Bugünkü köşemde halkın çığlıklarının, isyanlarının görülmediğini, duyulmadığını anlatmak istiyorum. Bir seneden fazladır halkın yaşadığı zorluklar ile ilgili verilen mücadelede tüm siyasilerin kulaklarını tıkadıklarını halkın sorununu görmediklerini görüyoruz. Seçilene kadar halkın içinde olan vekiller seçildikten sonra halka sırtlarını dönüyorlar. Antalya halkı da verdikleri oyların hesabını kimseye soramıyor, sormak isteyen vatan haini ilan ediliyor.
Ah benim güzel ülkem yabancıların elinde Türksüzleştiriliyor. Bir ay boyunca çalışan vatandaş aldığı maaşın tamamını ev kirasına yatırıyor, bir de yetiremeyip ek iş yapıyor. Çocuklarının ihtiyacını karşılayamayan babalar kendi canlarına kıyıyor ve halkın seçtiği vekiller, belediye başkanları ve diğer siyasiler bunlara kulaklarını kapatıp, gözlerini yumuyorlar. Bir lokma kuru ekmek bulan kendini zengin sanıyor.
Sahi karnı doyan zengin mi sayılıyor?
Her şeye yürüyüş yapanlar, sokaklara dökülenler söz konusu kendileri olunca sesleri çıkmıyor.
Zamlar geliyor yine kimsenin sesi çıkmıyor.
Onca gencimiz şehit oluyor, gariban anaların evine ateş düşüyor yine yine kimseden ses yok.
Eğitim sistemi bitmiş yine kimsede ses yok.
Araplar ülkeyi satın almış gene her zaman olduğu gibi Türk halkında ses yok…
Ne oluyor benim güzel ülkemin insanlarına bazen anlamakta güçlük çekiyorum. Dedelerimizin, atalarımızın ne zorluklarla kazandığı bu vatan da Türk halkı neden kendini bu derece ezdiriyor. Halk sesini çıkartmaya neden korkuyor…
Bizler neden bastırılan bir millet oluyoruz. Çalışıyoruz ama bu hayatı yaşıyoruz diyemiyoruz, diyebilmemiz için markete gittiğimizde market arabasını dolduruyor olmanız gerekiyor. Dışarı çıktığınızda çocuklar bir şey ister mi acaba diye hesap yapmamanız gerekiyor. Ev sahibi gelecek mi diye korkuyla yaşamamanız gerekiyor. Her akşam ne yiyeceğiz diye düşünmemeniz gerekiyor.
İşte bunun gibi temel ihtiyaçları karşılıyorsanız o zaman bu hayatı yaşıyorsunuz demektir. Ama artık emeklisi, asgari ücretlisi, memuru kimse bu ülkede ben yaşıyorum bu hayatı diyemiyor. Herkes te bir geçim kaygısı, herkes mutsuz. Kimse halkın çığlıklarını duymuyor bu halkta bunu sorgulamıyor. Herkes birileri çıksın mücadele etsin diye bekliyor… Ama bu işler bir kişiyle iki kişiyle dönmüyor. Herkes bu ülkede insan gibi yaşamayı, geceleri tok uyumayı, her seferinde yediğinden, giydiğinden ödün vermeden yaşamayı hak ediyor.
Ve dedim yine diyorum…
Bu halkın sesini, çığlıklarını duymayan halkının sorununa kulaklarını kapatan herkes bir gün mutlaka EYVAHH diyecektir…