Adalet kelimesi bizler için sadece sözlükte bir anlam ifade ediyor. Onun haricinde bu kelime artık biz Türk halkına hiçbir anlam ifade etmiyor. Bizler var olduğuna inanmak istediğimiz fakat olmadığı gerçeğini sürekli yaşayarak öğrendiğimiz bu dünyada adalet kelimesini sadece okul kitaplarında görüyoruz.
Peki, neden adalet sadece kitaplarda sözlüklerde yer alıyor diye düşünüyoruz, neden bu kelimeye olan inancımızı kaybediyoruz çünkü bu kavramı bizlere unutturuyor, bizleri adaletsizliğe alıştırıyorlar. Unutmak zorunda bırakılıyoruz. Neresinden yakalamaya çalışırsak orası elimizde kalıyor.
Adaletsiz bir ülke olduk. İnsanca yaşamak için herkes eşit olsun dedik adaletsizlikle karşılaştık. Hukuk karşısında haklıyken bile adalet dedik adaletin olmadığını gördük. Adalet neydi öncelerde insanların tek güvendiği sığınak değil miydi?
Peki ya şimdiler de neden insanlar adalete, hukuka inanmıyorlar, güvenmiyorlar. Neden çocuklarımız adaletsiz bir ülkede büyüyorlar. Çocuklar, gençler taciz ediliyor yapan kişiler iyi hal indirimi alıp serbest kalıyorlar. Darplar, hırsızlıklar oluyor, takım elbise ile geliyorlar ve gene dışarıdalar. Adalet bunu mu gerektiriyor?
Adalet neydi tam olarak bunu tam anlamıyla bileniniz var mı?
Ben adaletin tükendiğine her gün farklı bir olayla şahit oluyorum. Adaletli olalım dedikçe adaletsiz ortamlarda kendimizi tutsak buluyoruz. Kiracı kirasını yıllarca ödüyor daha sonra beş yıl on yıl sonra mahkeme de ödediğini ispat edemezsen tekrar öde diyor. Önceden insanlar arasında olan güven vicdan duygusu artık yerini gaddarlığa vicdansızlığa bırakıyor. Peki, bu adetsizlikte haksız olup kendini haklı sayanlar hiç vicdan azabı çekmiyor mu? Sizler bu durumu hiç sorguluyor musunuz? Gene bir kiracı ev sahibi olayından örnek verirsek kiracı kirasını her ay düzenli ödüyor sırf ev sahibi yüksek kira talep edip kabul etmedi diye elinde ödediğine dair senetleri olmasına rağmen hukuk önünde haksız bulunuyor birde ev sahibine tazminat ödemek zorunda kalıyor. Bu ve benzeri birçok olaydan da anlayacağımız üzere ilk başta dediğimize geliyoruz adalet sadece sözlükte yer alıyor gerçek hayatta bizlerin kapısına uğramıyor.
Bizler ise sadece sosyal medyalar da adalet arar hale geliyoruz, bir şekilde toplum olarak algı yapıp medya baskısı ile adaleti sağlamaya çalışıyoruz. Gerçekte olması gereken bu mu yoksa adaletin her halükarda tecelli ettiği haksızların araştırılıp yargılandığı sorgulandığı bir ülke mi olmamız gerekiyor. Bizler hangi adalete güveneceğiz sözlükte yazana mı gerçek hayattaki olmayana mı?
Artık adaletin tecelli ettiği haklının değil de haksızın yargılandığı bir ülke olmayı arzu ediyoruz. Herkesin kendi adaletini kendi vicdanında vermesi dileğiyle sağlıcakla kalın.