakta yaşayan insanlar var devletimiz nerede? Hükümet nerede? Muhalefet partiler nerede? Ne zaman görecekler halkın perişan, deprem bölgelerinde hijyen sorunları, sağlık sorunları aldı başını gidiyor. Neden kimse müdahale etmiyor. Birde çıkmışlar yıl dönümünde helallik bekliyorlar. Ne hakkımızı helal ediyoruz nede bu yaşanılanları sineye çekiyoruz. Unutulmuşluğun dibine kadar yaşandığı ülkemizde artık Türk halkı olarak bizlerde değer görmek istiyoruz. Bir bakan çıkıyor açıklama yapıyor depremzedeler acılarını unutmuş, iyi ki evlerimiz yıkıldı bize villa verdiniz diyormuş. Ben onu diyenlerin olduğuna bile ihtimal vermiyorum. Onu diyen zaten kendine mağdur depremzede demesin. Bu sözü kullanan kişinin vicdanından, merhametinden, insanlığından şüphe duyuyorum. Çünkü vicdanı merhameti olan bir insan iyi ki afet oldu kelimesini kullanamaz. Kendini bilen insan Allah iyi ki bu afeti verdi evim yenilendi demez çünkü insan olan bir kişi giden yok olan canları, hayatları düşünür. Akrabasını kaybetmemiş olsa bile mutlaka bir komşusunu bir yakınını kaybetmiştir. Bunu söyleyen kişi zaten normal bir psikolojide değildir o bunu söyledi diye televizyona çıkıpta bir bakan gülerek yaptıklarını söylediği evle gurur duymaz. Vatandaş evim yıkıldı iyi ki bana villa gibi ev verdiniz diyor halinden mutlu demez, diyemez. Hangi akla, hangi mantığa sığıyor bunlar benim aklım almıyor. Bizler hala aldığımız nefesten utanırken bir bakan nasıl olurda bu tavırla gurur duyar. Diyorum ya artık herkes rant peşinde halkın acısıyla bile dalga geçiliyor. Ve bizler bu durumları gördükçe acı çekiyoruz. Artık yaralarımıza tuz basanları değil yaralarımıza merhem olanları görmek istiyoruz. Güzel Türkiye’m tekrar hepimizin başı sağ olsun diyeceğim ama başımız sağ olsun diyemiyorum artık kıyamet kopsun insanlığın tükendiği ülkemizde artık kıyamet kopsun istiyorum.
Ekleme Tarihi: 08 Şubat 2024 - Perşembe
Seda Kul

Keşke kıyamet kopsa

Geçen sene yaşanan depremde bir sürü canımız gitti ama unuttuğumuz bir şey vardı ki canlarımızla birlikte bizlerinde insanlığı gitti. Herkes sadece bir gün hatırladı, her yerden paylaşımlar yapıldı. Ama hala deprem bölgelerinde sokaklarda yaşayan teyzemizi, amcamızı, kardeşlerimizi kimse görmedi. Hükümet tarafı yapıyor gibi göründü yapmadı… Muhalefet tarafı gene aynı şekilde…

Herkes düşmüş bir rant peşine kimse halkın ne çektiğini görmedi. Halk acı çekiyor, halk öfkeli kimse ne gördü ne duydu sadece görüyor, duyuyor, biliyor gibi yaptılar. Öyle olmasaydı Antakya’daki pazarcı teyzemiz arabada bir senedir yaşamazdı. Bulduğu kovaya lavabom demezdi, poşetleri kovalara geçirip banyosunu yapmazdı. Bizim yaşlılarımız bu şekilde yaşayıp acı çekmezdi. Acılarını derinden hissediyoruz kelimesi bile bizlerin ağzına yakışmıyor. Çünkü yaşamıyoruz onların şartları ile bizlerin şartları aynı değil. Onlar hala sokaklarda, çadırlarda yaşarken bizler iyi, kötü demeden kendi çatılarımızın altındayız. Bu yüzden de acınızı derinden yaşıyoruz, hissediyoruz kelimesi bana samimi gelmiyor.

Sahi bizler neden bu kadar rahatız…

Şuan meydanlarda hem iktidar hem muhalefet oy peşinde… Soruyorum size bu halk sadece sandıkta mı var?

Sandık için mi var?

Neden bu halkı sadece seçim öncesinde görüyor gibi davranıyorsunuz. Ama şu da bir gerçek ki artık inandırıcı gelmiyorsunuz. Ödenen vergiler bu günler için ödenmiyor mu? Hala insanlar neden sokakta yaşıyor. Bazı insanların başına evleri yıkılmadı ama geçim derdi her dar gelirliye mezar oluyor. Neden her ilde sokakta yaşayan insanlar var devletimiz nerede? Hükümet nerede? Muhalefet partiler nerede?

Ne zaman görecekler halkın perişan, deprem bölgelerinde hijyen sorunları, sağlık sorunları aldı başını gidiyor. Neden kimse müdahale etmiyor.

Birde çıkmışlar yıl dönümünde helallik bekliyorlar. Ne hakkımızı helal ediyoruz nede bu yaşanılanları sineye çekiyoruz. Unutulmuşluğun dibine kadar yaşandığı ülkemizde artık Türk halkı olarak bizlerde değer görmek istiyoruz.

Bir bakan çıkıyor açıklama yapıyor depremzedeler acılarını unutmuş, iyi ki evlerimiz yıkıldı bize villa verdiniz diyormuş. Ben onu diyenlerin olduğuna bile ihtimal vermiyorum. Onu diyen zaten kendine mağdur depremzede demesin. Bu sözü kullanan kişinin vicdanından, merhametinden, insanlığından şüphe duyuyorum. Çünkü vicdanı merhameti olan bir insan iyi ki afet oldu kelimesini kullanamaz. Kendini bilen insan Allah iyi ki bu afeti verdi evim yenilendi demez çünkü insan olan bir kişi giden yok olan canları, hayatları düşünür. Akrabasını kaybetmemiş olsa bile mutlaka bir komşusunu bir yakınını kaybetmiştir. Bunu söyleyen kişi zaten normal bir psikolojide değildir o bunu söyledi diye televizyona çıkıpta bir bakan gülerek yaptıklarını söylediği evle gurur duymaz. Vatandaş evim yıkıldı iyi ki bana villa gibi ev verdiniz diyor halinden mutlu demez, diyemez. Hangi akla, hangi mantığa sığıyor bunlar benim aklım almıyor. Bizler hala aldığımız nefesten utanırken bir bakan nasıl olurda bu tavırla gurur duyar. Diyorum ya artık herkes rant peşinde halkın acısıyla bile dalga geçiliyor. Ve bizler bu durumları gördükçe acı çekiyoruz. Artık yaralarımıza tuz basanları değil yaralarımıza merhem olanları görmek istiyoruz.

Güzel Türkiye’m tekrar hepimizin başı sağ olsun diyeceğim ama başımız sağ olsun diyemiyorum artık kıyamet kopsun insanlığın tükendiği ülkemizde artık kıyamet kopsun istiyorum.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.