Berna Deveci
Köşe Yazarı
Berna Deveci
 

Dünün çocukları bugünün büyükleri

"Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir." Mustafa Kemal’in bu sözünün üzerine 23 Nisan’ın çıkış hikayesini bu kadar güzel ve anlamlı anlatan bir söz daha yoktur. Daha cumhuriyet ilan edilmeden yapılan sosyal projelerden en güzelidir 23 Nisan Bayramı. Bu nedenle Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın önemi ve tarihini anlattığım üç bölümlük yazı dizisinin son bölümünü 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı, neden çocuk bayramı olarak kutlanmaktadır? sorusunun cevabına ayırdım. Cumhuriyet tarihinin belki de ilk düzenli ve örgütlü sosyal projesi Çocuk Esirgeme Kurumu’nun açılmış olmasıdır. Açılış tarihi 1920 yılına rastlayan bu önemli olayı ve açılış sebeplerini incelediğimizde kaynaklar, 1920 yılından önce Osmanlı döneminde de açılmış benzer faaliyetlerin olduğunu gösterir (1). İlk çıkış amacı çocukları korumak olan cemiyet, 1908 yılında Kırklareli’nde kurulmuştur (1). Balkan savaşlarına kadar faaliyetlerine devam etmiş, Balkan, Trablusgarp ve ardından patlak veren 1. Dünya Savaşı ve sonrasındaki şiddetli savaşlar nedeniyle ölen, yaralanan, göç eden vatandaşların öksüz ve yetim çocukları için faaliyetlerine devam edemez hale gelmiştir. Çünkü sayıları gitgide artan göç dalgası ve başıboş çocuklar için ihtiyacı karşılayacak alanlar daralmış, bulunamaz olmuştur (1). İstanbul’da bir Himayet-i Etfal Cemiyeti (Çocuk Esirgeme Kurumunun eski adı. Türkçe tam karşılığı Çocukları koruma vakfı demek. Aklıma gelmişken, Şişli Etfal Hastanesi’nin tam Türkçe karşılığı Şişli Çocuk Hastanesi demek oluyor. Etfal: Arapça kökenli kelime- çocuk demek) kurulmuş ve Kırklareli’ndeki cemiyet ile birleştirilmiştir. 1920 yılında TBMM’den bazı üyelerinin önayak olması ile Ankara’da, savaşlarda ölen kişilerin öksüz ve yetim çocukları için ikinci bir Himayet-i Etfal Cemiyeti daha kurulmuştur. Böylece İstanbul’da kapanan meclis gibi İstanbul’daki Himayet-i Etfal Cemiyeti de Ankara’nın eksenine kaymıştır (1). Toparlayacak olursak, Ankara hem yeni filizlenmekte olan özgür iradenin hem de halkın sosyal ve yardımlaşma faaliyetlerinin merkezi olma yolundaydı. Cemiyet, 30 Haziran 1921'de yapılandırılarak faaliyetlerine hız vermiştir. Yurt içinde ve yurtdışında öksüz yetim çocuklara parasal yardımların yapılması için farkındalık çalışmaları başlatmıştır. Hindistan ve Mısır’a mektuplar yazılıp gönderilmiştir. En dikkat çekici faaliyetler 23 Nisan TBMM açılış törenlerinde yapılmıştır. Bu çocukların bakım ve beslenmesi için 23 Nisan gününe özel pullar bastırılmış ve satılan bu hatıra pullarının gelirleri çocukların yararına harcanmıştır (1). Burada Dr. Fuad Umay’ın çalışmaları önemlidir. Dr. Fuad, özellikle savaştan çıkmış Anadolu köylerindeki öksüz yetim olsun olmasın çocukların beslenmesi, sağlığı ve bakımları ile yakından ilgilenmeye çalışmıştır. Himayet-i Etfal Cemiyeti’nin ilk başkanı olmuştur.  Döneminde yürüttüğü faaliyetleri sayesinde çocuk ölümleri azalmış, dengeli beslenen ve sağlıklı beslenen nesillerin  yetişmesinde büyük katkı sağlamıştır. Türk mitolojisinde koruyup gözeten anlamına gelen Umay ismi  Atatürk tarafından kendisine soyadı olarak verilmiştir (1). 