Eşber Oktay
Köşe Yazarı
Eşber Oktay
 

Olasılıklar

Seyahatten döndüğünüzü düşünün. Havalimanına indiniz ve evinize doğru gidiyorsunuz. İçinizde hem seyahatinizden dolayı tatmin ve mutlu duygular var, hem de yorgunluktan dolayı bir an önce evinize varmak istiyorsunuz. Gafil Avlanmak: Hazırlıksız yakalanmak, bir olayın aniden ortaya çıkmasından dolayı çaresiz kalmak. Evinize dönerken, arabanızda ilerlerken sol şeride sinyal vererek geçmek istediniz ve tam bu sırada birileri sizin bu davranışınızdan rahatsız oldu. Şimdi “Ne var bunda?” diyebilirsiniz… Sizden rahatsız olan bu kişi “Böyle bir şeyi nasıl yaparsın! Hayatıma kastettin! Allah senin belanı versin! En büyük kötülükler seni bulsun” gibi sözlerle hakaret etmeye başlıyor. Şaşırıyorsunuz ve bunun üzerine “Ne demeye çalışıyorsunuz? Anlamıyorum… Hayatınıza kastetmeye filan çalışmadım… Bana hakaret etmeyi bırakın” dediğiniz an, karşı taraf size “Hep sizin gibiler yüzünden bu ülke zaten bu halde, sadece kendinizi düşünen bencil insanlarsınız. Allah sizin de canınıza kasteder inşallah, ilahi adalet er ya da geç yerini bulur” cevabını veriyor. Artık karşı tarafın rengini anlamaya başlıyorsunuz ve üzerinizdeki ilk şaşkınlık gitmeye başlıyor. Bu andan itibaren, karşımda sanki bölümü geçmek için bildiği bütün tuşlara öfkeyle basan ve kendi kendine debelenen bir insan olduğunu düşünmeye başlamıştım. Gafil avlandığımı düşündüğüm için karşılık verdim. “Bana beddua etmeyi kesin ve belli ki başka dertleriniz var ama şu an bunlara ayıracak vaktim yok” dedim ve bir yandan da akan trafikten dolayı arabayı kullanmaya çalışıyordum. Bu cevabımdan sonra, diğer araba önüme kırdı ve “Polis çağırdım, geliyor” dedi. Ben de “Polisi ne için çağırdığınızı merak ettim ne gibi bir konu oldu da polise ihtiyaç duyuyorsunuz?” diye sordum. “Beni zorla alıkoymaya çalışmanızdan ve bana şiddet uygulayacağınızdan endişe ettiğim için polis çağırıyorum” dedi. Sonra beraber polisin gelmesini bekledik… İki polis memuru yaklaşık 10 dakika sonra geldi ve polisi arayan karşı taraf olduğu için önce onu dinlemek istediler. Ben de tam bu sırada “Memur bey, sonrasında beni de dinleyeceksiniz değil mi?” diye sordum ve beni polise şikâyet edecek olan kişiye “Buradayım ve memur beylere konuyu anlatırken iftira atmamanızı istiyorum” dedim. Polislere şöyle dedi: “Beyefendi sinyal vererek önüme kırdığı sırada hayatıma kastetti ve sonrasında bana şiddet uygulayacağını düşündüğüm için sizi aradım.” Ben de bu sırada “İftira atmadan ve yalan söylemeden durumu açıkladığınız için teşekkür ederim” dedim. Sonra polisler ona, “Bahsettiğiniz olay gerçekleşmemiş, şikayetçi misiniz?” diye sordu. “Hayır” cevabını verdi ve polisler beni dinlemek için bana döndüler. Ben de “Böyle bir konudan dolayı sizin mesainizi aldığımız için utandım” dedim. Sonra polisler bana, “Öyle düşünmeyin, böyle bir durumda aranınca gelmek bizim görevimiz, belli ki karşı taraf yorgun ve süreç buraya kadar gelmiş. Sizin şikâyetiniz yoksa, size hayırlı akşamlar” dediler ve elimi sıkarak helalleşerek gittiler. Sonra beni şikâyet eden kişi, ben daha ona dönmeden arabasına bindi ve uzaklaştı. İçindeki pislik ve kötülük, kendini eğitememiş şekilde davranışlarına yansıyan insanlar aramızdalar. Kendilerini her türlü haklı görmeye devam edebiliyorlar. Patlamaya hazır bir bomba gibi yaşamına devam eden ve benim sola sinyal vererek yön değiştirmem sırasında artık daha fazla dayanamayıp bombasını patlatan, ruh hastası insanlar varlar. Bu insanlar aramızdalar, belki her gün karşılaştığımız insanlar… belki en yakınlarımız… Hayat böyle de gelebiliyor ve hayatın böyle gelmediği anlar meğer şansmış. Bu yazımda “saçma sapan” ifadesinin tanımını yapmaya çalıştım … Yazarken defalarca kahkahalar atarak güldüm Sizin de gülmeniz için yazdım Sağlıkla kalın.
Ekleme Tarihi: 21 Mayıs 2024 - Salı
Eşber Oktay

Olasılıklar

Seyahatten döndüğünüzü düşünün. Havalimanına indiniz ve evinize doğru gidiyorsunuz. İçinizde hem seyahatinizden dolayı tatmin ve mutlu duygular var, hem de yorgunluktan dolayı bir an önce evinize varmak istiyorsunuz.

