Sağlıklı eğitim ve güvenli okullar istiyoruz

Eğitim 17.09.2024 - 13:28, Güncelleme: 17.09.2024 - 13:35
 

Sağlıklı eğitim ve güvenli okullar istiyoruz

Okur Medya’nın Türkiye gündemine getirdiği İŞKUR’un 8 bin 447 TL maaşla hizmetli personel aramasına tepkiler devam ediyor. Eğitim İş 2 Nolu Şube Başkanı Önder Güneş, yaptığı açıklamada, “Sağlıklı eğitim ve güvenli okullar istiyoruz” dedi
Okur Medya - Binlerce öğrenci ve öğretmen uzun yaz tatilinin ardından sınıflarda yerini aldı. Fakat daha ilk haftada okullardan pis ve hijyen şartlarını zorlayan görüntüler gelmeye başladı. Özellikle tuvalet, lavabo gibi sağlığın önemli olduğu alanların çirkin görüntüleri tepki çekti. Eğitimin başlamasına rağmen birçok okulda hizmetli olmaması dikkat çekti. Bunun nedeninin ise İŞKUR olduğu ortaya çıktı. Geçtiğimiz yıla kadar okullara tam zamanlı çalışmak üzere asgari ücret + sigorta ile hizmetli gönderen İŞKUR, bu yıl tasarruf tedbirleri adı altında yeni bir uygulamaya gitti. İŞKUR’un il Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gönderdiği yazıda ‘İşgücü Uyum Programı’ kapsamında bu yıl okullarda çalışacak hizmetlilere yönelik şartlar sıralandı. ASGARİ ÜCRETİN YARISI KADAR MAAŞ Buna göre İŞKUR, okullarda çalışmak isteyen hizmetliler için günde 7.5 saat, haftada 3 gün çalışma karşılığı olarak aylık 8 bin 447 TL 60 kuruş ödeyeceğini açıkladı. İŞKUR ayrıca çalışacak hizmetliye sadece sağlık sigortası yapılacağını ve bu sigortanın emekliliğe yansımayacağını maddeler arasına ekledi.  İşkur’un insani şartları zorlayan çalışma koşullarına bir tepki de Veli Der’den geldi. Eğitim İş Antalya 2 Nolu Şube Başkanı Önder Güneş yaptığı açıklamada şunları söyledi:   “Eğitim sistemimiz, iktidarın yanlış politikaları ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın ihmalkar tutumu nedeniyle alarm vermektedir. 19 milyon 900 bin öğrencinin eğitim öğretim yılına başladığı bu dönemde, okullarımızda temizlik ve güvenlik personeli eksiklikleri, hem eğitimin niteliğini hem de çocuklarımızın sağlığını ciddi şekilde tehdit etmektedir. Eğitimde tasarruf olmaz! Çocuklarımızın geleceği, sağlığı ve güvenliği siyasi hesaplara kurban edilemez! Eğitim-İş olarak, okullarda gerekli hijyenin sağlanması, temizlik sorunlarının giderilmesi, okulların daha güvenli olması, iş gücü uyum protokolünün iptal edilmesi, temizlik ve güvenlik personeli ihtiyacının kalıcı kadrolu personelle sağlanması için eğitim emekçileri, demokratik kitle örgütleri ve velilerimizle birlikte tüm Türkiye'de ALANLARDAYIZ. Aydınlık yarınlarımızın güvencesi çocuklarımızın yetiştirildiği okullar tam anlamıyla kaderine terk edilmiş durumda. Eğitim-İş olarak yıllardır okulların temizlik ve güvenlik ihtiyaçlarının giderilmesi için işinin uzmanı insanların kadrolu biçimde istihdam edilmesi gerektiğinin altını çiziyoruz. Özellikle pandemi sürecinde okulların hijyenik olmasının önemi herkesçe kavranmış olmasına rağmen ve okullarımızda artan şiddet olayları koca bir tehlike olarak gözümüzün önünde büyürken Millî Eğitim Bakanlığı bu sorunlar karşısında bugüne dek bir çözüm iradesi göstermemiştir. Bugün ise sorunu daha da beter hale getirmeyi seçmiştir. 29 Ağustos 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan İşgücü Programlarının Yürütülmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik, kamu kurumlarında kalıcı istihdam yerine geçici ve düşük ücretli sömürünün önünü açmıştır. Bu yönetmeliğe göre haftanın 3 günü 8 bin 447 TL’ye çalıştırılacak kişilerle okulların ne güvenliği ne temizliği sağlanabilir, üstelik bu asla kabul edilemeyecek bir emek sömürüsüdür. Asgari ücretin açlık sınırının ve resmi enflasyon oranının bile altında kaldığı bir ülkede, bizzat devleti yönetenlerin herhangi bir iş için asgari ücretin altında bir ücret teklif etmesi utanç vericidir ve hukuksuzdur. Üstelik MEB tarafından cazipmiş gibi ambalajlanan bu sistemin işsiz yurttaşlar tarafından dahi ne kadar kabul edilemez bulunduğu sendikamıza yurdun dört bir yanından gelen telefonlarla ispat bulmuştur. Hemen her ilden birçok okul yöneticisi, bu koşullarda çalışacak insan bulamadıklarını, gelenlerin de okulları ve şartları görüp bir daha dönmemek üzere okuldan çıktığını anlatıyor. Yani okulların sabun, tuvalet kağıdı gibi hayati ihtiyaçlarını bile gideremeyip bu ihtiyaçları velilerin sırtına yükleyen Bakanlık, artık okulların temizliğinden tamamen elini çekmiştir. Eğitim-İş olarak Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hakkında görevi ihmalden suç duyurusunda bulunduk. Dün bu konuda farkındalık yaratmak, kamuoyunu bilgilendirmek için sosyal medyada seferberlik başlattık. Bugün okullarımıza “sağlıklı eğitim, güvenli okul” kokartlarıyla giderek işyerlerimizi eylem alanımız yaptık. Şimdi de Türkiye’nin her ilindeki meydanlardan sesleniyoruz: Savaşlarda bile hedef alınmayan, dünyanın en güvenli binaları olması gereken devlet okullarının pisliğe ve dış tehditlere terk edilmesini kabul etmiyoruz. Okula gelirken hangi hastalığı kapacağımızı, kim tarafından şiddete uğrayacağımızı düşünmek istemiyoruz. Sağlıklı eğitim ve güvenli okul, eğitim emekçileri için de öğrencilerimiz için de bir haktır, bu haktan vazgeçmeyeceğiz! Kendi lükslerini “itibardan tasarruf olmaz” tekerlemesiyle örtmeye çalışanlara, bir ülke için okulların pislik içinde olmasından, 3. sayfa haberlerinin rutin mekanları haline gelmesinden daha büyük bir itibarsızlık olmayacağını hatırlatıyoruz. Eğitim-İş olarak burada, kamuoyu önünde Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e sesleniyoruz; hamaseti bırakıp görevinizi yapın. Bilin ki bu konunun unutulmamasını sağlayacağız. Sadece yargı alanında değil her alanda mücadelemizi sonuna dek sürdüreceğiz. Sağlıklı eğitim, güvenli okul haktır; hakkımızı alacağız!”  
Okur Medya’nın Türkiye gündemine getirdiği İŞKUR’un 8 bin 447 TL maaşla hizmetli personel aramasına tepkiler devam ediyor. Eğitim İş 2 Nolu Şube Başkanı Önder Güneş, yaptığı açıklamada, “Sağlıklı eğitim ve güvenli okullar istiyoruz” dedi