1922 yılının Hâkimiyet-i Milliye Bayramı kutlamalarına, okul öğrencilerinin de katılması fikri ortaya atıldı. Kutlamalar, tören ve resmi geçitler ile desteklenerek geniş halk kitlelerince benimsenmiş oldu. Daha da coşkulu kutlanmaya başladı. Bu sene ilk defa Himayet-i Etfal Cemiyeti’nin çocukları da resmi geçitlerde yer almıştır. Söz konusu bu çocukların törenlerde yer alması çok beğenildi ve bu tarz faaliyetler desteklendi. Mustafa Kemal’in de verdiği destekler ile 1923 yılındaki törenlerde bir adım daha ileri taşındı. Bu çocuklar için yardım parası toplanmaya başlandı. Çocuklar için 23 Nisan’a özel rozetler satıldı. Balo ve çeşitli etkinlikler düzenlendi (2). Çocukların bu kadar fazla göz önünde bulunmasının sonucu olarak, halk arasında Hakimiyet-i Milliye Bayramı kısaca Çocuk Bayramı olarak anılmaya başlamıştır. 1925 yılına gelindiğinde Mustafa Kemal’in girişimiyle TBMM, 23 Nisanın “Çocuk Günü” olarak ilan edilmesine karar verdi. 1922- 1925 yılları arasında ilk defa 23 Nisan kutlamaları için okullar tatil edilmeye ve çocuklar tören alanlarında resmi geçitlere katılmaya başladılar (2). 1929 yılından itibaren 23 Nisan kutlamalarının adı Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olmuştur. 1979 yılında Birleşmiş Milletlerin 1979 yılını Dünya Çocuk Yılı ilan etmesi ile çocuk bayramımız uluslararası bir özellik kazanmıştır (3). Yukarıda bahsettiğim bilgiler ışığında diyebiliriz ki Türkiye Cumhuriyet’i varlığını öncelikle dünün çocuklarına borçludur. Neden? Çünkü o çocukların çok büyük bir kısmının ailesi bu ülkenin kurtuluşu için canlarını hiç düşünmeden feda etmişlerdi. O halde TBMM Hükümeti ve meclis üyelerinin üzerine düşen bu çocuklara kol kanat germekti. Öyle de olmuştur. Bu çocukların her türlü maddi manevi ve eğitimi desteklenmiştir. Temelleri, Osmanlı dönemlerindeki savaş yorgunu çocukların himaye edilmesi fikriyle benzerlik gösteren Himayet-i Etfal Cemiyetlerinin (İstanbul, Kırklareli ve Ankara’da önceleri ayrı ayrı bölgesel kurulmuşlardı) çalışmaları bugün meclisimizin açılış yıldönümü kutlamaları bayramına çocuk adının da eklenmesine vesile olmuştur. Tarih, araştırdıkça köklenen, köklendikçe vatanına daha güçlü bağlarla bağlanan, her biri kendi yolunu çizecek hayat ağaçları gibidir. Hayat ağaçları günü geldiğinde gitmek istedikleri yöne doğru direksiyonlarının başına geçecek. O an geldiğinde, güvenli bir sürüş için öne bakmak kadar arkada kat edilen yolu kontrol etmek de önemli olacaktır. Çünkü hiçbir sürücü bir kavşağa geldiğinde gideceği yöne dönmek için dikiz aynasına bakmadan direksiyonunu çeviremez. Unutmayın bütün kazalar önünü ardını kontrol etmeyen dikkatsiz sürücülerin yüzünden meydana gelir. O halde tarihimizi bilerek yol alırsak geleceğe umut ile bakar doğru kararlar alabiliriz. Dünün çocuklarının bize armağan ettiği bu anlamlı bayram, bir zamanlar çocuk olan bizim de bayramımız. Ardımızdan gelen çocuklarımız da bir sonraki nesile bırakarak kaç yaşında olursa olsun neşeyle, coşkuyla kutlayacaktır. Çünkü ulusal egemenlik herkesindir. Hepimizindir! 23 Nisan ulusal egemenliğimizin 104. Yılı ve çocuk bayramımız kutlu olsun! Berna Deveci   Yararlanılan Kaynaklar: Deniz, B., & Öztaş, S. (2020). Dr. Fuad Umay ve Çocuk Esirgeme Kurumu faaliyetleri. RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 19, 558-580. DOI: 10.29000/rumelide.752512. Özçelik, M. (2011). 23 Nisan Çocuk Bayramı’nın ortaya çıkışı ve 1922-1929 yılları arasında 23 Nisan kutlamaları. Gazi Üniversitesi Akademik Bakış Dergisi, 5(9), 266-267. Aslan, İ. (1982). Dünyanın ilk çocuk bayramı: 23 Nisan ve Uluslararası Çocuk Yılı. BELLETEN, 46(183). 567-594.
Ekleme Tarihi: 23 Nisan 2024 - Salı
Berna Deveci

Dünün çocukları bugünün büyükleri

"Cumhuriyet kimsesizlerin kimsesidir."

