Berna Deveci
Köşe Yazarı
Berna Deveci
 

Aşk her şeyi affeder mi?

1995 yılı bitmek üzereydi. Artık iyiden iyiye 2000’li yıllara doğru gidiyor olmanın heyecanı her yeri sarmıştı. Türkiye’de pop müzik güzel bir ivme yakalamıştı. Hele Özlem Tekin adlı bir kız vardı ki tüm ezberlerimizi bozmuştu. Aşk her şeyi affeder mi? Diye soruyordu. Dün gece sevgilisini bir gecelik kaçamak ile aldattığını itiraf ediyordu. Yıllar geçti. Özlem Tekin kabuğuna çekildi. 90’ların gençleri yaşlandı. Duruldu. 40’larını ve 50’lerini devirdi. İçleri hala kıpır kıpır ama aynaya her baktıklarında şakaklarındaki kırları, göz çevrelerinde çizgilerini görüyorlar. Velhasıl unutuldu o güzel günler. Yine de 90’lardan böylesi güzel parçalar kulaklarına her çarptığında o günkü heyecanla gençlik yıllarını hatırlar; aynı heyecan ve coşkuyla hafiften dansa başlarlar. Yahu ne güzel yıllardı 90’lar değil mi diye geçirirler içlerinden. Gençlik çookk çok güzel bir şeydir. Değil! Hayır efendim değildir! 90’larda gençlik de yıllar da o kadar da güzel değildi. Örneğin; öğretmen olan hele hele tayini çıkan bir genç endişeyle bakardı nereye tayini çıktığına. Eğer doğuya çıktıysa tayini vah o gencin ve ailesinin haline. Ailesiyle askere, bir çatışmaya, karanlık bir bilinmeze gider gibi helalleşir giderdi gençler doğudaki okullarına, öğrencilerine. Birçoğu sırf bu yüzden tayinleri çıktığı halde son anda otobüs biletini bile yakıp memleketinde kalmıştır. Tecrübeyle sabit bu anlattıklarım. Neden diyen gençlere ve unutan 90’ların gençlerine hatırlatmak isterim neler oluyordu oralarda! 90 yılından başlayalım mesela. 22 Mart 1990: Elazığ’ın Kovancılar ilçesinde PKK'lılar tarafından kaçırılan 9 mühendis ve 1 işçi öldürüldü. 16 Nisan 1990: Elazığ’da 4'ü öğretmen, 5 kişi PKK militanları tarafından öldürüldü. 11 Haziran 1990: Şırnak'ın Güçlükonak ilçesinin Çevrimli köyüne PKK militanları tarafından yapılan silahlı saldırıda 12'si çocuk, 7'si kadın 27 kişi öldü, 6 kişi yaralandı. PKK'lılar ile çıkan çatışmada 4 korucu ve 1 PKK'lı öldü. 28 Nisan 1991: Bingöl Solhan'da Öğretmenevi Lokali'ne düzenlenen saldırıda dört kamu görevlisi öldürüldü.  14 Temmuz 1991: Kahramanmaraş’’ın Çağlayancerit ve Pazarcık ilçelerinde köyleri basan PKK militanları, otomatik silahlar ve bombalar ile kadın ve çocukların da aralarında bulunduğu 9 kişiyi öldürdü. Saldırının ardından cesetleri yakarak kaçtılar. 22 Temmuz 1991: Mardin’in Midyat ilçesinde PKK militanları tarafından sivil araçlara yapılan saldırıda 19 kişi öldü, 5 kişi yaralandı. 20 Şubat 1992: İstanbul Ticaret Odası binasına çanta içinde saatli bomba bırakıldı. Bombanın patlaması sonucu 1 kişi öldü, 16 kişi yaralandı. 15 Mayıs 1992: PKK, Şırnak'ın Taşdelen köyü karakoluna 600 kişilik grupla baskın yaptı. 27 er ve 40 PKK'lı öldü. 11 Haziran 1992: PKK militanları Bitlis Tatvan’da, durdurdukları bir minibüsteki 13 kişiyi kurşuna dizerek öldürdü. 25 Haziran 1992: PKK’lılar Silvan Yolaç’ta köyün camisini basarak namaz kılan vatandaşları dışarı çıkardı ve 10 kişiyi kurşuna dizerek öldürdü. 24 Mayıs 1993: PKKlılar Elazığ-Bingöl karayolunda sevkiyat halindeki 36 silahsız Türk askerini kaçırdı ve kurşuna dizdi. 