Okur Medya - Binlerce öğrenci ve öğretmen uzun yaz tatilinin ardından sınıflarda yerini aldı. Fakat daha ilk haftada okullardan pis ve hijyen şartlarını zorlayan görüntüler gelmeye başladı. Özellikle tuvalet, lavabo gibi sağlığın önemli olduğu alanların çirkin görüntüleri tepki çekti. Eğitimin başlamasına rağmen birçok okulda hizmetli olmaması dikkat çekti. Bunun nedeninin ise İŞKUR olduğu ortaya çıktı. Geçtiğimiz yıla kadar okullara tam zamanlı çalışmak üzere asgari ücret + sigorta ile hizmetli gönderen İŞKUR, bu yıl tasarruf tedbirleri adı altında yeni bir uygulamaya gitti. İŞKUR’un il Milli Eğitim Müdürlüğü’ne gönderdiği yazıda ‘İşgücü Uyum Programı’ kapsamında bu yıl okullarda çalışacak hizmetlilere yönelik şartlar sıralandı.

ASGARİ ÜCRETİN YARISI KADAR MAAŞ

Buna göre İŞKUR, okullarda çalışmak isteyen hizmetliler için günde 7.5 saat, haftada 3 gün çalışma karşılığı olarak aylık 8 bin 447 TL 60 kuruş ödeyeceğini açıkladı. İŞKUR ayrıca çalışacak hizmetliye sadece sağlık sigortası yapılacağını ve bu sigortanın emekliliğe yansımayacağını maddeler arasına ekledi.  İşkur’un insani şartları zorlayan çalışma koşullarına bir tepki de Veli Der’den geldi. Eğitim İş Antalya 2 Nolu Şube Başkanı Önder Güneş yaptığı açıklamada şunları söyledi:

 

“Eğitim sistemimiz, iktidarın yanlış politikaları ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın ihmalkar tutumu nedeniyle alarm vermektedir. 19 milyon 900 bin öğrencinin eğitim öğretim yılına başladığı bu dönemde, okullarımızda temizlik ve güvenlik personeli eksiklikleri, hem eğitimin niteliğini hem de çocuklarımızın sağlığını ciddi şekilde tehdit etmektedir.

