Burcu Ateş
Köşe Yazarı
Burcu Ateş
 

Çünkü kazanmak için önce kaybetmek gerekir

Değer ve önem verdiğimiz şeyleri, kaybetme tehdidine ve olasılığına verilen duygusal bir tepkidir kaybetme korkusu. Kişi değer verdiği şeyleri kaybetme tehdidi yaşadığında kaygı, korku, stres ve üzüntü gibi bir çok duyguyu yaşıyor. Bu duygu, bazen belirli olaylarla birlikte tetiklenip akut bir şekilde ortaya çıkarken bazen ise kalıcı, kaotik ve hayat kalitesini kötü etkileyen şekilde kronikleşebiliyor. Kaybetme Korkusu Normal Mi? Normal düzeyden daha fazla deneyimlenen kaybetme korkusu, kimi durumlarda kaygı bozukluklarına dönüşebilir ve insanların somatik belirtiler göstermesine, hayatlarını işlevsel yaşayamamalarına ve tüm günlerini bu düşüncelere vermelerine sebep olabilir. Kişi olması gerektiğinden fazla etkilendiğinde zarar gördüğü anlaşılabilir. Kaybetme korkusu denildiğinde, günümüz de en sık akla gelen korkulardan biri sevgiliyi veya sevilen kişiyi kaybetmektir. Kimse bu korkunun yersiz olduğunu düşünmez, aksine kaybedilmeye korkulan kişiye karşı bağlılık geliştiririz. Bu da aradaki diyaloğun daha kalıcı ve sağlıklı olmasına çıkar. Sorun taraflardan birinin bir korkuyu taşımadığı an da başlar. Bana göre, insan kıymet verdiği herkesin bir gün hayatında olmama ihtimalini düşündüğünde geçirdiği ve geçireceği her günü daha anlamlı kılarak devam etmesidir. Fakat, genel anlamıyla kaybetme korkusu yalnızca değer verilen kişiye indirgenemeyecek kadar geniş ve kapsamlıdır. İşini kaybetme korkusu Başarıyı kaybetme korkusu Sağlığını kaybetme korkusu Özgürlüğünü kaybetme korkusu Ebeveyni kaybetme korkusu Kontrolü kaybetme korkusu Gücü kaybetme korkusu İnsanların gözlerindeki değeri kaybetme korkusu Bu korkuları taşırsak mı kaybetmemeye özen gösteririz ya da her zaman taze tuttuğumuz bu kaygı korku durumu bizi kesinlikle kaybetmeye mi iter? Kontrolü kaybetme korkusu, hepimizin yaşadığı durumlardan biridir belki de. Çünkü her nerde ve hangi konumda olursak olalım, doğamız gereği kontrol bizde olmalıdır. Ve bu korku bazen bize ya korkunç bir şey yaparsam ya kendimi aptal durumuna düşürürsem düşüncelerine iter. İnsanlar benim hakkımda ne düşünür? Gibi korkular zihnimizde dolanmaya başlar. Böyle durumlarda davranışlarınızı kontrol edebileceğinizi bilin. Bir gün her şeyini kaybedebileceğini bilmeli insan. Hiçbir olgu, hiç bir durum ve kişi sonsuza kadar kalıcı olmayacaktır hayatınızda. Bunları kaybetmeden de anlamayacaksınız sizin için ne kadar değerli olduklarını. Ve bu ders sen öğrenene kadar, bu şekilde de devam edecektir. Kaybetme korkusu, bir hastalık değildir. Bu sorunla baş etmenin ilk adımı, kabullenmektir ve önceliklerinizi başta belirlemenizdir. Hayatınızın merkezine koyduğunuz her şey bir bakıma kaybedilmek zorunda kalınacaktır. Odağınızı kendinize çevirip, dengeyi kurmayı becerebilmelisiniz. Mücadele etmesini bildiğinizde bence herkesin tatması gereken bir duygudur. Bu duyguyu, yaşamak insana kriz yönetimi ile birlikte tecrübe ve de olgunlukta katacaktır. Kendi yaralarınızı sardıktan sonra başkaları içinde merhem olabileceğinizi düşünün. Birini anlamak için o duyguyu kesinlikle yaşamanız gerekecektir. Geçecektir, üzülme ahkamları kesmeyin lütfen. UNUTMA SEVGİLİ OKUYUCU; Başkalarını kazanmak için kendinizi kaybetmeyin…
Ekleme Tarihi: 29 Ağustos 2024 - Perşembe
Burcu Ateş

Çünkü kazanmak için önce kaybetmek gerekir

Değer ve önem verdiğimiz şeyleri, kaybetme tehdidine ve olasılığına verilen duygusal bir

tepkidir kaybetme korkusu.

