Berna Deveci
Köşe Yazarı
Berna Deveci
 

Sırtında gözü olan kadınlar

Ülkemiz kocaman bir boşlukta sallanıp duruyor. Siyasilerin anayasanın maddeleri üzerinden kendini bilmez açıklamaları, eğitimin içini boşalttıkları yetmiyormuş gibi bir de Öğretmen Akademisi zırvalarıyla öğretmenlik mesleğine olan güvenin daha fazla azaltılacak olması, kadın, çocuk, hayvan cinayetleri, İsrail üzerinden kendi koltuğunu sağlam tutmak için savaş borularının çalacağı yalanları ile halkı korkutanlar… daha da saymak istemiyorum. Biliyorsunuz siz. Bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de aynı yola baş koydukları kadınlar tarafından zulüm gören kadınlar var! Bu en kötüsü. Çünkü o zaman birlik beraberlik duygusu da kayboluyor! Biraz kafa karıştırıcı bir giriş yaptığımın farkındayım. Kadının kadına zulmü büsbütün kafa karıştırıcı da ondan. Cümlelerimi ancak bu kadar toparlayabildim. Evet! Kadınlar kadınlara zulmediyor. Nereden mi biliyorum? Gözlemlerimden, televizyon kanallarındaki gündüz kuşağı kadın programlarından, gazetelerin üçüncü sayfa haberlerinden. Size en sevdiği arkadaşı tarafından kocası elinden alınan, iş yerinde kendisi yükselsin diye kadın arkadaşına yapmadığını bırakmayan kadınlardan bahsetmeyeceğim. Çünkü bunlardan daha ucuz numaraları olan kadınlar var her yerde. Bam teline dokunan omuz omuza yürüdüğü kadın arkadaşını bir kaşık su ile boğacak kadınlar onlar: Kadına şiddete karşıdırlar. Kadının ötekileştirilmesine karşıdırlar. Kadının elinden alınan eğitim hakkına karşıdırlar. Kadının vücudu üzerinden yapılan seviyesiz tanımlara karşıdırlar. Kadının siyaset ve toplumsal hayatta eşitsizliğine karşıdırlar. Kısaca kadının dayanışma gösterdiği ve tek ses olduğu bütün platformlarda yan yanadır bir şeyler yapmak isteyen, sistemi değiştirmek isteyen kadınlarla. Ama bir şartla! Kendileri hiçbir şey yapmadığı halde öndeymiş gibi hissetmeleri şartıyla…Şşşt! Sakın! Onlar geride olduklarını hissetmesinler! Aman ha kaldırın ayağınızı ne olur ne olmaz basıverirsiniz alimallah! Çünkü onların bam teli tam olarak budur. İşte bu sen öndesin ben gerideyim meselesi var ya... Bu, işte bu, kadınları bitiriyor. Gittiği basit bir çanak çömlek kursunda bile benim yaptığım tabak en güzeli oldu; girdiği bir koroda o çok tiz söylüyor hocam kulağımı tırmaladı, kıvamındaki cümlelerinden tanırsınız onları. Bir de sırtında gözü olan kadınlar vardır ki işte onların kelimelere ihtiyacı yoktur. Piri olmuşlardır artık bu ucuz numaraların. Bilirler bir gün bir kaşık suda boğulma ihtimallerini. Yine de gülümseyerek öyle böyle şöyle demeden bütün kadınlar yan yana olsun diye çabalarlar. Uzunca bir süre ayağının bir teki havada gezinip dururlar. Ve kaçınılmaz son gelir çatar bir gün. O gün gelmesin diye hep görmezden gelirler sırtında gözü olmayanları. Çünkü bal gibi bilirler aslında karşısındakinin iki gözüyle bile göremediğini. Dolayısıyla sırtında gözü olanın tam olarak ne yapmak istediğini anlamayan; ‘’Hep önde olmak istiyor.’’ diye çıkar ortaya en sonunda! Fark etmediği ise dönüp kendisini sorgulamadığıdır. Mesela şu soruları sormaz kendine. Ben ne yaptım? Yararlı bir şey ortaya koydum mu? Kadınların güçlenmesi için bir proje geliştirdim mi? Yoksa hazır olanlara mı destek verdim? Bütün bu önümdeki örneklerden başka ne yapabilirim? Harekete geçmeliyim? Daha çok çalışıp kadınların sesi olmalıyım? İki gözüyle bile göremeyenin tek bir derdi vardır. Sıkıntısını hafifletmek. Boş zamanlarını değerlendirmek. Evdeki işlerinden arta kalan zamanında kadın hareketlerinde, siyasi oluşumlarda yer almak. Ama en çok da kendisi. Hep kendisi. Canım güzel kadınlar. Yok böyle bir dünya. Ya önce kadının duruşu gelecek. Ya ev işleriniz. İşte şimdi geldik mi sırtında gözü olanın bam teline? Evet. Bu kadınların bir tek bam telleri vardır. Ve defalarca da üstüne basılmıştır. Bir şeyler yapmak istediklerinde yapılan seviyesiz eleştiriler. Kadınların kadınları susturması. Birlikte daha güçlü olacakken bölünmek. Kadınların potansiyel gücünü ortaya çıkarmak yerine birbirinin gücünü zayıflatması! Sırtında gözü olanın ev işi önceliği değildir. Çünkü bilir ki bu, bütün ev halkının birlikte yapması gereken bir iştir. Zaten eşi de ona uyumludur. Beklemez öyle her işi eşinden. Gerekirse yemek de yapar, cam da siler, çocuk da bakar. O sırttaki göz işte tam olarak budur. Evde kendisini yücelten eş. Sırtında gözü olanın önceliği kadın olmaktır. Kadının yurdu kadın olsun diye yürür bütün sarp ve dikenli yollarda. Çamaşır, ütü, akşam yenecek yemek hazırlıkları arasında yine kadın hep kadınlar için uğraşır. Gerekirse uyumaz yine o aklındakini yapar. Etrafını gözlemler. İç sesini dinler. Kavga yerine birlik olmak ister. Çok uzun bir zaman geçirmiştir kadınlarla. Hangi kadın tipi nasıl davranacaktır tahminlerinde yanılmaz. Bilir ki aslında kadın gerçekten kadının yurdu değil kurdu. İçten içe kemirenler o kadar bellidir ki. Bu konuda kulise, kimseyle konuşmaya ihtiyacı yoktur. O sırttaki göz işte tam olarak budur. Sezgileri. Susmayı tercih eder bam teline basıldığını hissetse bile. Ta ki olaylar çirkinleşene kadar! Arkada ya da önde olmak değil eşitlikten yanadır. Adalete inanır. Önde olanı alkışlar. İki gözüyle göremeyenlerin bam teline basmamak için perdenin arkasında kalmanın yollarını arar. Ama o kadar çok fikri vardır ki eninde sonunda perdenin ardını rahatsız olanlar aralar. Dökülür kadının kadını bitirdiği sözler, seviyesiz davranışlar. Böylece kaçınılmaz son gelir çatar. Sırtında gözü olanın bam teline basılmıştır artık. Ayağını denk atmayı bilir yine de basmaz diğerinin ayağına yol verir gider. Bu saatten sonra tek bir şeye odaklanır. Acaba kaç tane sırtında gözü olan kadın bulacağım? Gerisi teferruattır. Devam eder yürümeye. Yalnız ya da sırtında gözü olan diğer kadınlarla birlikte. Kadınlar olarak birbirimizle bu kavga bitince ülke huzur bulacak. O zaman ne siyasiler bizi kolay lokma sanacak. Ne cinayetler olacak. Ne de yasalar bizden uzakta duracak.  
Ekleme Tarihi: 14 Ekim 2024 - Pazartesi
Berna Deveci

