Berna Deveci
Köşe Yazarı
Berna Deveci
 

Yedi Uyuyanlar

Yedi Uyuyanlar efsanesini bilmeyeniniz yoktur. Kur’an’da Ashab-ı Kehf, Anadolu’da Eshab-ı Kehf, Araplar arasında Ehlü’l- Kehf ve Hıristiyanlar arasında “Yedi Uyuyanlar/Yedi Uyurlar” olarak bilinen kıssa. (1) Araştırmacılar, bu efsanenin çeşitli versiyonlarına IX. Ve XIII. yüzyıllar arasında 200’den fazla eserde rastlamışlardır: 104’ü Latince, 40’ı Yunanca, 8’i Hristiyan Araplar tarafından yazılmış, 33’ü Arapça, 17’si Süryanice, 6’sı Etiyopaca, 5’i Kıptice, 2’si Ermenice ve Latince, 1 tanesine de Orta İrlandaca el yazmasıdır. (1) Ülkemizde İzmir/Efes’te Hristiyan inancına ait, Mersin Tarsus’ta ise İslam inancına ait iki adet konuyla ilgili olduğu düşünülen mağara bulunmaktadır. Peki bu efsane neyi anlatıyordu ki günümüze kadar ulaşabildi? Bir çok kültürde kendine yer bulabildi. Araştırmacıların inceledikleri eserlerde geçen ortak hikayede olaylar şöyle geçmektedir: Bir zalim yönetici halkın yaşam ve inancına karışır. Buna göre kendi oluşturduğu inanç sistemini yerleştirmeye çalışır. Karşı çıkan kişileri cezalandırmaya çalışır. Yeni inanç sistemini red eden yedi kişi kaçarak bir mağaraya saklanır. Burada çok uzun bir süre sonra uyuya kalırlar. Bazı kaynaklarda 300 küsür yıl bazı kaynaklarda 66, bazılarında ise 700 olarak geçiyor. Uyandıklarında her şeyin değiştiğini, kendi yaşadıkları dönemden çok farklı bir sosyal ve kültürel sistemin yerleştiğini, cebindeki paranın bile tedavülden kalktığını fark ederler. Uyandıkları dönemde yaşayan halk, bu hikayeye inanmaz. Bazı kaynaklarda inanır. Özet olarak efsane, yeniden dirilişi, Tanrı'nın masum ve saf insanları uykuya daldırdığını ve sonra onları Kıyamet Günü'nden önce dirilttiğini sembolize eder. Dün haberlere göz gezdirirken TCMB’nin yılsonu enflasyon hedefini %34-%42 aralığında açıklamasının ardından kendimi yedi uyuyanlar gibi hissettim. Size bu hikayeyi anlatma sebebim de budur. Bu rakamları görünce acaba öldüm de yeniden dirildim de ekonomi falan her şey düzeldi mi dedim içimden. Çünkü TCMB’nin rakamlarını gören herkes bu hedeflerin neyi baz alarak açıkladığını merak ediyor! Kiralarda %25 limiti de kaldırıldı. Buna göre herkes bölgesine ve evin durumuna göre kiraları arttırdı. Kiracılar enflasyonu açıklanan rakamlar kadar hissetmiyor. Piyasa kimse harcama yapmazsa gerçekten dengesini bulacak mı? Bunu aklıma gelen ilk örneklerle açıklamaya çalışacağım. Ücretli çalışanlar ve emekliler her ay maaşlarının büyük bir kısmını zorunlu harcamalara ayırıyorlar. O zaman zorunlu harcamalardan en ucuz olanın fiyatını vererek örneğimizi güçlendirelim: Antalya’da ekmek resmi verilere göre 10 TL gözüküyor. Ama bizim fırın 15 TL’den satıyor. Prinç, bulgur, makarna yerine ekmeğe yüklenen insanlar günde kaç ekmek alıyor olabilir sizce? Asgari ücret ve emeklilere zam yapılmayacak deniyor. Güzel yapılmasın. Eğer böylece enflasyon düşecekse amenna. Peki her geçen gün artan fiyatlar ile bir sonraki ay maaşının yüzde kaçını zorunlu gıdalara ayıracak vatandaş? Hadi sinemaya dahi gitmesin ki gitmesin bence en düşük sinema bileti 160 TL gördüm ben! Deniz kenarında ucuz bir hafta sonu planlasın ya da bir dağ bayırda piknik yapsın. Benzin. Benzinin zamlanmadığı bir gün yok ki gitsin deniz kenarına dağ bayıra. Hadi diyelim ki gitti. Kıydı maaşının bir kısmına verdi 2.000 TL’yi doldurdu benzinini. Bu yaz başında yaptığı en lüks harcaması olan piknik masası, dört sandalye ve şezlongu ile ayy! Yok şezlongu genellikle iki tane alıyor vatandaş. Dönüşümlü uzanıyor üstüne…. Gitti bir yerlere. Hadi meyve suyunu da kendi yaptı evden. Çayını da içmedi dışarıdan parayla. Termosuna koydu. Kaç ekmek alacak bu hafta sonu gezisi için. O ekmeğin arasına ne koyacak? Domates mi? Peynir mi? Kaşar mı? En yisi alsın vatandaş o şezlongunu piknik masası ve sandalyesini koysun balkonuna bir de leğene su. Oh tatil budur. Zaten yurtdışı çıkış harcı 150 TL’den 500’e çıkmış. Pasaport çıkartsan bir dünya masraf. Resim çektireceksin de harç parasını yatıracaksın da…En iyisi otur evinde sosyal medyada oyalan. Aaa o da ne! İnstagram… kapanmış mı o. Hayırdır. Hani ekonominin düzeltilmesi için her şey yapılacaktı? E o zaman neden günlük 1.9 milyar kaybedilmesine ses çıkartılmıyor? Çünkü Haniye için yayınlanan taziye mesajını instagram sildi. Hükümetimize çok ayıp edildi. E kınasaydınız o zaman. Kendi instagram hesabınızı kapatarak ve bir basın açıklaması yaparak bu olayı duyursaydınız. 1.9 milyardan bahsediliyor. Yoksa bu bir başlangıç mı? Yavaş yavaş diğer sosyal medya uygulamaları da kapatılacak ve bizlerin derin bir uykuya mı dalmamız bekleniyor. Uyandığımızda 729 bin Suriyeli bulunmuş olacak mı? Gece yarısı mahkemeleri kırmızı bültenle aranan kara para aklayanları tahliye etmek yerine günün normal bir saatinde yargılamayı tercih edecekler mi? Japon ev kadınları yerine küçük yatırımcımız borsada parasını değerlendirebilecek mi? Hükümet ve milletvekilleri itibarın har vurup harman savurmak olmadığını, daha çok harcayanın tasarrruf etmesinin ekonominin düzelmesine daha çok katkı sağladığını görebilecekler mi? Ülkemizde onca yıldır uyuyanlar keşke yedi kişi olsaydı. Belki her şey daha kolay çözümlenirdi. Berna Deveci   Yararlanılan Kaynaklar: Karaoğlan, H. (2022), Hristiyanlıkta Yedi Uyurlar, International Journal of Social, Humanities and Administrative Sciences (JOSHAS JOURNAL)
Ekleme Tarihi: 09 Ağustos 2024 - Cuma
Berna Deveci