33'ü öldü, 3'ü ağır yaralandı. 4 Haziran 1993: PKK'lılar Hakkâri ve Bingöl’de köy bastı. Saldırılarda 7 kişi öldürüldü 3 kadın kaçırıldı. 29 Aralık 1993: PKK'lıların Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin öğrenci kafeteryasına yerleştirdiği 2 bombanın patlaması sonucunda 23 öğrenci yaralandı. 21 Ocak 1994: Mardin'in Ormancık köyüne düzenlenen silahlı saldırıda 16 vatandaş öldürüldü, 4 kişi yaralandı. 12 Şubat 1994 : PKK'lıların Tuzla tren istasyonundaki bir çöp kutusuna yerleştirdiği bombanın patlaması sonucu, 5'i Tuzla Piyade Okulu yedek subay öğrencisi 6 kişi öldü, 16 askeri öğrenci ve 11 er yaralandı. Hatta bu olaydan sonra büyükşehirlerde çöp kutuları kaldırılmıştı. Çok iyi hatırlıyorum. 30 Aralık 1994: The Marmara Oteli’nin pastanesinde patlayan bomba sonucu bir yazar, bir arkeolog öldü. 31 Aralık 1994: Ankara- İstanbul seferini yapan şehirlerarası bir otobüse biri kadın üç PKK üyesi Hereke'de bulunan Tavşancıl Viyadüğü'nde ateş açtı. Yolculardan biri asteğmen iki kişi öldü. 1 Ocak 1995: PKK militanlarının Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Hamzalı köyüne düzenlediği silahlı saldırıda 18 kişi öldürüldü, 9 kişi yaralandı. 19 Mart 1995: PKK militanları Tunceli Ovacık ilçesine doğru yol alan 50 araçlık konvoya roketatarlarla saldırdı. Olayda 18 asker öldürüldü, 10 asker yaralandı. Sonra Türk askeri sınır ötesi operasyonlara başladı. Birçok şehit haberleri geliyordu hemen hemen her gün. PKK’nın kan kaybettiği haberleri de geliyordu. Ama neye yarar! Giden gitmişti yıllardır. Durmuyorlardı ki teröristler. Ölen öldüğüyle kalıyordu. Popla coşuyorduk coşmasına ama askerlik çağına gelip görevinin başına gidenler de bir bir soluyordu gözlerimizin önünde! Bu yazıyı hazırlamak için baktığım açık kaynaklardaki bilgilere göre sadece 1990-1999 yılları arası PKK’nın yaptığı eylemler 9 sayfa sürüyor. Üşenmedim hesap makinesi ile topladım. 90’dan 99’a kadar kaç kişi ölmüş diye. 5.411 güvenlik gücü, 4.549 sivil yaşamını yitirmiş. Örgütün 1978 yılında kurulduğu düşünülürse toplam bilançoyu varın siz hesaplayın! Sadece bu da değil. Yaşamını yitiren sivillerin, güvenlik güçlerinin acılı aileleri var. Terör yüzünden öksüz yetim kalmış çocuklar var. Çatışmada kolunu, bacağını kaybetmiş güzelim genç gazilerimiz var. Var da var anlayacağınız. İşte ben bugün, bütün bunları düşündüm. Özlem Tekin ile coştum eski günlerimi yad ettim. Ve konuştum vicdanımla çaresizce aşk her şeyi affeder mi diye. Aşkı bilmem ama biz bütün bu yaşananları, yıllardır yetişmiş insan kaynağı olsun, ülke ekonomisi olsun, yatırımlar olsun çalınan onca endişeli yılları ve acılarımızın faillerini affedebilecek miyiz? Unutmadan; 10 Ocak çalışan gazeteciler günü. Tüm fikir işçilerinin günü kutlu olsun. Gazeteciler demişken yani şimdi eline silahın s’sini almamış, söylediği bir cümle yüzünden soruşturma geçiren ve ev hapsine mahkûm edilen gazeteci ile yıllardır ülkemizi kana bulayan terör örgütü liderinin aynı cezada eşitlenmesi kabul ettirilmek isteniyor. Öyle mi? Böylece bütün bu çekilen acılar bitecek, vicdanlar rahat edecek. Cidden mi?
Ekleme Tarihi: 07 Ocak 2025 - Salı
Berna Deveci

Aşk her şeyi affeder mi?