Sırtında gözü olan kadınlar

Ülkemiz kocaman bir boşlukta sallanıp duruyor. Siyasilerin anayasanın maddeleri üzerinden kendini bilmez açıklamaları, eğitimin içini boşalttıkları yetmiyormuş gibi bir de Öğretmen Akademisi zırvalarıyla öğretmenlik mesleğine olan güvenin daha fazla azaltılacak olması, kadın, çocuk, hayvan cinayetleri, İsrail üzerinden kendi koltuğunu sağlam tutmak için savaş borularının çalacağı yalanları ile halkı korkutanlar… daha da saymak istemiyorum. Biliyorsunuz siz.

Bütün bunlar yetmezmiş gibi bir de aynı yola baş koydukları kadınlar tarafından zulüm gören kadınlar var! Bu en kötüsü. Çünkü o zaman birlik beraberlik duygusu da kayboluyor! Biraz kafa karıştırıcı bir giriş yaptığımın farkındayım. Kadının kadına zulmü büsbütün kafa karıştırıcı da ondan. Cümlelerimi ancak bu kadar toparlayabildim.

Evet! Kadınlar kadınlara zulmediyor. Nereden mi biliyorum? Gözlemlerimden, televizyon kanallarındaki gündüz kuşağı kadın programlarından, gazetelerin üçüncü sayfa haberlerinden.

Size en sevdiği arkadaşı tarafından kocası elinden alınan, iş yerinde kendisi yükselsin diye kadın arkadaşına yapmadığını bırakmayan kadınlardan bahsetmeyeceğim. Çünkü bunlardan daha ucuz numaraları olan kadınlar var her yerde.

Bam teline dokunan omuz omuza yürüdüğü kadın arkadaşını bir kaşık su ile boğacak kadınlar onlar: Kadına şiddete karşıdırlar. Kadının ötekileştirilmesine karşıdırlar. Kadının elinden alınan eğitim hakkına karşıdırlar. Kadının vücudu üzerinden yapılan seviyesiz tanımlara karşıdırlar. Kadının siyaset ve toplumsal hayatta eşitsizliğine karşıdırlar. Kısaca kadının dayanışma gösterdiği ve tek ses olduğu bütün platformlarda yan yanadır bir şeyler yapmak isteyen, sistemi değiştirmek isteyen kadınlarla. Ama bir şartla! Kendileri hiçbir şey yapmadığı halde öndeymiş gibi hissetmeleri şartıyla…Şşşt! Sakın! Onlar geride olduklarını hissetmesinler! Aman ha kaldırın ayağınızı ne olur ne olmaz basıverirsiniz alimallah! Çünkü onların bam teli tam olarak budur.

İşte bu sen öndesin ben gerideyim meselesi var ya... Bu, işte bu, kadınları bitiriyor. Gittiği basit bir çanak çömlek kursunda bile benim yaptığım tabak en güzeli oldu; girdiği bir koroda o çok tiz söylüyor hocam kulağımı tırmaladı, kıvamındaki cümlelerinden tanırsınız onları.

Bir de sırtında gözü olan kadınlar vardır ki işte onların kelimelere ihtiyacı yoktur. Piri olmuşlardır artık bu ucuz numaraların. Bilirler bir gün bir kaşık suda boğulma ihtimallerini. Yine de gülümseyerek öyle böyle şöyle demeden bütün kadınlar yan yana olsun diye çabalarlar. Uzunca bir süre ayağının bir teki havada gezinip dururlar.

Ve kaçınılmaz son gelir çatar bir gün. O gün gelmesin diye hep görmezden gelirler sırtında gözü olmayanları. Çünkü bal gibi bilirler aslında karşısındakinin iki gözüyle bile göremediğini. Dolayısıyla sırtında gözü olanın tam olarak ne yapmak istediğini anlamayan; ‘’Hep önde olmak istiyor.’’ diye çıkar ortaya en sonunda!

Fark etmediği ise dönüp kendisini sorgulamadığıdır. Mesela şu soruları sormaz kendine. Ben ne yaptım? Yararlı bir şey ortaya koydum mu? Kadınların güçlenmesi için bir proje geliştirdim mi? Yoksa hazır olanlara mı destek verdim? Bütün bu önümdeki örneklerden başka ne yapabilirim? Harekete geçmeliyim? Daha çok çalışıp kadınların sesi olmalıyım?