Yedi Uyuyanlar

Yedi Uyuyanlar efsanesini bilmeyeniniz yoktur. Kur’an’da Ashab-ı Kehf, Anadolu’da Eshab-ı Kehf, Araplar arasında Ehlü’l- Kehf ve Hıristiyanlar arasında “Yedi Uyuyanlar/Yedi Uyurlar” olarak bilinen kıssa. (1)

Araştırmacılar, bu efsanenin çeşitli versiyonlarına IX. Ve XIII. yüzyıllar arasında 200’den fazla eserde rastlamışlardır: 104’ü Latince, 40’ı Yunanca, 8’i Hristiyan Araplar tarafından yazılmış, 33’ü Arapça, 17’si Süryanice, 6’sı Etiyopaca, 5’i Kıptice, 2’si Ermenice ve Latince, 1 tanesine de Orta İrlandaca el yazmasıdır. (1)

Ülkemizde İzmir/Efes’te Hristiyan inancına ait, Mersin Tarsus’ta ise İslam inancına ait iki adet konuyla ilgili olduğu düşünülen mağara bulunmaktadır. Peki bu efsane neyi anlatıyordu ki günümüze kadar ulaşabildi? Bir çok kültürde kendine yer bulabildi.

Araştırmacıların inceledikleri eserlerde geçen ortak hikayede olaylar şöyle geçmektedir:

Bir zalim yönetici halkın yaşam ve inancına karışır. Buna göre kendi oluşturduğu inanç sistemini yerleştirmeye çalışır. Karşı çıkan kişileri cezalandırmaya çalışır. Yeni inanç sistemini red eden yedi kişi kaçarak bir mağaraya saklanır. Burada çok uzun bir süre sonra uyuya kalırlar. Bazı kaynaklarda 300 küsür yıl bazı kaynaklarda 66, bazılarında ise 700 olarak geçiyor. Uyandıklarında her şeyin değiştiğini, kendi yaşadıkları dönemden çok farklı bir sosyal ve kültürel sistemin yerleştiğini, cebindeki paranın bile tedavülden kalktığını fark ederler. Uyandıkları dönemde yaşayan halk, bu hikayeye inanmaz. Bazı kaynaklarda inanır.

Özet olarak efsane, yeniden dirilişi, Tanrı'nın masum ve saf insanları uykuya daldırdığını ve sonra onları Kıyamet Günü'nden önce dirilttiğini sembolize eder.

