Özkul’dan denetim için dernek çağrısı

Uzun yıllar CHP’de siyaset yapan, başkanlığını yaptığı Hasta Hakları Derneği ile birçok sorunu gündeme getiren Nuri Özkul, son yaşanan teleferik kazası sonrası kuruluşu yönetmeliği takılan Can Güvenliği Derneği’nin önemine değindi.

Okur Medya - Nuri Özkul, gerek siyasi çıkışları gerekse toplum olaylara bakış açısıyla kamuoyunu aydınlatmaya devam ediyor. Uzun yıllar Hasta Hakları Derneği başkanlığı yapan ve o dönem sağlık alanındaki sorunları gündeme getiren Özkul, bir kişinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan Antalya teleferik kazasıyla ilgili değerlendirme yaptı. Bu ve benzeri kazaların önlenmesi, denetimlerin sıkı bir şekilde yapılması için Can Güvenliği Derneği kurma çalışmaları yürüttüklerini belirten Nuri Özkul’un açıklaması şöyle: “Bayram bitti. Herkes evine döndü. 9 günlük bayram tatili turizmcileri mutlu etti. Binlerce trafik kazası yaşandı. 64 kişi hayatını kaybetti. Ancak bayramın üçüncü günü Antalya’da olan teleferik kazası dünyanın gözünü Antalya’ya çevirdi. Bilmiyorum dünyada başka örneği var mı? İliç’teki altın maden ocağındaki Heyelan yüzünden ibretlik olduk. Nerede olursa olsun  Hangi alanda olursa olsun adını kaza koyduğumuz can güvenliği sorunu ülkemizin en önemli konularından biri. Ve maalesef ahlaklı ve yetkin uzmanların görüşü kazaların %90’nının önlenebilir kazalar olduğu. Yitip giden genci yaşlısıyla binlerce hayata mı yanarsınız yoksa her kaza sonrası oluşan milli servet kaybına mı yanarsınız. Soma maden kazası sonrası durumdan vazife çıkarıp Can Güvenliği Derneği kuruluşuna öncülük etmiş ve bu alanda özellikle kamu ihmalleri üzerine gitmeye karar vermiştik. Ancak son yapılan yönetmelik değişikliği ile müstakil bir dernek ofisi şartı getirilmişti. Maddi olarak aylık 30 bin lirayı bulan kaynak gerekiyordu. Bu ve bunun gibi derneklere kamu yararı statüsü verilmesi elzemdir. Bu konuda bütün siyasilerden ricamız Can Güvenliği sorununu kendisine mesele eden derneklerin kurulmasını özendirmelidirler. Geçmiş yıllarda bir sağlık bakanımız Hasta Hakları Derneği konusunda hayli özendirici konuşmalar yaptı ama bu dernekler için kamu yararı statüsü getiremedi ya da özel sektör baskısıyla getirmek istemedi. 2023 -2024 yılı yine bol kazalı ve dramatik diyebileceğimiz sonuçlar doğurdu. İçimdeki insanlık duygusunun gözü kör olsun. Kim bilir demişler damdan düşen bilir diye yanıt vermişler. Gerek sağlıkçı-eczacı oluşum gerekse başımdan geçen birkaç ölümlü olay ve vahşi kapitalizmin ruhunu bilmem benim duyarlılığımı geliştirip, artırıyor. Velhasıl 10 yıl hasta hakları derneği başkanlığı yaptım diye kötü niyetli insanlar eleştirmişti. Keşke 100 yıl yapabilseydim. Hastanelerde yaşanan hak ihlalleri ve zamansız #EKS oldu denilen normalleştirme bu kadar olmazdı belki. Sağlığım yerinde içimdeki ses insanlığa hizmet pazara kadar değil mezara kadar olmalı diyor. Bu niyetle yine yeniden hem Can Güvenliği hem de Hasta Haklarını görev alanı sayan bir dernek oluşumu başlatmaya karar verdim. Konulara ilgi duyan Sayfa arkadaşlarımı yada çalışma hayatında bu konulara nefes-soluk olmuş Antalyalıları ekip arkadaşı olmaya davet ediyorum. Önce Antalya sonra da Türkiye’de örgütlenelim. Genel merkez Antalya olacak. Sağlık ve Can Güvenliği en temel insan hakkıdır.”