Hepimiz yaşamımızda iyi kötü birçok anıya sahibiz. Bunlardan olumlu olanlarını hatırlamak herhangi bir rahatsızlık hissettirmeyebilir, hatta kendimizi iyi hissetmemizi bile sağlayabilir.
Fakat olumsuz anıları hatırlamak istemez onları tamamen zihnimizden silmek isteyebiliriz. Peki kötü anılarımızdan gerçekten kurtulabilir miyiz, onları zihnimizden silebilir miyiz?
Aslında bu sorunun cevabını geçmiş kötü anılarımıza bakarak bulabiliriz. Tüm detayları ile olmasa da olayı bir şekilde hatırlayabiliriz. Yani olayı tamamen unutmamız mümkün değildir. Âmâ yarattığı acıyı hafifletebilir ve bizi artık rahatsız etmemesini sağlayabiliriz. Nasıl mı?
Doğal süreci akışına bırakarak tabi ki. Kötü bir olaya yaşadığımızda; bu olay beynimizde duygusal, bedensel duyumlar, düşünce ve görüntüler şeklinde depolanır. Depolanan bu anıların zamanla işlenmesi yani eskitilmesi gerekir ki artık bizi rahatsız etmesin.
Aslında zihnimizde sık sık bize hatırlatma yaparak olayla yüzleşmemizi ve onu eskitmemizi, olaya karşı duyarsızlaşmamızı sağlamaya çalışır. Kötü bir olaya yaşadığımızda kendimizi, onu düşünmekten alıkoyamayız, gün içinde defalarca aklımızdan geçer hatta rüyalarımıza bile girer. Bunları yaşamak bile zihnimizin bu durumla başa çıkarak bize unutturmasını sağlamaktır.
Zihnimiz iyi anılarımızı ne kadar çabuk unutup kötü anılara yer açıyor değil mi?
İnsan mutlu olduğu an ve anıları biriktirirken detayları hatırlamıyor bile. Galiba o an ki neşemize, mutluluğumuza odaklanıyoruz. Fakat kötü bir durumla, sözle karşılaştığımız da ise olayın her detayına hâkim oluyor hatta söylenenler defalarca kulaklarımızda çınlıyor. Neden olduğunu düşündünüz mü hiç?
Bazı kişiler kaçış mekanizmasını kullanarak anıdan ya da kişiden, onu hatırlatan her şeyden uzak durmak isteyebilir… Çünkü can acıtan şeylerden uzak kalmak koruyor gibi görünebilir. Fakat bu kaçış sağlıklı bir eylem değildir. Durumu yok saymak onun etkilerini asla yok etmez. Ondan kurtulma yolu doğal akışına bırakıp her gelenle yüzleşmekten geçmektedir. Böylelikle her hatırlayışta can acıtıcılığı azalacaktır. Zamanla ‘’geçmişteki bir anı olarak’’ raftaki yerini alacaktır.
Kısaca kötü olaylardan kurtulmanın yolu kaçmak değil onlarla yüzleşmektir. Olay olmamış gibi davranmak olaydan hiç bahsetmemek, aklınıza gelince odak noktanızı değiştirmek, onu hatırlatan şeylerden uzak durmak, duyarsızlaşma denilen süreci uzatacağından acı derecesi değişmeyecek olay eskimeyecektir.
Hayatımız iyi ya da kötü yaşanan anılarla dolu. Ben hepsine birer tecrübe olarak bakmayı seçiyorum. Mutlu olmak kadar üzülmenin de doğal olduğunu kabul ediyorum. Her iyinin içinde bir kötü, her kötünün içinde ise bir iyilik barınır ya yaşamımızda tam olarak böyle işte.
Her anın tadını çıkararak başlayabilirsiniz yaşamaya başınıza gelen her şeyi de iyisi ve kötüsü ile kabul ederek… Kimsenin anılarında kötü hatıralar olsun istemeyiz elbet, ama mücadele edecek gücü bulun kendinizde. Her zaman yanınızda birileri olmayacak kendiniz ile baş başa kaldığınızda zihniniz sizinle oynayacak ve daha çok acı verecektir. Akademik, sosyal, özel yaşamınızda sorunlara sebepte olacaktır hatta. Emin olun bir süre sonra olay can yakmaz, kişi ise hatırlanmayacak hale gelecektir. Kendinize güvenin…
UNUTMA SEVGİLİ OKUYUCU;
İYİ ŞEYLER YALNIZCA PLANLANIRSA OLUR,
KÖTÜ ŞEYLER İSE KENDİLİĞİNDEN OLUR…