Dün haberlere göz gezdirirken TCMB’nin yılsonu enflasyon hedefini %34-%42 aralığında açıklamasının ardından kendimi yedi uyuyanlar gibi hissettim. Size bu hikayeyi anlatma sebebim de budur.

Bu rakamları görünce acaba öldüm de yeniden dirildim de ekonomi falan her şey düzeldi mi dedim içimden.

Çünkü TCMB’nin rakamlarını gören herkes bu hedeflerin neyi baz alarak açıkladığını merak ediyor!

Kiralarda %25 limiti de kaldırıldı. Buna göre herkes bölgesine ve evin durumuna göre kiraları arttırdı. Kiracılar enflasyonu açıklanan rakamlar kadar hissetmiyor.

Piyasa kimse harcama yapmazsa gerçekten dengesini bulacak mı? Bunu aklıma gelen ilk örneklerle açıklamaya çalışacağım. Ücretli çalışanlar ve emekliler her ay maaşlarının büyük bir kısmını zorunlu harcamalara ayırıyorlar. O zaman zorunlu harcamalardan en ucuz olanın fiyatını vererek örneğimizi güçlendirelim: Antalya’da ekmek resmi verilere göre 10 TL gözüküyor. Ama bizim fırın 15 TL’den satıyor. Prinç, bulgur, makarna yerine ekmeğe yüklenen insanlar günde kaç ekmek alıyor olabilir sizce?

Asgari ücret ve emeklilere zam yapılmayacak deniyor. Güzel yapılmasın. Eğer böylece enflasyon düşecekse amenna. Peki her geçen gün artan fiyatlar ile bir sonraki ay maaşının yüzde kaçını zorunlu gıdalara ayıracak vatandaş? Hadi sinemaya dahi gitmesin ki gitmesin bence en düşük sinema bileti 160 TL gördüm ben! Deniz kenarında ucuz bir hafta sonu planlasın ya da bir dağ bayırda piknik yapsın. Benzin. Benzinin zamlanmadığı bir gün yok ki gitsin deniz kenarına dağ bayıra.

Hadi diyelim ki gitti. Kıydı maaşının bir kısmına verdi 2.000 TL’yi doldurdu benzinini. Bu yaz başında yaptığı en lüks harcaması olan piknik masası, dört sandalye ve şezlongu ile ayy! Yok şezlongu genellikle iki tane alıyor vatandaş. Dönüşümlü uzanıyor üstüne…. Gitti bir yerlere. Hadi meyve suyunu da kendi yaptı evden. Çayını da içmedi dışarıdan parayla. Termosuna koydu. Kaç ekmek alacak bu hafta sonu gezisi için. O ekmeğin arasına ne koyacak? Domates mi? Peynir mi? Kaşar mı?

En yisi alsın vatandaş o şezlongunu piknik masası ve sandalyesini koysun balkonuna bir de leğene su. Oh tatil budur. Zaten yurtdışı çıkış harcı 150 TL’den 500’e çıkmış. Pasaport çıkartsan bir dünya masraf. Resim çektireceksin de harç parasını yatıracaksın da…En iyisi otur evinde sosyal medyada oyalan. Aaa o da ne! İnstagram… kapanmış mı o. Hayırdır. Hani ekonominin düzeltilmesi için her şey yapılacaktı? E o zaman neden günlük 1.9 milyar kaybedilmesine ses çıkartılmıyor?

Çünkü Haniye için yayınlanan taziye mesajını instagram sildi. Hükümetimize çok ayıp edildi. E kınasaydınız o zaman. Kendi instagram hesabınızı kapatarak ve bir basın açıklaması yaparak bu olayı duyursaydınız. 1.9 milyardan bahsediliyor.

Yoksa bu bir başlangıç mı? Yavaş yavaş diğer sosyal medya uygulamaları da kapatılacak ve bizlerin derin bir uykuya mı dalmamız bekleniyor.

Uyandığımızda 729 bin Suriyeli bulunmuş olacak mı? Gece yarısı mahkemeleri kırmızı bültenle aranan kara para aklayanları tahliye etmek yerine günün normal bir saatinde yargılamayı tercih edecekler mi? Japon ev kadınları yerine küçük yatırımcımız borsada parasını değerlendirebilecek mi? Hükümet ve milletvekilleri itibarın har vurup harman savurmak olmadığını, daha çok harcayanın tasarrruf etmesinin ekonominin düzelmesine daha çok katkı sağladığını görebilecekler mi?

Ülkemizde onca yıldır uyuyanlar keşke yedi kişi olsaydı. Belki her şey daha kolay çözümlenirdi.

Berna Deveci

 

Yararlanılan Kaynaklar:

  1. Karaoğlan, H. (2022), Hristiyanlıkta Yedi Uyurlar, International Journal of Social, Humanities and Administrative Sciences (JOSHAS JOURNAL)
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (1)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Suna Ülger
(09.08.2024 17:20 - #301)
Harika tasvir olmuş eline kalemine saglik
Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
(0) (0)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.