Gafil Avlanmak: Hazırlıksız yakalanmak, bir olayın aniden ortaya çıkmasından dolayı çaresiz kalmak.

Evinize dönerken, arabanızda ilerlerken sol şeride sinyal vererek geçmek istediniz ve tam bu sırada birileri sizin bu davranışınızdan rahatsız oldu.

Şimdi “Ne var bunda?” diyebilirsiniz…

Sizden rahatsız olan bu kişi “Böyle bir şeyi nasıl yaparsın! Hayatıma kastettin! Allah senin belanı versin! En büyük kötülükler seni bulsun” gibi sözlerle hakaret etmeye başlıyor. Şaşırıyorsunuz ve bunun üzerine “Ne demeye çalışıyorsunuz? Anlamıyorum… Hayatınıza kastetmeye filan çalışmadım… Bana hakaret etmeyi bırakın” dediğiniz an, karşı taraf size “Hep sizin gibiler yüzünden bu ülke zaten bu halde, sadece kendinizi düşünen bencil insanlarsınız. Allah sizin de canınıza kasteder inşallah, ilahi adalet er ya da geç yerini bulur” cevabını veriyor.

Artık karşı tarafın rengini anlamaya başlıyorsunuz ve üzerinizdeki ilk şaşkınlık gitmeye başlıyor.

Bu andan itibaren, karşımda sanki bölümü geçmek için bildiği bütün tuşlara öfkeyle basan ve kendi kendine debelenen bir insan olduğunu düşünmeye başlamıştım. Gafil avlandığımı düşündüğüm için karşılık verdim.

“Bana beddua etmeyi kesin ve belli ki başka dertleriniz var ama şu an bunlara ayıracak vaktim yok” dedim ve bir yandan da akan trafikten dolayı arabayı kullanmaya çalışıyordum.

Bu cevabımdan sonra, diğer araba önüme kırdı ve “Polis çağırdım, geliyor” dedi. Ben de “Polisi ne için çağırdığınızı merak ettim ne gibi bir konu oldu da polise ihtiyaç duyuyorsunuz?” diye sordum. “Beni zorla alıkoymaya çalışmanızdan ve bana şiddet uygulayacağınızdan endişe ettiğim için polis çağırıyorum” dedi.

Sonra beraber polisin gelmesini bekledik…

İki polis memuru yaklaşık 10 dakika sonra geldi ve polisi arayan karşı taraf olduğu için önce onu dinlemek istediler. Ben de tam bu sırada “Memur bey, sonrasında beni de dinleyeceksiniz değil mi?” diye sordum ve beni polise şikâyet edecek olan kişiye “Buradayım ve memur beylere konuyu anlatırken iftira atmamanızı istiyorum” dedim.

Polislere şöyle dedi: “Beyefendi sinyal vererek önüme kırdığı sırada hayatıma kastetti ve sonrasında bana şiddet uygulayacağını düşündüğüm için sizi aradım.”

Ben de bu sırada “İftira atmadan ve yalan söylemeden durumu açıkladığınız için teşekkür ederim” dedim.

Sonra polisler ona, “Bahsettiğiniz olay gerçekleşmemiş, şikayetçi misiniz?” diye sordu. “Hayır” cevabını verdi ve polisler beni dinlemek için bana döndüler.

Ben de “Böyle bir konudan dolayı sizin mesainizi aldığımız için utandım” dedim. Sonra polisler bana, “Öyle düşünmeyin, böyle bir durumda aranınca gelmek bizim görevimiz, belli ki karşı taraf yorgun ve süreç buraya kadar gelmiş. Sizin şikâyetiniz yoksa, size hayırlı akşamlar” dediler ve elimi sıkarak helalleşerek gittiler.

Sonra beni şikâyet eden kişi, ben daha ona dönmeden arabasına bindi ve uzaklaştı.

İçindeki pislik ve kötülük, kendini eğitememiş şekilde davranışlarına yansıyan insanlar aramızdalar. Kendilerini her türlü haklı görmeye devam edebiliyorlar.

Patlamaya hazır bir bomba gibi yaşamına devam eden ve benim sola sinyal vererek yön değiştirmem sırasında artık daha fazla dayanamayıp bombasını patlatan, ruh hastası insanlar varlar. Bu insanlar aramızdalar, belki her gün karşılaştığımız insanlar… belki en yakınlarımız…

Hayat böyle de gelebiliyor ve hayatın böyle gelmediği anlar meğer şansmış.

Bu yazımda “saçma sapan” ifadesinin tanımını yapmaya çalıştım … Yazarken defalarca kahkahalar atarak güldüm

Sizin de gülmeniz için yazdım

Sağlıkla kalın.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.