Mustafa Kemal’in bu sözünün üzerine 23 Nisan’ın çıkış hikayesini bu kadar güzel ve anlamlı anlatan bir söz daha yoktur. Daha cumhuriyet ilan edilmeden yapılan sosyal projelerden en güzelidir 23 Nisan Bayramı.

Bu nedenle Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın önemi ve tarihini anlattığım üç bölümlük yazı dizisinin son bölümünü 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı, neden çocuk bayramı olarak kutlanmaktadır? sorusunun cevabına ayırdım.

Cumhuriyet tarihinin belki de ilk düzenli ve örgütlü sosyal projesi Çocuk Esirgeme Kurumu’nun açılmış olmasıdır. Açılış tarihi 1920 yılına rastlayan bu önemli olayı ve açılış sebeplerini incelediğimizde kaynaklar, 1920 yılından önce Osmanlı döneminde de açılmış benzer faaliyetlerin olduğunu gösterir (1).

İlk çıkış amacı çocukları korumak olan cemiyet, 1908 yılında Kırklareli’nde kurulmuştur (1). Balkan savaşlarına kadar faaliyetlerine devam etmiş, Balkan, Trablusgarp ve ardından patlak veren 1. Dünya Savaşı ve sonrasındaki şiddetli savaşlar nedeniyle ölen, yaralanan, göç eden vatandaşların öksüz ve yetim çocukları için faaliyetlerine devam edemez hale gelmiştir. Çünkü sayıları gitgide artan göç dalgası ve başıboş çocuklar için ihtiyacı karşılayacak alanlar daralmış, bulunamaz olmuştur (1).

İstanbul’da bir Himayet-i Etfal Cemiyeti (Çocuk Esirgeme Kurumunun eski adı. Türkçe tam karşılığı Çocukları koruma vakfı demek. Aklıma gelmişken, Şişli Etfal Hastanesi’nin tam Türkçe karşılığı Şişli Çocuk Hastanesi demek oluyor. Etfal: Arapça kökenli kelime- çocuk demek) kurulmuş ve Kırklareli’ndeki cemiyet ile birleştirilmiştir.

1920 yılında TBMM’den bazı üyelerinin önayak olması ile Ankara’da, savaşlarda ölen kişilerin öksüz ve yetim çocukları için ikinci bir Himayet-i Etfal Cemiyeti daha kurulmuştur. Böylece İstanbul’da kapanan meclis gibi İstanbul’daki Himayet-i Etfal Cemiyeti de Ankara’nın eksenine kaymıştır (1). Toparlayacak olursak, Ankara hem yeni filizlenmekte olan özgür iradenin hem de halkın sosyal ve yardımlaşma faaliyetlerinin merkezi olma yolundaydı.

Cemiyet, 30 Haziran 1921'de yapılandırılarak faaliyetlerine hız vermiştir. Yurt içinde ve yurtdışında öksüz yetim çocuklara parasal yardımların yapılması için farkındalık çalışmaları başlatmıştır. Hindistan ve Mısır’a mektuplar yazılıp gönderilmiştir. En dikkat çekici faaliyetler 23 Nisan TBMM açılış törenlerinde yapılmıştır. Bu çocukların bakım ve beslenmesi için 23 Nisan gününe özel pullar bastırılmış ve satılan bu hatıra pullarının gelirleri çocukların yararına harcanmıştır (1).

Burada Dr. Fuad Umay’ın çalışmaları önemlidir. Dr. Fuad, özellikle savaştan çıkmış Anadolu köylerindeki öksüz yetim olsun olmasın çocukların beslenmesi, sağlığı ve bakımları ile yakından ilgilenmeye çalışmıştır. Himayet-i Etfal Cemiyeti’nin ilk başkanı olmuştur.  Döneminde yürüttüğü faaliyetleri sayesinde çocuk ölümleri azalmış, dengeli beslenen ve sağlıklı beslenen nesillerin  yetişmesinde büyük katkı sağlamıştır. Türk mitolojisinde koruyup gözeten anlamına gelen Umay ismi  Atatürk tarafından kendisine soyadı olarak verilmiştir (1).