Kişi değer verdiği şeyleri kaybetme tehdidi yaşadığında kaygı, korku, stres ve üzüntü gibi bir

çok duyguyu yaşıyor.

Bu duygu, bazen belirli olaylarla birlikte tetiklenip akut bir şekilde ortaya çıkarken bazen ise

kalıcı, kaotik ve hayat kalitesini kötü etkileyen şekilde kronikleşebiliyor.

Kaybetme Korkusu Normal Mi?

Normal düzeyden daha fazla deneyimlenen kaybetme korkusu, kimi durumlarda kaygı

bozukluklarına dönüşebilir ve insanların somatik belirtiler göstermesine, hayatlarını işlevsel

yaşayamamalarına ve tüm günlerini bu düşüncelere vermelerine sebep olabilir. Kişi olması

gerektiğinden fazla etkilendiğinde zarar gördüğü anlaşılabilir.

Kaybetme korkusu denildiğinde, günümüz de en sık akla gelen korkulardan biri sevgiliyi veya

sevilen kişiyi kaybetmektir. Kimse bu korkunun yersiz olduğunu düşünmez, aksine

kaybedilmeye korkulan kişiye karşı bağlılık geliştiririz. Bu da aradaki diyaloğun daha kalıcı ve

sağlıklı olmasına çıkar. Sorun taraflardan birinin bir korkuyu taşımadığı an da başlar. Bana

göre, insan kıymet verdiği herkesin bir gün hayatında olmama ihtimalini

düşündüğünde geçirdiği ve geçireceği her günü daha anlamlı kılarak devam

etmesidir.

Fakat, genel anlamıyla kaybetme korkusu yalnızca değer verilen kişiye

indirgenemeyecek kadar geniş ve kapsamlıdır.

İşini kaybetme korkusu

Başarıyı kaybetme korkusu

Sağlığını kaybetme korkusu

Özgürlüğünü kaybetme korkusu

Ebeveyni kaybetme korkusu

Kontrolü kaybetme korkusu

Gücü kaybetme korkusu

İnsanların gözlerindeki değeri kaybetme korkusu

Bu korkuları taşırsak mı kaybetmemeye özen gösteririz ya da her zaman taze

tuttuğumuz bu kaygı korku durumu bizi kesinlikle kaybetmeye mi iter?

Kontrolü kaybetme korkusu, hepimizin yaşadığı durumlardan biridir belki de. Çünkü her nerde

ve hangi konumda olursak olalım, doğamız gereği kontrol bizde olmalıdır. Ve bu korku bazen

bize ya korkunç bir şey yaparsam ya kendimi aptal durumuna düşürürsem düşüncelerine

iter. İnsanlar benim hakkımda ne düşünür? Gibi korkular zihnimizde dolanmaya başlar. Böyle

durumlarda davranışlarınızı kontrol edebileceğinizi bilin.

Bir gün her şeyini kaybedebileceğini bilmeli insan. Hiçbir olgu, hiç bir durum ve kişi sonsuza

kadar kalıcı olmayacaktır hayatınızda. Bunları kaybetmeden de anlamayacaksınız sizin için

ne kadar değerli olduklarını. Ve bu ders sen öğrenene kadar, bu şekilde de devam

edecektir. Kaybetme korkusu, bir hastalık değildir. Bu sorunla baş etmenin ilk adımı,

kabullenmektir ve önceliklerinizi başta belirlemenizdir. Hayatınızın merkezine koyduğunuz

her şey bir bakıma kaybedilmek zorunda kalınacaktır. Odağınızı kendinize çevirip, dengeyi

kurmayı becerebilmelisiniz. Mücadele etmesini bildiğinizde bence herkesin tatması gereken

bir duygudur. Bu duyguyu, yaşamak insana kriz yönetimi ile birlikte tecrübe ve de olgunlukta

katacaktır. Kendi yaralarınızı sardıktan sonra başkaları içinde merhem olabileceğinizi

düşünün. Birini anlamak için o duyguyu kesinlikle yaşamanız gerekecektir. Geçecektir,

üzülme ahkamları kesmeyin lütfen.

UNUTMA SEVGİLİ OKUYUCU;

Başkalarını kazanmak için kendinizi kaybetmeyin…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.