1995 yılı bitmek üzereydi. Artık iyiden iyiye 2000’li yıllara doğru gidiyor olmanın heyecanı her yeri sarmıştı. Türkiye’de pop müzik güzel bir ivme yakalamıştı. Hele Özlem Tekin adlı bir kız vardı ki tüm ezberlerimizi bozmuştu. Aşk her şeyi affeder mi? Diye soruyordu. Dün gece sevgilisini bir gecelik kaçamak ile aldattığını itiraf ediyordu. Yıllar geçti. Özlem Tekin kabuğuna çekildi. 90’ların gençleri yaşlandı. Duruldu. 40’larını ve 50’lerini devirdi. İçleri hala kıpır kıpır ama aynaya her baktıklarında şakaklarındaki kırları, göz çevrelerinde çizgilerini görüyorlar. Velhasıl unutuldu o güzel günler. Yine de 90’lardan böylesi güzel parçalar kulaklarına her çarptığında o günkü heyecanla gençlik yıllarını hatırlar; aynı heyecan ve coşkuyla hafiften dansa başlarlar. Yahu ne güzel yıllardı 90’lar değil mi diye geçirirler içlerinden. Gençlik çookk çok güzel bir şeydir.

Değil! Hayır efendim değildir! 90’larda gençlik de yıllar da o kadar da güzel değildi. Örneğin; öğretmen olan hele hele tayini çıkan bir genç endişeyle bakardı nereye tayini çıktığına. Eğer doğuya çıktıysa tayini vah o gencin ve ailesinin haline. Ailesiyle askere, bir çatışmaya, karanlık bir bilinmeze gider gibi helalleşir giderdi gençler doğudaki okullarına, öğrencilerine. Birçoğu sırf bu yüzden tayinleri çıktığı halde son anda otobüs biletini bile yakıp memleketinde kalmıştır. Tecrübeyle sabit bu anlattıklarım. Neden diyen gençlere ve unutan 90’ların gençlerine hatırlatmak isterim neler oluyordu oralarda! 90 yılından başlayalım mesela.

22 Mart 1990: Elazığ’ın Kovancılar ilçesinde PKK'lılar tarafından kaçırılan 9 mühendis ve 1 işçi öldürüldü. 16 Nisan 1990: Elazığ’da 4'ü öğretmen, 5 kişi PKK militanları tarafından öldürüldü. 11 Haziran 1990: Şırnak'ın Güçlükonak ilçesinin Çevrimli köyüne PKK militanları tarafından yapılan silahlı saldırıda 12'si çocuk, 7'si kadın 27 kişi öldü, 6 kişi yaralandı. PKK'lılar ile çıkan çatışmada 4 korucu ve 1 PKK'lı öldü.

28 Nisan 1991: Bingöl Solhan'da Öğretmenevi Lokali'ne düzenlenen saldırıda dört kamu görevlisi öldürüldü.  14 Temmuz 1991: Kahramanmaraş’’ın Çağlayancerit ve Pazarcık ilçelerinde köyleri basan PKK militanları, otomatik silahlar ve bombalar ile kadın ve çocukların da aralarında bulunduğu 9 kişiyi öldürdü. Saldırının ardından cesetleri yakarak kaçtılar. 22 Temmuz 1991: Mardin’in Midyat ilçesinde PKK militanları tarafından sivil araçlara yapılan saldırıda 19 kişi öldü, 5 kişi yaralandı.

20 Şubat 1992: İstanbul Ticaret Odası binasına çanta içinde saatli bomba bırakıldı. Bombanın patlaması sonucu 1 kişi öldü, 16 kişi yaralandı. 15 Mayıs 1992: PKK, Şırnak'ın Taşdelen köyü karakoluna 600 kişilik grupla baskın yaptı. 27 er ve 40 PKK'lı öldü. 11 Haziran 1992: PKK militanları Bitlis Tatvan’da, durdurdukları bir minibüsteki 13 kişiyi kurşuna dizerek öldürdü. 25 Haziran 1992: PKK’lılar Silvan Yolaç’ta köyün camisini basarak namaz kılan vatandaşları dışarı çıkardı ve 10 kişiyi kurşuna dizerek öldürdü.

