Okur Medya - Antalya 4. İdare Mahkemesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın 12 Mayıs 2023 tarihli ve 6419614 sayılı onayıyla kabul edilen 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliğini hukuka aykırı bularak iptal etti. Mahkemenin gerekçeli kararında, plan değişikliğinde kamu yararı bulunmadığı ve şehircilik ilkelerine aykırı hareket edildiği belirtildi.

DİKKAT ÇEKEN AYRINTILAR

Mimarlar Odası tarafından yapılan açıklamaya göre, mahkeme kararında özellikle plan değişikliğinin gerekçelerinin somut biçimde ortaya konmadığı vurgulandı. Planlama raporunda, değişiklik gerekçelerinin yetersiz olduğu, önceki imar planlarıyla karşılaştırmanın yapılmadığı ve sosyal donatı alanlarının uygun ölçekte ve erişilebilirlikte düzenlenmediği tespit edildi. Ayrıca, değişiklik yapılan alanlardaki kullanım kararlarının detaylandırılmaması nedeniyle alt ölçek planlarda yanlış kararlara yol açabileceği ifade edildi. Özellikle resmi kurum alanlarına dair yapılan düzenlemelerde, ilgili kurumların görüşlerinin alınmadığı da raporda dikkat çekici bir eksiklik olarak yer aldı.

KAMUYARARINA UYGUN DEĞİL

Mahkeme, çevre koruma bölgesi içinde yapılan bu değişikliklerin planlama esaslarına ve şehircilik ilkelerine aykırı olduğuna karar verdi. Bilirkişi raporunda, alınan kararların çevre düzenlemesi açısından kamu yararına uygun olmadığı ifade edilirken, mahkeme bu gerekçelere dayanarak plan değişikliğinin iptal edilmesi gerektiği sonucuna vardı. Kararın gerekçesi, imar değişikliklerinin mevzuata uygun bir şekilde yapılması gerektiğini ve çevreye zarar verebilecek düzensizliklere mahal verilmemesi gerektiğini vurguladı.

MÜCADELEYE DEVAM

Kararın ardından bir açıklama yapan Mimarlar Odası Antalya Şubesi, halk ve kent adına hukuki mücadeleye devam edeceklerini belirtti. Oda, çevre ve kamu yararı önceliğiyle hareket ettiklerini, kent ve çevreye zarar verebilecek planlara karşı mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini ifade etti.

RAHAT NEFES ALDI

Son dakika kararıyla mutlu olduklarını ifade eden Mimarlar Odası Antalya Şube Başkanı Hasan Çerçiler, “Bu plana göre antik saha, villa yapımı için hem turizm hem konut alanı olarak yapılaşmaya açılıyordu. Bölge caretta caretta'ların yuvalama alanına çok yakın. Patara için Unesco Dünya Mirası Listesi'ne başvuruldu. Böylesine önemli bir alanın imara açılması söz konusu olamazdı. Açıkçası iptali yönünde bir karar beklemiyorduk, iptal haberi karşısında çok mutlu olduk. Kaş Patara bölgesi rahat bir nefes aldı. Kentin etrafını saran yapılar yasallaşacaktı bunun önüne geçilmiş oldu” dedi.

İPTAL GEREKÇELERİ

İptal açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri ve bilirkişi raporunda yer alan tespitlerin birlikte değerlendirilmesinden; Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından  12/05/2023 tarihli 6419614 sayılı karar ile onaylanan “Kaş Patara Özel Çevre Koruma Bölgesine ait 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliği açıklama raporu içeriğinin detaylı olmadığı, önceki imar planlarındaki kullanım kararlarıyla dava konusu nazım imar planında getirilen kullanım kararlarının karşılaştırılmasının yapılmadığı, Nazım İmar Planı Açıklama Raporunda plan değişikliği gerekçelerinin somut olarak ortaya konulmadığı, sosyal donatı alanlarının mevzuat hükümlerine göre uygun yüz ölçüme sahip olup olmadığı ve yer seçimi ile ulaşılabilirlik açısından yeterli açıklamalara yer verilmediği, plan değişikliği yapılan üç alanda, alınan planlama kararlarının alt ölçek plan kararlarını yönlendirecek şekilde açıklanmadığı, alt ölçek planlarda karar alınırken belirsizliklerin olabileceği ve bunun da alt ölçekli planlarda yanlış kararlar verilmesine neden olabileceği, resmi kurum alanlarında yapılan değişikliklerde ilgili kurumların görüşlerinin alınmadığı ve ilgili kurum görüşlerine plan açıklama raporunda yer verilmediği ve teknik hususların açıklanması yönünden yeterli olmadığı, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına uygun olmadığı anlaşıldığından dava konusu 1/25.000 ölçekli nazım imar planı değişikliğinin hukuka aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.” gerekçesiyle gerekçesiyle Mimarlar Odası’nı haklı bulmuştur.”