Eğitimde tasarruf olmaz! Çocuklarımızın geleceği, sağlığı ve güvenliği siyasi hesaplara kurban edilemez!

Eğitim-İş olarak, okullarda gerekli hijyenin sağlanması, temizlik sorunlarının giderilmesi, okulların daha güvenli olması, iş gücü uyum protokolünün iptal edilmesi, temizlik ve güvenlik personeli ihtiyacının kalıcı kadrolu personelle sağlanması için eğitim emekçileri, demokratik kitle örgütleri ve velilerimizle birlikte tüm Türkiye'de ALANLARDAYIZ.

Aydınlık yarınlarımızın güvencesi çocuklarımızın yetiştirildiği okullar tam anlamıyla kaderine terk edilmiş durumda. Eğitim-İş olarak yıllardır okulların temizlik ve güvenlik ihtiyaçlarının giderilmesi için işinin uzmanı insanların kadrolu biçimde istihdam edilmesi gerektiğinin altını çiziyoruz. Özellikle pandemi sürecinde okulların hijyenik olmasının önemi herkesçe kavranmış olmasına rağmen ve okullarımızda artan şiddet olayları koca bir tehlike olarak gözümüzün önünde büyürken Millî Eğitim Bakanlığı bu sorunlar karşısında bugüne dek bir çözüm iradesi göstermemiştir. Bugün ise sorunu daha da beter hale getirmeyi seçmiştir. 29 Ağustos 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan İşgücü Programlarının Yürütülmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik, kamu kurumlarında kalıcı istihdam yerine geçici ve düşük ücretli sömürünün önünü açmıştır. Bu yönetmeliğe göre haftanın 3 günü 8 bin 447 TL’ye çalıştırılacak kişilerle okulların ne güvenliği ne temizliği sağlanabilir, üstelik bu asla kabul edilemeyecek bir emek sömürüsüdür.

Asgari ücretin açlık sınırının ve resmi enflasyon oranının bile altında kaldığı bir ülkede, bizzat devleti yönetenlerin herhangi bir iş için asgari ücretin altında bir ücret teklif etmesi utanç vericidir ve hukuksuzdur. Üstelik MEB tarafından cazipmiş gibi ambalajlanan bu sistemin işsiz yurttaşlar tarafından dahi ne kadar kabul edilemez bulunduğu sendikamıza yurdun dört bir yanından gelen telefonlarla ispat bulmuştur.

Hemen her ilden birçok okul yöneticisi, bu koşullarda çalışacak insan bulamadıklarını, gelenlerin de okulları ve şartları görüp bir daha dönmemek üzere okuldan çıktığını anlatıyor. Yani okulların sabun, tuvalet kağıdı gibi hayati ihtiyaçlarını bile gideremeyip bu ihtiyaçları velilerin sırtına yükleyen Bakanlık, artık okulların temizliğinden tamamen elini çekmiştir.

Eğitim-İş olarak Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hakkında görevi ihmalden suç duyurusunda bulunduk. Dün bu konuda farkındalık yaratmak, kamuoyunu bilgilendirmek için sosyal medyada seferberlik başlattık. Bugün okullarımıza “sağlıklı eğitim, güvenli okul” kokartlarıyla giderek işyerlerimizi eylem alanımız yaptık. Şimdi de Türkiye’nin her ilindeki meydanlardan sesleniyoruz: Savaşlarda bile hedef alınmayan, dünyanın en güvenli binaları olması gereken devlet okullarının pisliğe ve dış tehditlere terk edilmesini kabul etmiyoruz.

Okula gelirken hangi hastalığı kapacağımızı, kim tarafından şiddete uğrayacağımızı düşünmek istemiyoruz.

Sağlıklı eğitim ve güvenli okul, eğitim emekçileri için de öğrencilerimiz için de bir haktır, bu haktan vazgeçmeyeceğiz!

Kendi lükslerini “itibardan tasarruf olmaz” tekerlemesiyle örtmeye çalışanlara, bir ülke için okulların pislik içinde olmasından, 3. sayfa haberlerinin rutin mekanları haline gelmesinden daha büyük bir itibarsızlık olmayacağını hatırlatıyoruz.

Eğitim-İş olarak burada, kamuoyu önünde Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e sesleniyoruz; hamaseti bırakıp görevinizi yapın. Bilin ki bu konunun unutulmamasını sağlayacağız. Sadece yargı alanında değil her alanda mücadelemizi sonuna dek sürdüreceğiz. Sağlıklı eğitim, güvenli okul haktır; hakkımızı alacağız!”

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve okurmedya.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.