24 Mayıs 1993: PKKlılar Elazığ-Bingöl karayolunda sevkiyat halindeki 36 silahsız Türk askerini kaçırdı ve kurşuna dizdi. 33'ü öldü, 3'ü ağır yaralandı. 4 Haziran 1993: PKK'lılar Hakkâri ve Bingöl’de köy bastı. Saldırılarda 7 kişi öldürüldü 3 kadın kaçırıldı. 29 Aralık 1993: PKK'lıların Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nin öğrenci kafeteryasına yerleştirdiği 2 bombanın patlaması sonucunda 23 öğrenci yaralandı.

21 Ocak 1994: Mardin'in Ormancık köyüne düzenlenen silahlı saldırıda 16 vatandaş öldürüldü, 4 kişi yaralandı. 12 Şubat 1994 : PKK'lıların Tuzla tren istasyonundaki bir çöp kutusuna yerleştirdiği bombanın patlaması sonucu, 5'i Tuzla Piyade Okulu yedek subay öğrencisi 6 kişi öldü, 16 askeri öğrenci ve 11 er yaralandı. Hatta bu olaydan sonra büyükşehirlerde çöp kutuları kaldırılmıştı. Çok iyi hatırlıyorum. 30 Aralık 1994: The Marmara Oteli’nin pastanesinde patlayan bomba sonucu bir yazar, bir arkeolog öldü. 31 Aralık 1994: Ankara- İstanbul seferini yapan şehirlerarası bir otobüse biri kadın üç PKK üyesi Hereke'de bulunan Tavşancıl Viyadüğü'nde ateş açtı. Yolculardan biri asteğmen iki kişi öldü.

1 Ocak 1995: PKK militanlarının Diyarbakır'ın Kulp ilçesine bağlı Hamzalı köyüne düzenlediği silahlı saldırıda 18 kişi öldürüldü, 9 kişi yaralandı. 19 Mart 1995: PKK militanları Tunceli Ovacık ilçesine doğru yol alan 50 araçlık konvoya roketatarlarla saldırdı. Olayda 18 asker öldürüldü, 10 asker yaralandı. Sonra Türk askeri sınır ötesi operasyonlara başladı. Birçok şehit haberleri geliyordu hemen hemen her gün. PKK’nın kan kaybettiği haberleri de geliyordu. Ama neye yarar! Giden gitmişti yıllardır. Durmuyorlardı ki teröristler. Ölen öldüğüyle kalıyordu. Popla coşuyorduk coşmasına ama askerlik çağına gelip görevinin başına gidenler de bir bir soluyordu gözlerimizin önünde!

Bu yazıyı hazırlamak için baktığım açık kaynaklardaki bilgilere göre sadece 1990-1999 yılları arası PKK’nın yaptığı eylemler 9 sayfa sürüyor. Üşenmedim hesap makinesi ile topladım. 90’dan 99’a kadar kaç kişi ölmüş diye. 5.411 güvenlik gücü, 4.549 sivil yaşamını yitirmiş. Örgütün 1978 yılında kurulduğu düşünülürse toplam bilançoyu varın siz hesaplayın!

Sadece bu da değil. Yaşamını yitiren sivillerin, güvenlik güçlerinin acılı aileleri var. Terör yüzünden öksüz yetim kalmış çocuklar var. Çatışmada kolunu, bacağını kaybetmiş güzelim genç gazilerimiz var. Var da var anlayacağınız. İşte ben bugün, bütün bunları düşündüm. Özlem Tekin ile coştum eski günlerimi yad ettim. Ve konuştum vicdanımla çaresizce aşk her şeyi affeder mi diye. Aşkı bilmem ama biz bütün bu yaşananları, yıllardır yetişmiş insan kaynağı olsun, ülke ekonomisi olsun, yatırımlar olsun çalınan onca endişeli yılları ve acılarımızın faillerini affedebilecek miyiz?

Unutmadan; 10 Ocak çalışan gazeteciler günü. Tüm fikir işçilerinin günü kutlu olsun. Gazeteciler demişken yani şimdi eline silahın s’sini almamış, söylediği bir cümle yüzünden soruşturma geçiren ve ev hapsine mahkûm edilen gazeteci ile yıllardır ülkemizi kana bulayan terör örgütü liderinin aynı cezada eşitlenmesi kabul ettirilmek isteniyor. Öyle mi? Böylece bütün bu çekilen acılar bitecek, vicdanlar rahat edecek. Cidden mi?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.