İki gözüyle bile göremeyenin tek bir derdi vardır. Sıkıntısını hafifletmek. Boş zamanlarını değerlendirmek. Evdeki işlerinden arta kalan zamanında kadın hareketlerinde, siyasi oluşumlarda yer almak. Ama en çok da kendisi. Hep kendisi.

Canım güzel kadınlar. Yok böyle bir dünya. Ya önce kadının duruşu gelecek. Ya ev işleriniz.

İşte şimdi geldik mi sırtında gözü olanın bam teline?

Evet. Bu kadınların bir tek bam telleri vardır. Ve defalarca da üstüne basılmıştır. Bir şeyler yapmak istediklerinde yapılan seviyesiz eleştiriler. Kadınların kadınları susturması. Birlikte daha güçlü olacakken bölünmek. Kadınların potansiyel gücünü ortaya çıkarmak yerine birbirinin gücünü zayıflatması!

Sırtında gözü olanın ev işi önceliği değildir. Çünkü bilir ki bu, bütün ev halkının birlikte yapması gereken bir iştir. Zaten eşi de ona uyumludur. Beklemez öyle her işi eşinden. Gerekirse yemek de yapar, cam da siler, çocuk da bakar. O sırttaki göz işte tam olarak budur. Evde kendisini yücelten eş.

Sırtında gözü olanın önceliği kadın olmaktır. Kadının yurdu kadın olsun diye yürür bütün sarp ve dikenli yollarda. Çamaşır, ütü, akşam yenecek yemek hazırlıkları arasında yine kadın hep kadınlar için uğraşır. Gerekirse uyumaz yine o aklındakini yapar. Etrafını gözlemler. İç sesini dinler. Kavga yerine birlik olmak ister. Çok uzun bir zaman geçirmiştir kadınlarla. Hangi kadın tipi nasıl davranacaktır tahminlerinde yanılmaz. Bilir ki aslında kadın gerçekten kadının yurdu değil kurdu. İçten içe kemirenler o kadar bellidir ki. Bu konuda kulise, kimseyle konuşmaya ihtiyacı yoktur. O sırttaki göz işte tam olarak budur. Sezgileri. Susmayı tercih eder bam teline basıldığını hissetse bile. Ta ki olaylar çirkinleşene kadar!

Arkada ya da önde olmak değil eşitlikten yanadır. Adalete inanır. Önde olanı alkışlar. İki gözüyle göremeyenlerin bam teline basmamak için perdenin arkasında kalmanın yollarını arar. Ama o kadar çok fikri vardır ki eninde sonunda perdenin ardını rahatsız olanlar aralar. Dökülür kadının kadını bitirdiği sözler, seviyesiz davranışlar. Böylece kaçınılmaz son gelir çatar.

Sırtında gözü olanın bam teline basılmıştır artık. Ayağını denk atmayı bilir yine de basmaz diğerinin ayağına yol verir gider. Bu saatten sonra tek bir şeye odaklanır.

Acaba kaç tane sırtında gözü olan kadın bulacağım? Gerisi teferruattır. Devam eder yürümeye. Yalnız ya da sırtında gözü olan diğer kadınlarla birlikte.

Kadınlar olarak birbirimizle bu kavga bitince ülke huzur bulacak. O zaman ne siyasiler bizi kolay lokma sanacak. Ne cinayetler olacak. Ne de yasalar bizden uzakta duracak.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (7)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Suna Ülger
(14.10.2024 11:57 - #342)
Tek kelimeyle ,noktası ve virgülüne kadar doğru tespitler.tebrikler
Berna Deveci Teşekkürler yazar dostum Suna ablam
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Nazife
(15.10.2024 00:09 - #345)
Çok güzel yazmışsın Tebrikler
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Nazife
(15.10.2024 00:09 - #346)
Çok güzel yazmışsın Tebrikler
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
LAFTA KALMASIN
(15.10.2024 09:22 - #347)
Emeğinize sağlık
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Cemile
(17.10.2024 19:15 - #348)
Yüreğine sağlık harika olmuş
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Nihal Özden
(17.10.2024 19:53 - #349)
Emeğinize sağlık, sırtında gözü olan kadınlar dile gelmiş.
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Kelebek
(17.10.2024 22:02 - #350)
Süper
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.