Şahin’den açık mektup
Şahin’den açık mektup
Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Antalya Şubesi eski Başkanı Vural Şahin, Antalya'da 19 belediyenin 17'sini kazanan başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere CHP'li belediye başkanlarına sert eleştirilerde bulundu.
Okur Medya - Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Antalya Şubesi eski Başkanı Vural Şahin, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla CHP'li belediye başkanlarına sert eleştirilerde bulundu.
Şahin, "Antalya'da 19 belediyenin 17'sini kazanan başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere bütün belediye başkanlarına açık mektubumdur" ifadeleriyle başlayan sosyal medya paylaşımında CHP'li belediye belediye başkanlarının 31 Mart seçimlerinden sonraki dönemi sosyal medya paylaşımları ve birbirlerini ziyaretle geçirdiklerini vurgulayarak, "Sizlerin yaptıklarınızı, projelerinizi, Antalya'mız için katkılarınızı yakinen takip ediyor, merakla bir taş üstüne bir taş koyacağınız günü bekliyorum. İnanın hayal kırıklığı yaşıyorum. Sürekli birbirinizi ziyaret eden fotoğraflarınızı görmek artık bir partili olarak gına getirdi" ifadelerine yer verdi.
BELEDİYE BAŞKANININ ASIL GÖREVİ
Vural Şahin, sosyal medya paylaşımında CHP'li belediye başkanlarına şu mesajı verdi: "Belediye başkanlarının asıl görevi bahada halkla iç içe olmak, onlarla yakın temaslar kurmak ve yerelde yaşanan sorunlara çözüm üretip, halkın huzurunu sağlayıp, yaşam kalitesini artırmak olmalıdır. Bunun yanı sıra yaptıkları güzel işlerle genel siyasete katkı sağlayıp, iktidar yürüyüşünün bir parçası olmaktır" CHP üyesi Ziraat Mühendisleri Odası eski Başkanı Vural Şahin, sosyal medya paylaşımında şu ifadeler yer alıyor:
"Antalya’da 19 Belediyenin 17’sini kazanan başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere bütün CHP’li Belediye Başkanlarıma açık mektubumdur; Öncelikli olarak Cumhuriyet Halk Partisi üyesi olduğumu ve Atatürk ilke ve inkılaplarını kendime yol haritası olarak çizdiğimi hatırlatarak yazıma başlayayım.
Bakın değerli Başkanlarım,hepiniz ile samimi arkadaş dostuz. Bazılarınız ile ise abi kardeş gibiyiz. Sizlerin yaptıklarınızı, projelerinizi, Antalya’mız için katkılarınızı yakınen takip ediyor,merakla bir taş üstüne bir taş koyacağınız günü bekliyorum. İnanın hayal kırıklığı yaşıyorum.
Sürekli bir birlerinizi ziyaret eden fotoğraflarınızı görmek artık bir partili olarak gına getirdi. Büyükşehir Belediye Başkanımız ile milletvekillerimiz,hatta genel merkezden gelen yetkililerin ziyaretlerini paylaşmanız artık son bulsun bence. İsterseniz yazımı okuduktan sonra bir bakın lütfen, neredeyse 31 Mart seçimlerinden sonra sosyal medya paylaşımlarınızın yarısı bir birinizi ziyaretlerle geçti.
Hadi anladık seçimlere az bir zaman kala CHP ye üye olanlara meclis üyelikleri verdiniz,belediyenin şirketlerinde iştirakçı yaptınız,hatta bazılarını belediye şirketlerine genel müdür yaptınız. Hiç mi hak eden liyakat sahibi partimiz için emek vermiş donanımlı kişiler yoktu.
Ben buradan bu yazıyı yazarken birilerini karşıma alayım diye değil, parti emekçilerimizin hakkını aramak için yazdım.
Daha sonra aynı sizler önceki dönem Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun diğer partilere milletvekilli sıralamasında yer verip milletvekili olmalarını sağladığından şikayetçi oldunuz. Peki sizin yaptığınızın ne farkı var, sorarım sizlere?
Belediye başkanlarının asıl görevi sahada halkla iç içe olmak,onlarla yakın temaslar kurmak ve yerelde yaşanılan sorunlara çözüm üretip halkın huzurunu sağlayıp, yaşam kalitesini artırmak olmalıdır. Bunun yanı sıra yaptıkları güzel işlerle genel siyasete katkı sağlayıp,iktidar yürüyüşünün bir parçası olmaktır.
Bakın arkadaşlar şayet Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 31 Mart seçimlerinden önce asgari ücreti 20 bin ₺,emekli maaşını da 15 bin ₺ yapsaydı emin olun bırakın 17 ilçeyi,Türkiye genelinde bir çok yeri kaybederdik. Lütfen bazı gerçeklerle yüzleşelim.
Örneğin,sabah ve akşam saatlerinde lütfen uncalı'dan başlayın, Serik’e kadar olan çevre yolunda trafiğe bir bakın. Maalesef trafik felç, hele şehrin içi ise inanılmaz tıkanık.
Bu anlamda bir çok yonca kavşak,alt geçit,üst geçit yapılabilir.Geçen hafta Korkuteli’ne giderken kepez de trafik bir tıkalı idi anlatamam. Atatürk’ün “Hiç şüphesiz ki dünyanın en güzel yeri Antalyadır” dediği Antalya'ya giriş noktası o kadar atıl, o kadar kötü ki anlatamam. Böyle güzel bir şehrin iki taraftan giriş noktası olan kepezin bir an önce güzelleştirilmesi, peyzaj çalışmaları yapılmalı hatta Antalya'mızı andıran bir figürün bile işlenmesi gerekmektedir.
O kadar yapılması gereken işler var ki tek tek sıralasam saatler sürer ama ne yazık ki yağlı güreşlerin önüne geçemiyor bir türlü hizmetler. Tabi ki o da olsun ama yazları sinekle mücadele, şehrin peyzajı, iş istihdam, tarıma ve turizme yönelik bir çok proje, insan sağlığını ve yaşam kalitesini arttıran bir çok iş yapılabilir. Gerekirse STK'lardan proje desteği alınabilir ve Antalya'mız da Antalyalı hemşerilerimizde bundan faydalanabilir.
Liyakat sahibi,donanımlı ve başarı hikayesi olan yöneticilerle yola çıkılsa idi bir çok konu ele alınıp çözüm ürettilecekti. Ne yazık ki şirket yönetir anlayışı ile belediye yönetilirse oğlun da kızında, hatta şöförün de bir çok bürokrattan daha yetkili olur. Yazımı burada sonlandırırken bir çok partilimin duygularını dile getirmiş olabilirim belki ama biliyorum ki bir çok partilimde beni eleştirecek, özellikle de yetkililer. Vallaha inanırmısınız benim umrumda değil. İşim gücüm var, sadece şunu bilin ki bizler CHP bayrağı ile gezdik diye bedel ödedik. Sonradan CHP lilerde biz bedel öderken seviniyorlardı.
Son sözüm şu ki,daha dört buçuk yıl var,gelin artık kolları sıvayın, sahalara inin ve çok çalışın.Tarım ile ilgili ne zaman destek ve bilgi isterseniz önceden nasıl destek olduysam yine olurum. Her şey Antalya için,her şey Türkiye için."
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.