Teknoloji ve küresel kapitalist ekonomiye entegrasyon seviyesinin ilerlemesiyle birlikte, Türkiye’deki küçük işletmelerin hayatta kalma şartlarının giderek zorlaştığı, küçük esnaf ve zanaatkarların giderek gerileyeceği şeklindeki kanaatin temel olarak üç etkene dayandırıldığını söyleyebiliriz.   1-Ticaretin, imalat ve hizmet sektöründe yer alan çeşitli iş sahalarında küresel ve büyük aktörler pazar paylarını büyütmekte, küçük aktörlerin faaliyet sahaları ve rekabet imkânları azalmaktadır.   2-Türk toplumunun tüketim alışkanlıkları ve hayat tarzı hızla köklü bir biçimde dönüşmekte, buda bazı iş kollarının daralmasıyla neticelenmektedir.   3-Küçük esnaf değişme konusunda yetersiz kalmaktadır.   Bu hususların ilki-makro-iktisadi gelişmelerin toplumsal tabakalaşma üzerindeki etkileriyle ve küçük aktörlerin büyük aktörlerle rekabet edemeyip, ortadan kalkacağı öngörüsüyle ilgilidir. Küçük esnaf, hayatta kalmak için mücadele etse de bu kapitalist düzene ayak uydurmakta zorlanmaktadır. Bayramda gezemezler, tatile gidemezler, düğüne gidemezler, yeni yıla giremezler, dükkânlarından çıkamazlar, parası çıkışmayanı kıramazlar, veresiye isteyeni geri çeviremezler, hata yapamazlar; yapsalar dahi dükkânlarını akıllarından çıkaramazlar. Ne zor değil mi esnaf olmak… Ne büyük fedakârlık… Bir o kadar da dünyadaki yapı değişikliği ve sermaye gücünün değişimi ile beraber ayakta kalma çabalarını da üzerine koyduğumuzda; belki de pek çok iş kesiminden bile daha fazla zor durumda olan iş insanları topluluğu, esnaflar… Birçok esnaf, kendisi seçmemiştir bu işi; babadan kalınca hayır diyememiş ve sürdürmek için çabalamıştır. Günümüzde, avmler ve avm içindeki mağazalar ya da online alışverişler daha çok yapılmakta. Mutfak, pazar alışverişleri bir telefon kadar uzak ve 10 dakika da kapıda. Kimse artık alışverişini, evinin köşesindeki bakkaldan ya da yıllardır aynı yerde olan manavdan yapmıyor. Tercihler giderek değişiyor esnaf kazanamıyor. Bununla kalmayıp personel bulmakta zorlanıyor. Kiralarını ödemek güçleşiyor. Vergi borçları almış başını gidiyor. Belki bir faydası olur diye çektiği esnaf kredisinin de faizi sabit durmuyor. Teknoloji ağının gelişmesi ile beraber, eğitimden sağlığa, giyimden gıdaya her sektör para kazanmakta zorlanmaktadır. Çözüm olarak; esnaflar için yasal düzenlemelerin yanında özek teşvik ve destek paketleri hazırlanmalı. Yeni iş yeri açacak olanlara 5 yıl vergi indirimi uygulanmalı. Esnafların kullandığı enerjide indirim sağlanmalı, istihdam ettirdiği personele kadar teşviklerin genişletilmesi gerekmektedir. Emekli esnaflarımızın kesilen sosyal güvenlik destek primleri kaldırılmalı. Zanaat öğrenerek istihdam edilecek, kalifiye eleman yetiştirecek kurumların, ihdas edilerek yaygınlaştırılması gerekirse AVM’lerin ilçe veya il dışına yapılması esnafın yüzünü biraz olsun güldürecektir. Kısaca esnaf ve zanaatkarlarımız, Ahi kültürünün üstün vasıflarına mensup, devletine, milletine bağlı ülkesine hizmeti vazife ve şiar edinmiş, bilgi ve becerisini alın teri katarak ülkesine hizmet eden güzide insanlardır. Umuyoruz ki en kısa zamanda esnaf ve zanaatkârlarımız ülkemiz ekonomisi içinde sosyal ve siyasal yaşamında hak ettiği yeri alacaktır. Unutma Sevgili Okuyucu; Herhangi bir sorun olursa getirin, parasını iade ederiz diyen esnaftan yapın alışverişinizi :)