Astrolojik olarak ise ;

Gökyüzü, insanlığa bir mesaj veriyor: Değişimin eşiğindesiniz...

Venüs, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs ve Neptün’ün nadir hizalanması, evrenin çarklarını yeniden çevirecek bir enerji dalgasını harekete geçiriyor.

Retro Mars’ın Yengeç burcundaki savunmacı ve içe dönük etkisi, geçmişle yüzleşmenin ve duygusal yükleri bırakmanın zamanının geldiğini fısıldıyor.

Jüpiter İkizler’de retro hareket ederken, bilgi akışı ve iletişimdeki kaos, doğru ile yanlışı ayırt etme çabasını derinleştiriyor.

Uranüs’ün Boğa’daki retrosu, dünyasal değerlerimizde ve kaynaklarımızda köklü bir değişim ve aydınlanmayı tetiklerken, güvenlik algılarımızı sarsıyor.

Bu enerjilere, Balık burcunda birleşen Neptün, Venüs ve Satürn eşlik ediyor; hayallerin, fedakârlıkların ve spiritüel yolculukların derinleştiği, fakat aynı zamanda gerçeklikle yüzleştiğimiz bir sahne yaratıyor.

Maddi ve manevi değerlerin çatışması, bu dizilimin merkezinde yer alıyor.

Güneş ve Plüton’un Kova burcundaki çarpıcı kavuşumu ise toplumsal yapıları sarsan, otoriteyi dönüştüren ve bireysel özgürlük çağrısını güçlendiren bir enerji yayıyor. Eski düzen yerle bir olurken, yenilikçi fikirler ve devrimci hareketler yükseliyor.

Bu kozmik şölene şahitlik eden bizler, değişim rüzgarlarının bizi nereye taşıyacağını seçmek zorundayız. Direnmek mi, yoksa bu akışın parçası olup geleceğin dünyasını inşa etmek mi?

Bu hizalanma, bireysel ruhlarımıza olduğu kadar topluma da derin bir çağrıdır: Eski kalıpları bırakın ve yeni dünyaya cesaretle adım atın.

Geçmişten gelen yüklerle yüzleşin, çünkü yalnızca bu yüzleşme, yeniden doğuşun kapısını aralayabilir...