1922 yılının Hâkimiyet-i Milliye Bayramı kutlamalarına, okul öğrencilerinin de katılması fikri ortaya atıldı. Kutlamalar, tören ve resmi geçitler ile desteklenerek geniş halk kitlelerince benimsenmiş oldu. Daha da coşkulu kutlanmaya başladı. Bu sene ilk defa Himayet-i Etfal Cemiyeti’nin çocukları da resmi geçitlerde yer almıştır. Söz konusu bu çocukların törenlerde yer alması çok beğenildi ve bu tarz faaliyetler desteklendi. Mustafa Kemal’in de verdiği destekler ile 1923 yılındaki törenlerde bir adım daha ileri taşındı. Bu çocuklar için yardım parası toplanmaya başlandı. Çocuklar için 23 Nisan’a özel rozetler satıldı. Balo ve çeşitli etkinlikler düzenlendi (2). Çocukların bu kadar fazla göz önünde bulunmasının sonucu olarak, halk arasında Hakimiyet-i Milliye Bayramı kısaca Çocuk Bayramı olarak anılmaya başlamıştır. 1925 yılına gelindiğinde Mustafa Kemal’in girişimiyle TBMM, 23 Nisanın “Çocuk Günü” olarak ilan edilmesine karar verdi. 1922- 1925 yılları arasında ilk defa 23 Nisan kutlamaları için okullar tatil edilmeye ve çocuklar tören alanlarında resmi geçitlere katılmaya başladılar (2).

1929 yılından itibaren 23 Nisan kutlamalarının adı Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı olmuştur.

1979 yılında Birleşmiş Milletlerin 1979 yılını Dünya Çocuk Yılı ilan etmesi ile çocuk bayramımız uluslararası bir özellik kazanmıştır (3).

Yukarıda bahsettiğim bilgiler ışığında diyebiliriz ki Türkiye Cumhuriyet’i varlığını öncelikle dünün çocuklarına borçludur. Neden? Çünkü o çocukların çok büyük bir kısmının ailesi bu ülkenin kurtuluşu için canlarını hiç düşünmeden feda etmişlerdi. O halde TBMM Hükümeti ve meclis üyelerinin üzerine düşen bu çocuklara kol kanat germekti. Öyle de olmuştur. Bu çocukların her türlü maddi manevi ve eğitimi desteklenmiştir. Temelleri, Osmanlı dönemlerindeki savaş yorgunu çocukların himaye edilmesi fikriyle benzerlik gösteren Himayet-i Etfal Cemiyetlerinin (İstanbul, Kırklareli ve Ankara’da önceleri ayrı ayrı bölgesel kurulmuşlardı) çalışmaları bugün meclisimizin açılış yıldönümü kutlamaları bayramına çocuk adının da eklenmesine vesile olmuştur.

Tarih, araştırdıkça köklenen, köklendikçe vatanına daha güçlü bağlarla bağlanan, her biri kendi yolunu çizecek hayat ağaçları gibidir. Hayat ağaçları günü geldiğinde gitmek istedikleri yöne doğru direksiyonlarının başına geçecek. O an geldiğinde, güvenli bir sürüş için öne bakmak kadar arkada kat edilen yolu kontrol etmek de önemli olacaktır. Çünkü hiçbir sürücü bir kavşağa geldiğinde gideceği yöne dönmek için dikiz aynasına bakmadan direksiyonunu çeviremez. Unutmayın bütün kazalar önünü ardını kontrol etmeyen dikkatsiz sürücülerin yüzünden meydana gelir. O halde tarihimizi bilerek yol alırsak geleceğe umut ile bakar doğru kararlar alabiliriz.

Dünün çocuklarının bize armağan ettiği bu anlamlı bayram, bir zamanlar çocuk olan bizim de bayramımız. Ardımızdan gelen çocuklarımız da bir sonraki nesile bırakarak kaç yaşında olursa olsun neşeyle, coşkuyla kutlayacaktır. Çünkü ulusal egemenlik herkesindir. Hepimizindir!

23 Nisan ulusal egemenliğimizin 104. Yılı ve çocuk bayramımız kutlu olsun!

Berna Deveci

 

Yararlanılan Kaynaklar:

  1. Deniz, B., & Öztaş, S. (2020). Dr. Fuad Umay ve Çocuk Esirgeme Kurumu faaliyetleri. RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 19, 558-580. DOI: 10.29000/rumelide.752512.
  2. Özçelik, M. (2011). 23 Nisan Çocuk Bayramı’nın ortaya çıkışı ve 1922-1929 yılları arasında 23 Nisan kutlamaları. Gazi Üniversitesi Akademik Bakış Dergisi, 5(9), 266-267.
  3. Aslan, İ. (1982). Dünyanın ilk çocuk bayramı: 23 Nisan ve Uluslararası Çocuk Yılı. BELLETEN, 46(183). 567-594.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.